HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava eksik ifa iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin davalılara ait “Soyak Olympiakent” adıyla bilinen projede yer alan 13. bölgedeki daireyi, 250.840,00 TL bedelle, 24.12.2005 tarihinde “Taşınmaz Satış Sözleşmesi” akdederek Türkiye Garanti Bankası A.Ş. ’den temin edilen 110.840,00 TL tutarlı ve 120 ay geri ödemeli kredi ile satın aldığını, sözleşmeyi davalı ... (SOYAK) A.Ş.’nin kendi adına asaleten, T.C....
Dava, davalı taraf ile yapılmış olan gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi nedenine dayalı müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tahliyesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi(taşınmazın tahliyesi) talep edilmektedir. 6502 sayılı kanunun 73/A maddesi uyarınca tüketici mahkemelerindeki uyuşmazlıklarda dava açılmadan arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu kuralın istisnalarından birisi taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar olarak kabul edilmiştir. Taşınmaz aynına ilişkin davalar mülkiyet haklarına ilişkin olacağı gibi şahsi talep hakkı doğuran sözleşmeye dayanarak taşınmaz üzerindeki ayni hak değişikliği ortaya çıkaran bir dava da olabilir. Davacı mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesini talep etmiş olmakla uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğunun kabulü gerekir....
Asıl dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil birleşen dava ise vekaletin kötüye kullandığı iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
.- TL. değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 1996 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil davaları ile benzer nitelikteki şufa ve tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir....
Mahkemece dava konusu taşınmazın 16.01.2008 tarihinde davalı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, bu tarihten sonra resmi şekilde devredilebileceği, davacının dayandığı 15.11.2009 tarihli satış sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığı, davalı yüklenicinin tapuda kendi adına kayıtlı olmayan, diğer davalı adına kayıtlı olan taşınmazı hak sahibi olmadığı için devretme yetkisine sahip olmadığını, devir resmi şekilde yapılmadığından davacının dayandığı sözleşmenin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davacının alacak talebinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, yüklenicinin temlikine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ve mümkün olmadığı takdirde alacak istemine ilişkin olup dava konusu taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince edimini yerine getirdikten sonra davalı yüklenici ...'...
Aracın satış bedelinin 23.000,00 TL olduğu da gözetildiğinde, satış bedelinin yaklaşık yarısına tekabül edecek onarım bedeline hükmedilmesi bahsi geçen yasa maddesine aykırı kalmakta olup, ayrıca Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında öngörülen hakkaniyet ilkesiyle de bağdaşmamaktadır. Mahkemece ; araçtaki ayıbın giderilmesi için gerekli giderin usulünce bilimsel verilere dayalı , hakim ve taraf denetimine olanak sağlayacak şekilde hesaplanması, Yargıtay içtihatları uyarınca nispi metoda uygun olarak ayıp oranında indirim bedelinin belirlenmesinden sonra onarım bedeli yerine TBK 227 maddesi hükmü uyarınca ayıp oranında indirim bedeline hakkaniyet gereği hükmedilmesinin gerekip gerekmediği üzerinde de durularak oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi yerine hüküm kurmaya elverişli mahiyette olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmak suretiyle yukarıda yazılı şekilde onarım bedeli ve işlemiş faizinin hüküm altına alınması isabetli görülmemiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı onarım bedeli ve onarımdan kaynaklı değer kaybı istemlidir. Davacı vekili; davacının 23/05/2019 tarihinde davalıdan aracı satın almasından kısa bir süre sonra aracın arızalandığını, aracın motor kısmında ayıp bulunduğunu öğrendiğini, aracın tamiri için işçilik dahil 64.780,00 TL gerektiğini, davalıya ihtar çekilmesine rağmen onarım bedelinin ödenmediğin ileri sürerek araçtaki ayıbın giderilmesine karşılık şimdilik 9.000,00 TL, ayıp nedeniyle oluşan değer kaybına karışlık şimdilik 1.000,00 TL'nin 16/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 26/10/2020 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek onarım bedeli yönünden 38.586,00 TL talep ettiklerini bildirmiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı ayıp oranında indirim bedeli istemlidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; ticari araç satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıp iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin bozma ilamı mevcuttur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 14/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile satış sözleşmesinde aracın satış bedeli olarak belirlenen 9.505 TL'nin satış tarihi olan 24.12.2001'den itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava ayıp iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece araç bedelinin satış tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline hükmedilmiş ise de, uyuşmazlıkta faizin ancak aracın Gümrük Müdürlüğü'ne iade edilmesi anında (29.04.2013) işlemeye başlayacağının gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMUK'un 438/7. maddesi gereğidir....