Mahkemece, davacının rayici değil ancak ödediği sabit olan 500.000,00 TL yi isteyebileceği gerekçesi ile davanın bu miktar üzerinden kabulü ile satış sözleşmesinin feshine, 500.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı olarak alıcının seçimlik haklarını kullanma istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinin, sonradan resmi devir işlemlerinin tamamlanması ile gerçerlilik kazandığı yerleşik Yargıtay uygulamaları ile sabittir....
miktarları dikkate alınmaksızın davalının icra takip tarihi itibariyle davacı kayıtlarına göre 87.884,74 TL, davalı kayıtlarına göre 94.907,74 TL borçlu olduğu, davalı tarafça ayıp iddiasına ilişkin iade ve ayıp iddiası sebebiyle düzenlenen fatura miktarları dikkate alınarak davalının icra takip tarihi itibariyle davacıdan 46.449,94 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir....
Ltd.ye aracı götürdüğünü, arıza nedeniyle motorun komple değişmesi gerektiği, ... süresi dolduğundan masrafın tüketiciye ait olduğunun söylenmesi üzerine işlem yaptırmadığını, arızanın imalattan kaynaklı gizli ayıp teşkil etmesi nedeniyle davalıların sorumluluğunun bulunduğunu, ihtarının sonuçsuz kaldığını ileri sürerek araç için ödediği bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak tüketicinin 4077 sayılı Kanun çerçevesinde seçimlik haklarını kullanma istemine ilişkindir. Davaya konu araç 20.5.2010 tarihinde satın alınmış olup satış anında 2 yıllık ... süresinin taahhüt edildiği çekişmesizdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.10.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı 22.12.2000 günlü sözleşmenin davacıdan alınan borç karşılığı düzenlendiğini, teminat amaçlı yapıldığından davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Taraflar arasında 22.12.2000 günlü biçimine uygun düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin davacıdan alınan bir miktar paranın teminatı olarak düzenlendiği uyuşmazlık konusu değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; araç sözleşmesinden kaynaklanan ayıp iddiasına dayalı sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 219. maddesine göre; "bir maldaki ayıp, satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. Bunlardan ikinci tür olan yani lüzumlu vasıflarda eksiklik şeklinde ortaya çıkan ayıptan bunun varlığını bilmese dahi satıcı sorumludur. Ayıp, maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir." Ayıp sebebiyle alıcının seçimlik hakları ise Türk Borçlar Kanunu 227....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak karar verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 29.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ayıp ihbarının kural olarak şekle tabi bulunmadığı, içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafı haberdar olmasını sağlamaya elverişli her türlü ihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulünün mümkün olduğu yönünde yukarıda yapılan açıklamalar, somut olay özellikleri, delil tespiti raporuyla birlikte delil tespiti istemini içeren dilekçenin de davalıya tebliğinin ayıp ihbarı olarak kabul edilmesi sonucunu doğuracağı dikkate alındığında süre aşımından bahsedilmesi mümkün değildir .." şeklindeki ilamında da belirtildiği üzere gizli ayıbın sözkonusu olduğu durumlarda delil tespiti raporuyla birlikte delil tespiti istemini içeren dilekçenin de davalıya tebliğinin ayıp ihbarı olarak kabul edilmesi ve Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/ 40 D.iş sayılı dosyasındaki delil tespiti raporunun davalıya tebliği ile birlikte süresinde ayıp ihbarının yapıldığı anlaşılmıştır. Husumet yönünden yapılan incelemede; satış tarihi itibariyle dava konusu olaya uygulanan 4077 sayılı TKHK'nın 4/3....
Taraflar arasındaki taşınmaz kira sözleşmesinden doğan maddi ve manevi tazminat isteği istemine ilişkin davada Karaburun Sulh Hukuk ve Karaburun Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, taşınmaz kira sözleşmesinin tek taraflı olarak tadil edildiği iddiasına dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, açılan davanın salt kira ilişkisinden kaynaklanmadığı, haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin olduğu, bu hali ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasında düzenlenen 21/09/2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden teslim edilen taşınmazın sözleşmeye aykırı olarak eksik m² ile teslim edildiği iddiasına dayalı olarak uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir....
Maldaki ayıbın açık ayıp veya gizli ayıp olması, ayıp ihbarı, zaman Dava ve taşınmazın satışına ilişkin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarih aşımı süresi ve bu nedenle seçimlik hakların kullanılması yönünden son derece önemlidir. 6502 s.TKHK.nun 8.m.sinde ayıplı mal, " (1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. ..." şeklinde tanımlanmıştır. 6502 s.y. 9.m.sinde ayıplı maldan sorumluluk;" (1) Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür. (2) Satıcı, kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin satış sözleşmesinin akdi anında düzeltilmiş olduğunu veya satış sözleşmesi kurulma kararının bu açıklama...