Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğince düzenlenen 04/11/2019 tarihli 26920 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile 34 XX 884 plakalı aracı 48.000,00- TL bedel ile Fehmi Tunç'tan satın aldığını, araç ilanında ve yapılan yüz yüze görüşmelerde aracın 222.000 km olduğunun belirtildiği, satıştan sonra davacının aracı kontrol amaçla aracı servise götürdüğü zaman aracın km düşürülmüş olduğunu 23/07/2018 tarihinde 240.826 km olduğunu muayene raporlarından anladığını belirterek km düşürülmek suretiyle davacıya ayıplı şekilde 34 XX 884 plakalı araçtan dolayı müvekkilinin uğramış olduğu manevi zararların telafisi için 7.000,00- TL ve ayıplı aracın geri alınarak araç bedeli olarak 48.000,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanacak en yükse faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, ihale ile yapılan satıştan kaynaklanan alacağa ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Öte yandan dosyaya sunulan ekspertiz raporunda gizli ayıp sayılabilecek nitelikte birçok arıza ve tamirat belirtildiği halde alınan bilirkişi raporunda aracın ayıplı veya gizli ayıplı olmadığı belirtilmiş, mahkeme ise gerekçesinde aracın pert olduğunu kabul etmiş bulunmaktadır. Bu itibarla öncelikle aracın tramer vs. bütün kayıtları ilgili yerlerden istenerek aracın pert kaydının bulunup bulunmadığı kesin olarak belirlenmeli, aracın pert kaydının olduğunun anlaşılması halinde satış bedelinin ve yapılan masrafların tahsiline karar verilmesi gerekir....

      Sayılı dosyasında müvekkilinin karşı taraftan 18/08/2006 tarihli faturayla çay kazanı aldığını, malın tamir edilememesi nedeniyle davalıya ihtarname gönderilerek malın iade alınmasının talep edildiğini, davalının malın bedelini tahsil etmek için icra takibi yaptığını ileri sürerek ayıplı malın iadesine, satıştan dolayı davalıya borçlu olunmadığına, menfi zararlarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davacının malı 18.08.2006 tarihinde teslim aldığını, 07.11.2006 tarihinde ayıp ve sözleşmeyi fesih ihtarında bulunduğunu, TTK.’nun 25/3. maddesindeki 8 günlük sürede ayıp ihbarında bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/418 Esas sayılı dosyasında davacı ......

        Davalı vekili, satıştan itibaren 6 ay geçmiş olduğundan davanın zamanaşımına uğradığını, aracın ayıplı olmadığını, imalat hatasının bulunmadığını, 8 günlük sürede ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının muayene ve ihbar yükümlülüğünü 8 gün içinde yazılı olarak veya noter kanalıyla yerine getirmediği, TTK.’nun 25/4. maddesi hükmüne göre malın teslim edilmesinden itibaren 6 ay içinde dava da açmadığı, davalının verdiği garantinin onarım garantisi olduğu belirtilerek zamanaşımı def’inin kabulüyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davacı 30.10.2006 tarihinde satın aldığı aracın tamponundaki hatadan dolayı 6 aylık süre içerisinde davalıya 26.1.2007 tarihinde ihtar çekerek aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde bedelin iadesini talep etmiştir. Ayrıca dosya içerisinde mevcut garanti belgesine göre, söz konusu araç için 3 yıl boya garantisi verilmiştir....

