DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dilekçesi ile tanesi 22gr olan 7 adet kalın bilezik ile 1 adet 60gr. bilezik ve nişanda 40.00TL civarında hediye altın ve para takıldığı belirtilerek aynen iadesi istenilmiş olup talep sonucu açıkça belirtilmediğinden bahisle mahkemece 18/04/2019 tarihli oturumda davacı vekiline ziynetlerin niteliklerini ve niceliklerini bildirmesi için süre verilmesi üzerine davacı vekili 26/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile 22 gramlık 7 adet altın bilezik, 60 gramlık 1 adet altın bilezik ve hediye olarak takılan 12 adet altın bileziğin aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin kadına ödenmesi ve hediye olarak takılan ve davalının ailesince davacıya verilmeyen 80 adete yakın ve davalının ailesince o dönem itibariyle 60,000,00TL olarak bedeli belirtilen hediye altınların davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir....
Davacı vekilinin boşanma, ziynet eşyasının iadesi ve kişisel eşyanın iadesi taleplerini içeren dava dilekçesinde kadının yanına alamaması nedeniyle hanede kalan ailesi tarafından evlenmeden önce hediye edilmesi nedeniyle manevi değeri olan 1 adet zincirli altın kolye, 1 adet altın nazar boncuklu kolyeyi de istediğini açıkça belirttiği ancak, bu taleplerini hanede kalan kişisel eşyalar içinde saydığı, ilk derece mahkemesinin 28/03/2017 tarihli celsesinde boşanma davasından “ziynet eşyası alacağı davası”nın tefrik edildiği, kişisel eşyanın iadesi davası yönünden eldeki dava ile birlikte tefrik hükmü kurulmadığı, 1 adet zincirli altın kolye, 1 adet altın nazar boncuklu kolyenin eldeki davanın konusu olmadığı anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesinin 2020/454 Esas, 2020/429 Karar sayılı dosyası ile boşanma ve ziynet alacağı davası açıldığını, kadının bu dosya kapsamında 10 adet 22 ayar 20 gramlık bilezik, 3 adet künye, 3 adet yüzük, bir adet 22 ayar 25 gram set, 30 adet çeyrek altın ve 70.000,00 TL nakit para talep ettiğini, her iki dava da da taleplerin aynı olduğunu, ilk açılan dava dosyası kapsamında kadın avukatlarının da imzalarının bulunduğu feragatname ile boşanma ve ziynet alacağı davalarından feragat ettiğini açıkça bildirip feragatnameyi imzaladığını, Manisa 2. Aile Mahkemesinin 2020/454 Esas 2020/429 Karar sayılı ilamı ile boşanma ve ziynet eşyasına ilişkin davaların feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verildiğini, buna göre ziynet alacağı yönünden feragat ile sonuçlanan kesin bir hüküm olduğunu, aynı konuda tekrar dava konu edilmesine imkan bulunmadığını belirterek davacı tarafından açılan davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Asliye Ceza Mahkemesinin 16.03.2021 tarihli ve 2021/155 Esas, 2021/257 Karar sayılı kararının, sanık ve müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 15....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında görülmekte olan ziynet alacağı davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1 inci ve 6 ncı, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 191 inci maddeleri, 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3. Değerlendirme Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadının en son şiddet olayından sonra ortak konuttan ayrılmak durumunda kaldığı ve ailesinin yanına sığındığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde ortak konuttan ayrılan kadının ziynet ve ev eşyalarını yanında götürmesi beklenemez ve götürmesi hayatın olağan akışına aykırı düşer. Bu durumda davacının eşyaları almadığını kanıtlaması gerekmez. Davacının ziynet eşyalarının davalının yedinde kaldığının kabulü gerekir....
Aile Mahkemesinin 2019/252 Esas sayılı dosyası ile katılma alacağı ve çeyiz senedi ile ziynet alacağı talepli dava açtıklarını, bu dava ile ilgili çeyiz senedi ile belirlenen ziynet eşyaları için talepte bulunduklarını ancak müvekkilin düğünde de ayrıca takılan ziynet ve paralar bulunduğu ve bunları 2. Aile mahkemesinin 2019/252 Esas sayılı dosyasında talep edilmediği için bu davayı açma gereksinimlerinin bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik düğünde de ayrıca takılan ziynet ve paralar yönünden 500,00- TL'nin müvekkiline iadesini, açılan davanın Kayseri 2. Aile Mahkemesinin 2019/252 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir....
saklı kalmak kaydı ile 10 normal bilezik, 6 burma bilezik, set, boncuklu nazarlık, iki adet kolye, 41 çeyrek altın, 8 yarım altın, iki büyük cumhuriyet altını, 3 ata lira toplam yaklaşık değeri 30.000 TL olan takıların ve nakit para olarak 5000 Euro (dolar da olabilir kesin değil) müvekkiline verilmesini, talep ve dava etmiştir....
Şöyleki; davacılar tarafından çekişme konusu taşınmaz ile birlikte başkaca birçok parsel hakkında dava açılmış ve yargılama sırasında açılan davalar Kangal Kadastro Mahkemesi'nin 2009/60 Esas sayılı dosyasında birleştirildikten sonra, eldeki dava dosyası tefrik edilerek yukarıdaki esas sayısına kaydedilmiştir. Eldeki dava dosyasının tefrik edildiği 2009/60 Esas sayılı dava dosyanın temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce, eldeki davanın konusu 110 ada 38 parsel hakkında mahkemenin 2009/98 Esas sayılı dava dosyası ile açılan ve 17.09.2015 tarihli celsede verilen ara kararla tefrik edilen davanın birleştirilmesi ve davaların birlikte görülmesi gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiştir....
takıldığını, müvekkiline düğünde takılan takıların 26 çeyrek altın, 4 bilezik, 1 tuğralı kolye ve 1 bileklik takıldığını, bu ziynetlerin aynen iadesini, mümkün değilse değerinin ödenmesini talep etmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ağır kusurlu hareketleri neticesinde tarafların boşanmalarına karar verildiğini, mehir senedinde belirtilen beyaz eşya dışındaki tüm altın ve eşyaların alınarak davacıya teslim edildiğini, bu nedenle T3 beyaz eşyalar dışındaki altın ve eşyalardan sorumluluğunun olmayacağını, beyaz eşya dışındaki altın ve eşyaların davacıya teslim edilmesi sebebi ile eşyaların sıfır değerlerinin talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, belirterek mehir senedindeki eşyaların davalı Hakan tarafından aynen tesliminin kabul edildiği belirtilmek sureti ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....