Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili 2021/22 Esas sayılı asıl dava dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle;''Davada zaman aşımı itirazlarının bulunduğu müvekkilinin anılan iş yerinin mülk sahibi olmadığını, iddia edilen tarihlerde davacının ağabeyi Kemal Ejder Balcı ve annesi Sabriye Balcı ise İşveren işletmecileri olduğunu, özetle davacının müvekkilinin işçisi olmadığını, emir ve direktifleri altında çalışmadığını, davanın reddine karar verilmesini'' ''talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 06/07/2021 tarihli ve 2021/22 esas sayılı ara kararı ile fazla çalışma alacağı,ulusal bayram ile genel tatil çalışma alacağı ve hafta tatili çalışma alacaklarının tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verildiği,tefrik edilen fazla çalışma alacağı,ulusal bayram ile genel tatil çalışma alacağı ve hafta tatili çalışma alacağı taleplerine ilişkin davanın aynı mahkemenin 2021/228 esas no sırasına kayıt edildiği bu alacaklar yönünden yargılamaya bu esas no üzerinden devam olunduğu anlaşılmıştır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2022 NUMARASI : 2020/1859 ESAS 2022/288 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ağır kusurlu hareketleri neticesinde tarafların boşanmalarına karar verildiğini, mehir senedinde belirtilen beyaz eşya dışındaki tüm altın ve eşyaların alınarak davacıya teslim edildiğini, bu nedenle T3 beyaz eşyalar dışındaki altın ve eşyalardan sorumluluğunun olmayacağını, beyaz eşya dışındaki altın ve eşyaların davacıya teslim edilmesi sebebi ile eşyaların sıfır değerlerinin talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, belirterek mehir senedindeki eşyaların davalı Hakan tarafından aynen tesliminin kabul edildiği belirtilmek sureti ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının 9 adet 22 ayar 25'er gram bilezik, 40 adet çeyrek altın ve 10.000,00 TL para için talepte bulunduğu, dosyaya sunulan görsel materyaller ile düğünde davacıya 9 adet bilezik, 9 adet çeyrek altın, 300,00 TL para ile davalıya 11 adet çeyrek altın ve 2.500,00 TL para takıldığı, erkeğe ve kadına takılan ekonomik değer taşıyan her şeyin kural olarak kendilerine ait olup, takılar içinde karşı cinse özgü bir şey var ise o cinse verilmiş sayılacağı, ziynet eşyalarının davacının rızası ile bozdurulmasının davalıyı iade yükümlülüğünden kurtarmayacağı, davalının ziynet eşyalarının iade koşulu olmamak üzere davacıdan alındığı yönünde de bir iddiasının olmadığı, hal böyle olunca davacının üzerine takılan ve evlilik birliği içinde harcanan ziynetler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davalıya takılan ziynet eşyaları yönünden de davanın kabulünün hatalı olduğu görülmüştür....

takıldığını, müvekkiline düğünde takılan takıların 26 çeyrek altın, 4 bilezik, 1 tuğralı kolye ve 1 bileklik takıldığını, bu ziynetlerin aynen iadesini, mümkün değilse değerinin ödenmesini talep etmiştir....

Hukuk Dairesinin 2021/263 esas sayılı dava dosyasından tefrik edildiği, taraflarının ve dava konusunun aynı olduğu, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu ve birleştirilmesinde hukuki yarar bulunduğu anlaşılmıştır. Buna göre HMK 'nın 166/5. maddesi "istinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu halde istinaf incelemesi birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen Bölge Adliye Mahkemesinde yapılır.' hükmü dikkate alınarak Dairemiz dava dosyasının İstanbul 24. Hukuk Dairesinin 2021/263 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemiz dava dosyasının İstanbul 24. Hukuk Dairesinin 2021/263 esas sayılı dava dosyasından tefrik edildiği, taraflarının ve dava konusunun aynı olduğu, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşıldığından Dairemiz dava dosyasının İstanbul 24....

Mahkemece tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre takibin ve davanın dayanağı olan tarihsiz olarak düzenlemiş olan "belgedir" başlıklı belgeye göre nakit olarak 85.000,00 TL'nin, 5.000 USD'nin ve 8.850,00 TL'nin, 589,40 gr 14 ayar altın, 353,53 gr 22 ayar altın, 162,50 gr altın ve 320,00 gr 22 ayar altının davacı tarafından davalıya borç olarak verildiği, takip tarihindeki kur ve altın fiyatları üzerinden yapılan hesaplamaya göre verilen toplam borç miktarının 240.613,06 TL olduğu, davalının davacıya verdiği 180491 numaralı, 45.000,00 TL bedelli çeki Ziraat Bankası'ndan ödediği ve ödenen bu miktar düşüldükten sonra davalının davacıya hala 195.613,06 TL borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı tarafından başlatılan ilamsız icra takibinin dayanağı tarihsiz olarak düzenlenmiş ve imzası davalıya ait “belgedir” başlıklı ödünç senedidir....

    için ayrı ayrı 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yine kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini, ziynet eşyalarının (64 adet küçük altın,8 adet 22 ayar burma altın bilezik, 2 adet altın yüzük,1 çift altın küpe) öncelikle aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... Köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli 325 parsel sayılı taşınmaz hakkında davacı ...'ın açtığı davanın Mahkemenin 1970/182 Esas sayılı dosyasından 1979 yılında tefrik edildiği anlaşılmıştır. Çekişmeli taşınmaz hakkında aynı dosya içinde ya da bu dosyadan tefrik edilmiş şekilde ... tarafından da açılmış bir dava olup olmadığının tespit ve dava tarihi olan 1969, 1970 ve tefrik tarihi olan 1979 yılı esas defterlerinden gerek davacı ismi gerekse parsel numaraları dikkate alınarak özenle araştırılması, dosyaların tespiti ve bulunması halinde dosya içerisine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        köyünde yapılan kadastro sırasında 660 sayılı parselin 30.016 m2 yüzölçümüyle tarla niteliğiyle Mecit Altın adına tespit ve tescil edildiğini, oysa bu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu bildirerek tapunun iptalini ve orman olarak Hazine adına tescili talebiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile 660 sayılı parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline dair verilen karar davalı mirasçıları ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş ve 20 . Hukuk Dairesinin 07.10.2008 tarih ve 2008/8293-2008/12318 sayılı kararıyla; “Dava her ne kadar tapu iptali olarak açılmışsa da yargılamanın devamı sırasında yapılan orman kadastrosu nedeniyle orman kadastrosuna itiraza dönüşür. 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre orman kadastrosuna itiraz davasına bakma görevi kadastro mahkemesinindir....

          UYAP Entegrasyonu