un evlilik birliğinin devam ettiğinden ... hanesine kaydedildiği, böylelikle geçerli bir soybağına sahip olduğu, Lütfü Baran ile davalı ... arasındaki soybağı red edilmeden babalık davasının dinlenmesinin mümkün olmadığı , babalık davasında diğer davalı ...' un da taraf sıfatının olmadığı, davacı tarafından öncelikle küçüğe kayyım tayin ettirerek ... aleyhine soybağının reddi davası açması gerektiği, soybağı davasının kesinleşmesine ve geçerli soybağı ilişkisinin kalkmasına müteakip babalık davasının açılması gerektiği, soybağının reddi davası ile babalık davasının birlikte görülemeyeceğinden, dava şartı yokluğu nedeni ile babalık davasının reddine, babalık davasının reddine karar verildiğinden dolayı da annenin mali haklarına ilişkin davanın ve çocuğun nafaka davasının ayrı ayrı reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş; Yargıtay 18....
Hukuk Dairesi’nin 2009/9924-14134 sayılı onama kararında "davacı ile bir başka erkek arasında soybağı ilişkisinin bulunmadığı” belirtilerek, "davanın bu sebeple reddinin doğru olmadığı, ne var ki, babalık davasının Türk Medeni Kanununun 303/2'nci maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içinde açılmadığı, ret kararının bu sebeple sonucu bakımından doğru olduğu" ifade edilmiştir. Yargıtay kararına karşı karar düzeltme talebinin 17.12.2009 tarinde reddedilmesiyle karar kesinleşmiştir. Yargıtay, yerel mahkemenin ret gerekçesini değiştirdiğine göre, babalık davasının reddinin "hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına" dayandığının kabulü gerekir. Eldeki dava, hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle reddedilmiş olan babalık davasına ilişkin kararın, iadei muhakeme yoluyla kaldırılması ve babalık davasının yeniden görülerek, davalının babalığına hükmedilmesine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm mirasçı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, babalığın tespitine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 301. maddesinde; “Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez (HMK m. 74). TMK'nin 301. maddesine göre, evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle kurulabilir. Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır....
Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' hükmü yer almaktadır. Babalık davasına dair hak düşürücü süreler ise TMK m. 303’de düzenlenmiştir. Buna göre, babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Çocuğun açacağı babalık davası yönünden; hak düşürücü süreyi düzenleyen ikinci fıkra, Anayasa Mahkemesi’nin 27/10/2011 tarihli ve 2010/71 Esas, 2011/143 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Somut olayda, mahkemece, davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılarak, dava Cumhuriyet savcısına ve Hazine’ye ihbar edilerek, çocuk ve çocuk adına kayyım tarafından açılan babalık davalarında her hangi bir hak düşürücü süre olmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi ve Babalık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Küçük Müslüm ile davalı ... arasındaki soybağının reddine ilişkin dava, çocuk adına vasisi tarafından, anaya ve eski kocaya karşı açılmıştır. Soybağının reddi davasında ...’nin taraf sıfatı bulunmamaktadır. ..., aynı davada babalık da talep edildiği için “babalık davası” yönünden davaya müdahil olmuş durumdadır. Müdahillik sıfatı, soybağının reddi davasına ilişkin değildir.Bu nedenle, ...’nin soybağının reddine ilişkin kararı temyiz etme yetkisi bulunmadığından, ...’nin hükmün bu bölüme yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava ile; soybağının reddi isteğiyle birlikte babalığa hükmedilmesi de talep edilmiştir....
Bu karara karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince iştirak nafakasının babalık hükmünün kesinleşmesinden itibaren ödenmesine, diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu m. 333 hükmünde açıkça düzenlendiği üzere babalık davası ile birlikte nafaka istenebilir ve hâkim, babalık olasılığını kuvvetli bulursa, hükümden önce çocuğun ihtiyaçları için uygun bir nafakaya karar verebilir. Açıklanan nedenlerle, davalının çocuğun babası olduğu da sabit olduğuna göre dava tarihinden itibaren nafakaya hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Babalık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı ... vekili Av. ...’nun dosya içerisinde bulunan vekâletnamesi genel vekâletnamedir. Davalı tarafından 4.2.2022 havale tarihli dilekçesiyle vekilinin kendisini babalık davasında temsile yetkili olduğuna dair dilekçe verdiği görülmekle birlikte dilekçeyi veren kişinin kimlik tespiti yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 303/2. maddesine göre “Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.“ Küçüğün bir başka erkekle soybağı ilişkisi geçersiz kılınmadıkça babalık davasının dinlenmesi mümkün değildir. Babalık davasına ilişkin hak düşürücü sürenin, çocuğun başka bir erkekle arasındaki soybağı ilişkisinin ortadan kaldırıldığı tarihten itibaren işlemeye başlayacağına göre, bu kurala uyulmadan açılan babalık davasının salt bu nedenle reddine karar verilmesi gerekir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Babalık Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı ... vekili Av. ...’ün dosya içerisinde bulunan vekâletnamesi genel vekâletnamedir. Davalı tarafından 10.01.2022 tarihinde vekilinin kendisini babalık davasında temsile yetkili olduğuna dair dilekçe verdiği görülmekle birlikte dilekçeyi veren kişinin kimlik tespiti yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Her ne kadar dava dilekçesinde dava; “ soybağının reddi ve babalık” olarak açıklanmış ise de; yukarıdaki açıklamalar karşısında; ortada “iptali istenebilecek bir soybağı” olmadığından dava sadece “ babalık hükmü ” verilmesine yöneliktir....