Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 19/12/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta oluştuğu iddia edilen bakiye değer kaybının kazaya karışan karşı taraf araç ZMS Sigortacısı davalı şirketten tahsili istemi ile açılan tazminat davasıdır. Kaza tarihi itibariyle ... plakalı ve ... plakalı araçların trafik kayıtları ve ruhsat bilgileri, davalı sigorta şirketinden ... plakalı araca ilişkin ZMS Sigorta poliçesi ve davacıya ait ... plakalı araç için düzenlenen hasar dosyası, davacıya ait aracın tramer kayıtları celp edilerek dosyamız içine alınmıştır....

    ------ ödeme yaptığını, araçta meydana gelen değer kaybının bu bedelin çok üzerinde olduğunu, kaza tarihine kadar aracın tüm bakımlarının zamanında ve yetkili servisinde yaptırıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı için HMK-107....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketten satın aldığı 2006 model Hyundai marka aracının 21.4.2006 tarihinde bakım ve onarımının yapıldığını, 4.8.2006 tarihinde meydana gelen kaza sonrası aldırılan bilirkişi raporunda, bakım ve onarım sırasında şanzıman yağının kaçırılması ve tamamlanmaması nedeniyle şanzımanın yandığının tespit edildiğini, verilen hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek, 4.915.00 YTL hasar bedeli, 2.000.00 YTL kiralık araç, 212.94 YTL tespit, 80.04 YTL ihtarname masrafının faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı ayıplı hizmet verilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

        AŞ.den satın aldığı Volvo marka otomobilde meydana gelen arızalar ve ciddi kaza tehlikesi geçirmiş olması nedeniyle 21.11.2003 tarihinde açtığı dava ile aracın iadesi ile bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş,13.12.2006 tarihinde açtığı birleşen davası ile de 50.000 YTL manevi tazminatın ve 10.133 YTL maddi tazminatın faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalılar zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini dilemişlerdir....

          sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu iddia ettiğini, bunun davalı tarafça kabulünün mümkün olmadığını, kusur oranının tespit edilmesi için dosyanın ------ gönderilmesini, kar kaybının ------poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın zararın teminat kapsamında kaldığını beyan ettiğini, hukuki güvenlik ilkesi gereği kanunların geriye yürütülemeyeceğini, davacının bu iddiasının dayanaksız olduğunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmektedir İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen ------- tarihli trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybı ile araç mahrumiyeti nedeni ile uğranılan zararın, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu iddia olunan aracın zorunlu mali mesuliyet trafik sigortacısı davalıdan tahsili istemine ilişkindir....

            Mahkemece; satışta kimlik bilgileri kullanılan kişinin 23 yaşında olduğu, satışı yapan kişinin ise 30-35 yaşlarında göründüğü, davalı noterin bu çelişkiyi farketmemesi ve nüfus cüzdanıyla yapması gereken işlemi sürücü belgesiyle yapması nedeniyle noterin eylemi ile davacının zararı arasında uygun nedensellik bağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; 26.828,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı noter tarafından temyiz edilmiştir. Dava; noterde yapılan araç satış sözleşmesiyle satın alınan aracın, çalıntı olduğunun ortaya çıkması nedeniyle uğranılan maddi zararın, davalı noterden tazmini istemine ilişkindir....

              Üretici BK’nun 41. madde hükmü uyarınca meydana gelen haksız fiilden sorumludur. Ürün ile üretici (Üreticinin fiili ile üründeki ayıp nedeniyle meydana gelen zarar.) arasında uygun illiyet bağı bulunduğu takdirde üretici meydana gelen zararı tazminle yükümlüdür. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 16.04.2015 gün, 2014/8733 esas ve 2015/5518 karar, 16.03.2011 gün 2010/9917 esas ve 2011/3356 karar, 11.10.2016 gün 2016/4075 esas ve 2016/13270 karar, 11. Hukuk Dairesi’nin 05.03.2014 gün 2014/1814 esas ve 2014/2165 karar, 23.10.2014 gün 2013/14654 esas ve 2014/16363 karar, 4 Hukuk Dairesi’nin 11.04.2000 gün, 2000/517 esas ve 2000/3348 karar, 27.03.1995 gün 6256 esas 2596 karar sayılı kararlarında da üreticinin ayıplı maldan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu olduğu belirtilmiştir. Somut olayda üretici firma ürünü ayıplı ürettiğinden dolayı oluşan zarardan sorumludur....

                GEREKÇE : Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan ürünler nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı noktasındadır. Davacı, 31/08/2018 tarih ve 280306 nolu faturaya konu ürünleri davalıdan satın almıştır. Davacı tarafça, satın alınan ürünlerin ayıplı olduğu ve bu nedenle zarara uğradığı iddiası ile zararın tazmini istemiyle eldeki belirsiz alacak davası açılmıştır. İlk derece mahkemesince davacının, dava açmadan önce delil tespiti yaptırmak suretiyle zararın miktarını öğrendiği kabul edilerek davanın, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından bahisle reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 107/1....

                GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan ürünler nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı noktasındadır. Davacı, 31/08/2018 tarih ve ... nolu faturaya konu ürünleri davalıdan satın almıştır. Davacı tarafça, satın alınan ürünlerin ayıplı olduğu ve bu nedenle zarara uğradığı iddiası ile zararın tazmini istemiyle eldeki belirsiz alacak davası açılmıştır. İlk derece mahkemesince davacının, dava açmadan önce delil tespiti yaptırmak suretiyle zararın miktarını öğrendiği kabul edilerek davanın, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından bahisle reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 107/1....

                  Yine munzam zararın tazmin edilebilmesi için davacı - zarar gördüğünü iddia edenin uğranılan zararın varlığı ile miktarının kanıtlanması gerektiği, bu zarar kanıtlandığı takdirde borçlunun ancak kendisinin geç ödemeden kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını ispat etmesi halinde zararı ödeme yükümlüğünün ortadan kalkacaktır.----------- sayılı kararına göre; Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır. Bu bağlamda ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, alacaklı yönünden aşkın (munzam) zarar olarak nitelendirilemeyeceği gibi salt bu olguya dayanılması neticesinde zararın ispatına dair koşulun gerçekleştiği söylenemez....

                    UYAP Entegrasyonu