WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı yanca, limited şirket hisse devrinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişilmiş, davalının borca itirazı üzerine duran takibe devam edilebilmesi için işbu dava ikame edilmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/88 Esas KARAR NO :2023/139 DAVA:Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:09/02/2023 KARAR TARİHİ:03/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; 2021 yılında müvekkili şirket ile davalı arasında, hastanenin bir kısım hisselerinin müvekkiline devri ve yapılacak bir takım ticari işler konusunda sözlü olarak görüşmeler yapıldığını, bu görüşmeler sırasında davalının vadesi gelen ödemelerinin olduğu gerekçesiyle müvekkilinden ileride yapılacak hisse devrinden mahsup edilmek üzere avans para talep ettiğini, bu sebeple müvekkiline ait iş bankası hesabından toplam 1.500.000,00 TL tutarındaki, müvekkilinin ticari defterlerine avans olarak, banka havalesinde ise borç olarak kayda geçen paranın davalının eski ünvanı olan ......

      HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava, limited şirket pay devir sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart talebine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Öncelikle 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 489 ve devam eden maddelerinde düzenlenen limited şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan işbu davanın aynı kanunun 4(1)/a. Maddesi gereğince mutlak ticari dava olarak kabulü gerekir. Nitekim ilk derece mahkemesince de davanın bu gerekçeyle ticari dava olarak kabulü yerindedir. Ancak HMK 353/1- a maddesine göre istinaf mahkemesi dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderme kararı vermesi gerektiğinden adil yargılamanın bir unsuru olan makul sürede yargılama yapılması ve usul ekonomisi gözetilerek Dairemize kesin yetki kuralı gözetilmiştir....

      Mahkemece,dava konusu taşınmazla ilgili olarak satıcı Zeynep, Aslı ile alıcı Raşit, Münir ve Ayşegül arasında imzalan 20.01.2009 tarihli hisse satış sözleşmesi 6.maddesinde yer alan taahhüt ile belirlenen tüm taşınmazın % 25' ine tekabül eden kullanım alanını davalı şirketin aşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı şirketin 01.01.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın zemin katında kiracı olarak bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin düzenleme tarihinde davacılar hem kiracı şirkette hisse sahibi hem kiraya veren sıfatına haizdirler.Davacılar 20.01.2009 tarihli “Hisse Satış Sözleşmesi” başlıklı belge ile kiracı şirketteki hisselerini dava dışı hisse sahipleri ve aynı zamanda kiraya veren olan R... A...,M...A... ve A... Ç...'e devretmişlerdir.Anılan sözleşmenin 6. maddesine K... Elektrik Sanayi Ticaret A.Ş.'...

        Enerji şirketinin borç altına girdiği bir sözleşmeden doğal olarak kâr elde edeceği bir alacak getirisinin de bulunacağı, 6102 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi uyarınca ilgili sözleşmeden kaynaklanan ödeme borcu bulunmasının, beraberinde bir menfaat de bulunacağından, borcun varlığının hisse değerini düşürdüğü kabul edilse de menfaatin hisse değerini artıracağı da gözönünde bulundurulduğunda ayıp olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla ispat yükünün davalıda olmadığı, davacıların şirketin yaptığı sözleşmeden kasten haberdar edilmedikleri, yapılan sözleşme nedeniyle şirketin hisse değerinin daha düşük olduğu, bu durum gizlenerek daha yüksek değerden hisselerin davacılara satıldığı iddiasının ispatlanamadığı, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın hisse devrinden sonra açıldığı da göz önünde bulundurulduğunda bu sözleşmenin kasten gizlendiği iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

          B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının taleplerinin beş yıllık zaman aşımına tabi olduğunu dikkate alınmasını, davacının çalıştığı şirketin tüm hisselerinin 19/06/2014 tarihinde devralındığını, davacının genel tatil ve bayram tatili çalışma ücretlerini 2006-2012 yılları itibari ile talep ettiğini hisse devrinden önce bu taleplerinin önceki işverene yöneltmediğini, hisse devrinden sonra yeni yönetimin fazla mesai ve ücret alacağı olanları bilgi vermeye çağırdığını davacının bunu bildiği halde ihtarname gönderdiğini, kötü niyetli olduğunu, davacının ihtarnamesine verilen cevapta işe dönmesinin istendiğini, döndüğünde kasım ayı ücretinin ödeneceğini, bekletildiğini, davacı cevap vermeyip işe dönmeyince cevabı ihtarname gereği istifa etmiş sayıldığını, çıkışının bildirildiği, kıdem tazminatı isteyemeyeceğini alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

            Davacı, davalı müflis bankanın borsada işlem gördüğü dönemde toplam 300.000 LOT (...) hisse senedine sahip olduğunu, müflis bankanın iflasına karar verilmesi sebebiyle hisse senetlerini devir ve temlik edemediğini, bu nedenle hisse senelerinden kaynaklanan ve hisse senedine dayalı alacağının masaya kaydına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, anonim şirketlerde ortakların payları için ödenen hisselerin ortaklığın sermayesini oluşturduğunu, sermaye payının ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından hisse senedi sahiplerinin iflas alacaklısı olamayacaklarını, bu sebeple hisse senedinden kaynaklanan alacaklarını da masaya kaydettirmeyeceklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı ...'nın toplam 300.000 LOT (...) hisse senedine sahip olduğu noktasında ihtilaf / çekişme yoktur. Uyuşmazlığın temeli, davacının hisse senedinden kaynaklanan alacağının iflas masasına kaydının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Yargıtay 23....

              Asıl dava ecrimisil alacağından kaynaklanan menfi tespit, birleşen dava ecrimisil alacağından kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Somut olayda, davaya konu 53 ada 20 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazda davalı-birleşen davada davacı ...’un 25/400 hisse sahibi olduğu, davacı-birleşen davada davalı şirketin taşınmazda pay sahibi olmadığı, asıl davada davacı şirketin, dava dışı paydaşlardan 25/400 hisse sahibi ... ile 01.12.2010 tarihli kira sözleşmesi imzaladığı, keşif sonrası düzenlenen 04.12.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre, dava konusu taşınmaz üzerinde bodrum, zemin, dört normal ve teras katlı binanın yer aldığı, bu binanın 4. kat ve teras katındaki kısmın asıl davada davacı şirket tarafından kira sözleşmesine göre ofis olarak kullanıldığının tespit edildiği, davaya konu taşınmazın evveliyatında 1/2 hissesinin dava dışı ..., 1/2 hissesinin dava dışı ...isimli kişi adına kayıtlı olduğu, ... ...'...

                DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/07/2020 KARAR TARİHİ : 06/07/2021 Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında, DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde Davalı aleyhine Bursa 16.İcra Müdürlüğünün 2020/... sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın davalıya hisse devrinden kalan bakiye pay bedeline ilişkin alacağın istemi olduğu, davalının borcu ödemediği gibi başlatılan takibe de haksız olarak itiraz ettiği, bu sebeple itirazın iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği gibi delilde bildirmemiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Dava Bursa 16.İcra Müdürlüğünün 2020/... E. sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir....

                  Mahkemenin nitelendirilmesine göre, uyuşmazlık, kooperatif üyelik devrinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, devir alanın üyeliğin çekişmesiz bulunmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu