Bu hükme göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin aracında meydana gelen hasar nedeniyle davalı kasko sigorta şirketinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL belirsiz alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacıya ait, davalıya kasko sigortalı araçta trafik kazası sonucu meydana gelen gerçek zarar miktarı, aracın onarımının olanaklı olup olmadığı taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli değildir. Esasen araçta kaza sonucu oluşan hasar tutarının tespiti, yapılacak yargılama sırasında bilirkişi incelemesi sonunda belli olacaktır....
Otomotiv'in yapmış olduğu onarım hizmetinin hatalı olduğu, ayıplı hizmet nedeni ile dava konusu araçta meydana gelen değer kaybının 13.650 TL olacağı; ayrıca dava konusu araçta meydana gelen mevcut zararın onarım bedelinin de 8.125,89 TL olacağı gerekçeli ve ayrıntılı bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Dava konusu araçta davalı yetkili servisin ayıplı hizmeti nedeni ile meydana gelen zararın tazmininden Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği'nin 14. Maddesinin 1....
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Dava konusu somut olayda, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Bütün dosya kapsamı ve yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme vekanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu değerlendirildiğinde dava konusu araçta gizli veya açık bir imalat hatasının bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
olarak şimdilik 100,00-TL nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren en yüksek reeskont faizi ile tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-DM.olup, ayıplı olması nedeniyle makinaların değerinde meydana gelen azalma ile davalı yanca ifa edilen tamirat ve montaj giderinin 95.580.-DM.bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamında bildirilen hususların yerine getirilmediği görülmektedir. 23.03.2009 tarih 2009/765-2070 Esas-Karar sayılı bozma ilamında bahsedildiği üzere mahkemece teslim edilmeyen makinaların belirlenerek bunların tutarı ile ayrıca eksik ayıplı teslimata konu makinaların değerinde meydana gelen azalma ve tamirat için davalı yanca yapılan harcamaların belirlenmesi için mahallinde keşif de yapılarak taraf delilleri hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir....
Noterliği 03381 yevmiye numaralı dilekçe ile davacı şirketin zararını son kez ödemesi için süre verildiğini, bu ihtarname ile de herhangi bir ödeme yapılmadığını beyanla dava konusu aracın gizli ayıplı olması nedeni ile davacının ticari kar kaybı, araç satışlarından meydana gelen zarar, bu zararın ispatlanması için yapmış oldukları tespit davası, noter masrafları ve eksper raporu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 12.173,00 TL'sini zararın tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
-TL olacağını, araçta meydana gelen ve giderilen hasar probleminin dış etki ile meydana geldiği değerlendirildiğinden ve mevcut onarılan hasarların karoseri üzerinde olması sebebi ile takdir mahkemeye ait olmak üzere, önceki raporda sözleşmeden dönme yönündeki talebin uygun olacağına ilişkin değerlendirmenin sehven yapılmış olduğunu, misli ile değişimin mümkün olmayacağını, teknik olarak “satış bedelinden indirim yapılması” yönündeki talebin daha uygun olacağı bildirilmiştir....
Mahkememizde açılan ve sonuçlanan davada dava değeri 500 Bin TL'nin altında olması nedeniyle 7251 sayılı kanunla değişik 6102 Türk Ticaret Kanununun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulü uygulanmıştır. Dava şartı arabuluculuk faaaliyeti kapsamında taraflar görüşmüş ancak anlaşmaya varamamışlardır. Dava, meydana gelen kazada davacının aracının pert işlemine tabi tutulması nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkindir. Dosyaya mübrez ... tarihli bilirkişi raporunda; ... plakalı araç sürücüsü ...'un 2918 sayılı K.T.K'nun madde 57/a, madde 47/c ve madde 84/h kurallarını ihlal ederek trafik kazasının meydana gelmesinde kusurlu olduğu, ... plakalı araç sürücüsü ...'...
Davaya konu ürün üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, hard diskin üretim kaynaklı ayıplı olduğu anlaşılmış ne var ki hard disk çalışmadığı için veri kurtarma işleminin yaklaşık 2500 TL civarında olduğu bildirilmiştir. Mahkemece zararın tazminine karar verilmişse de davacı ayıplı mal nedeniyle uğradığı zararı ispatlayacak belge sunamamıştır. ispat yükü davacıya ait olup zararın varlığını genel hükümlere göre ispatlamalıdır. Verilerin kurtarılıp kurtarılmadığı anlaşılmadan davacının maddi zararından bahsedilemez. Bilirkişinin bildirdiği zarar varsayımsal olup verilerin kurtarılması konusunda bir hizmet verildiğini gösteren herhangi bir belge, fatura da sunulmamıştır. Kaldı ki davacı ürünü 2 yıla yakın süre kullanmış olup bilgilendirme kılavuzundaki bilgilere ve yönergeye riayet etmeden elektronik (sanal) ortamda depoladığı verilerini yedeklemediği için de müterafik kusurludur....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; satım sözleşmesinden kaynaklı ayıp giderim bedeli ve ferilerinin tahsiline ilişkin satıcı aleyhine başlatılan icra takibi dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalılar murisi tarafından davacı satıcı aleyhine Konya 1.SHM'nin 2020/33 D.İŞ sayılı dosyasıyla araçta satımdan hemen sonra oluştuğu belirtilen arızaya ilişkin delil tespiti talebinde bulunulup bilirkişiden rapor alındığı akabinde de ayıplı maldan kaynaklı meydana gelen zararın tazminine ilişkin davacı satıcı aleyhine icra takibi başlatıldığı görülmektedir. Davalılar murisi tarafından yaptırılan delil tespiti dosyasında alınan raporun davacıya tebliğ edildiği davacı tarafça da rapora itiraz dilekçesi de sunulduğu anlaşılmıştır....