          mal niteliğindeki aracın blok malzemesinin kullanılamayacağının kabulü ile ayıplı malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine veya değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde ayıplı malın günümüz koşullarındaki değerinin hesaplanarak müvekkile ödenmesine karar verilmesi gerekirken yerel Mahkemece somut olay ve dosya kapsamına aykırı karar verildiğini, satın alınan ayıplı malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi haricindeki seçimlik hakların uygulanmasının günümüz koşullarında müvekkilinin çok büyük oranda zararına olacağını, davalıların ayıplı maldan kaynaklı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gerektiğini, yerel Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme neticesinde kurulan hukuka ve hakkaniyete aykırı karar verdiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ayıplı malın günümüz koşullarındaki değerinin hesaplanarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          in pasif husumet ehliyetinin bulunmamasına göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık geçerli satıştan kaynaklanan BK. 189 ve sonraki maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmıştır. Davalı N… …..a ait aracın geçerli sözleşme ile davacı H.....'e satıldığı ve aracın hukuki ayıplı olması sebebiyle zaptedildiği uyuşmazlık dışıdır. BK.nun 192 maddesinde satılanın tamamen zaptolunması halinde satımın münfesih addolunacağı hükme bağlanmıştır. Şu duruma göre taraflar arasındaki satış feshedildiğinden alıcı B.K'nun 192. maddesinde açıklanan zararlarını talep edebilir. Yasanın bu hükümleri menfi zarara ilişkin olup, davalının kusursuz bulunması davacının az yukarıda açıklanan yasa maddeleri gereğince zararını istemesine engel teşkil etmez. Başka bir anlatımla satıcı kusursuz olsa bile, aracın alıcının elinden alınmasından kaynaklanan menfi zararını karşılamakla yükümlüdür. Mahkemece davacı H..... G....'in akidi olan H..... D.....'...

            Dosya kapsamında ayıbın varlığına yönelik yeterli delile rastlanılmamış olmakla birlikte, mahkemece malların ayıplı olduğu kabul edilmiş, davacı tarafça bu yönden bir istinaf sebebi ileri sürülmemiş olduğuna göre, mahkemenin malların ayıplı olduğu yönündeki gerekçesi kesinleşmiştir. Bununla birlikte davalı mallar teslim alındığı esnada ayıplı olduğunun görüldüğünü, bu hususun davacıya bildirildiğini ve ayıptan kaynaklanan bir iade veya reklamasyon faturası olması halinde davacıya yansıtılacağının belirtildiğini, bu hususa ilişkin olarak taraflarca anlaşmaya varıldığını ileri sürmüştür. Buna göre ilke olarak davalı malın ayıplı olduğunu bilerek teslim almış olmakla malları bu haliyle kabul etmiş sayılır....

              Davalı, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin süresi içerisinde davacıya iade edildiğine ve iade faturası düzenlendiğine yönelik bir delil ibraz edilmediği, davalı tarafça düzenlenip davacının kabul etmediği reklamasyon faturasına dayanak belge ibraz edilmediği ve faturanın haklı olarak kesildiği de davalı tarafça isbat edilemediği ayrıca ayıplı olduğu tesbit edilen ürünlerin davacıya teslim edilmediği ve ürünlerin ayıplı olduğu tesbit edilmesine rağmen davalı tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır....

                ın araca gerekli bakımları yaptırmadan araç tesliminin gerçekleştiği İstanbul'dan Antalya'ya yola çıkmış ve yolda aracın arıza yaptığını, aynca, raporun 6/9 sayfasında ön fren disklerinde aşınmaların olduğunun tespit edildiğini, bununla birlikte, aracın belirli bölgelerinde lokal boyaların olduğu, araca rot-balans ayarı kontrolü gerektiğinin de raporlandığını, her ne kadar dava dilekçesinde ayıplı araç satışı yapıldığı ileri sürülerek masraf iadesi talebiyle icra takibi başlatıldığı belirtilse de, söz konusu aracın satışının ayıplı mal satışı kabul edilemeyeceğinin, öncelikle, araca ilişkin kusur ve eksikliklerin satıştan önce alıcıya bildirildiğini, sözleşmesel ilişki kurulmadan önce ekspertiz raporunu alan davacının bu hususları bilerek, kabull ederek ve aracı bu haliyle beğenerek araç satış sözleşmesini imzaladığını, kaldı ki, satılan şeyin tesliminden önce ayıplardan haberdar olan alıcının satış konusu eşyayı mevcut ayıplarla birtikte kabul etmiş sayılacağını, TBK'nın ayıptan doğan...

                  UYAP Entegrasyonu