Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, anonim şirket hisse devrinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, protokolün 18.09.2003 tarihinde düzenlendiği, 818 Sayılı BK'nın 126. maddesine göre 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davanın 18.06.2010 tarihinde açıldığı gerekçesiyle, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine verilmiştir. Oysa, 18.09.2003 tarihli protokolde hisse devir bedeli olarak 1.500.000 USD belirlenmiş, bunun 450.000 USD kısmı protokol tarihinde peşin alınmış, 30.06.2004 tarihine kadar 300.000 USD daha verileceği, bakiye 750.000 USD'nin ise protokolden itibaren 2 yıl içerisinde ödeneceği kararlaştırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Hendek Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2.3.2006 gün, 939-1163 sayılı, 13.Hukuk Dairesinin 1.5.2006 gün 3262-6876 sayılı 11.Hukuk Dairesinin 11.6.2007 gün 6121-8917 sayılı 14.Hukuk Dairesinin 17.7.2007 gün 8533-9607sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ticari işletmenin devrinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 11.Hukuk Dairesine aittir.SONUÇ: 11. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 01.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından delil olarak dayanılan sözleşmede belirlenen 310.000,00-TL'nin sadece müvekkiline ait şirket hisselerinin devrine ilişkin olduğunu, araç devrinin hisse devrinden bağımsız olarak ve şarta bağlı şekilde düzenlendiğini, bu hususun Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinde daha öncesinde görülen davadan anlaşılacağını, araç devrinin müvekkilinin kardeşi ...... adına kayıtlı ....... plakalı araç üzerindeki rehnin kaldırılması ve bankaya olan borcun ifa edilmesi şartına bağlı olduğunu, bu edimin yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkiline ait aracın devrinin istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava konusu uyuşmazlığın şirket ortakları arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu anlaşıldı....
Dava, taraflar arasında düzenlenen hisse devir protokolüne dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Ancak, ... Limanı işletme hakkını elinde bulunduran ... ... Liman İşletmeleri A.Ş.'ne davalı tarafından el konulduğu, %99,99 oranındaki hisselerinin ihale suretiyle satışa çıkarıldığı, taraflar arasında 31...2006 tarihli protokolün düzenlenerek hisselerin devrinin sağlandığı, bu protokolde bir takım hak ve yükümlülüklerin belirlendiği hususları uyuşmazlık konusu değildir. Daha sonraki süreçte, dava dışı ... Liman İşletmeleri A.Ş. ile hisseleri devir alınan şirketin birleştiği ve birleşmenin hisseleri devir alınan şirketin ... Liman İşletmeleri A.Ş.'ni devir alması suretiyle gerçekleştiği yönleri de dosya kapsamıyla sabittir. Davacı tarafça işbu davada, hisse devrinden önce davalı tarafından ... Liman İşletmeleri A.Ş.'...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/... e. ve 2020/... k. sayılı dosyasında taraflarınca bunun ikrar edildiğinden bahsettiklerini, davacı hisse devri vaadi sözleşmesi ile aynı tarihli olması sebebine bağlı olarak 216.000,00 bedelli senedin oluşturulduğunu ve bunun da bedelinin ödendiği iddiasında bulunulduğunu, davacı yan, senedin hisse devrinden kaynaklanan borç olduğunu iddia ederek borçlarından kurtulmaya çalışmaktığını, dilekçesinde davacı tarafça banka aracılığıyla yapılan ödemelerin mahsubunu talep ettiğini, ancak buna dair bir delil sunmadığını, davacı yanın dilekçesinde yer alan tüm iddialarda ödenmediği halde borçları ödenmiş gösterdiğini ve üstüne bir de mahsup talep ederek hukuka aykırı hareket edildiğini, davacı yan limited şirket pay devri sözleşmesine dayanarak hisse devrinin davacı tarafından ödendiğini iddia ettiğini, bu sebeplerle davacının haksız davasının reddine karar verilmesini, derdestlik itirazımızın kabulüne, dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet...
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1434 KARAR NO : 2022/743 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/202 NUMARASI : 2021/498 ESAS 2021/664 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Hisse Devrinden Kaynaklanan Tazminat KARAR : Taraflar arasındaki şirket hisse devrinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21.HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2021/1434 KARAR NO : 2022/743 TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR İNCELENEN DOSYANIN MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2021/498 Esas 2021/664 Karar DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Şirket Hisse Devrinden Kaynaklanan Tazminat DAVA TARİHİ : 19/03/2021 KARAR TARİHİ : 02/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2022 Taraflar arasındaki şirket hisse devrinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında müvekkilinin dava dışı ......
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/04/2014 tarih ve 2012/495-2014/278 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı .... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketteki hisselerini diğer davalılara devrederek müdürü olduğu şirketten ayrıldığını, davalılar tarafından yeni şirket müdürü seçilmemesi sebebiyle şirketin kamu borçlarından dolayı sorumluluğunun devam ettiğini ileri sürerek, uğramış olduğu zararın tazminini ve yetkisinin hisse devir tarihi olan 05/08/2009 tarihinde sona erdiğinin tespitini talep etmiştir. Davalı ..., davacının hisse devrinden sonra müdürlük görevinden istifa etmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalılar yargılamaya katılmamıştır....
ın mal varlığı bulunmaması nedeniyle, davalının hisse devrinden kaynaklanan alacağının davacı şirketçe ödenmesine yönelik senedin düzenlendiğini iddia etttiği, bu durumda takibin dayanağını teşkil eden dolayısıyla da alacaklının alacağını ispat aracı durumundaki bonoda bulunan malen kaydının doğru olmadığı yönündeki borçlu iddiası alacaklı davalı tarafça kabul edildiği, temeldeki hukuki ilişki yönünden bonodaki bu ispat kaydı bizzat alacaklı tarafından değişikliğe uğratıldığı, böylece ispat külfetinin davalı üzerine geçtiği, alacağın varlığı ve dayandığı temel ilişkinin senettekinden farklı olduğunu iddia eden davalı, kendi dayandığı ve senet metninden anlaşılamayan, davalının davacı şirketteki hisselerini diğer şirket ortağına 550.000,00 TL bedelle satmasından kaynaklı alacağının, davacı şirketçe ödenmesine yönelik senedin düzenlendiği iddialarını ispatla yükümlü olduğu, dosya kapsamında davalının üzerine aldığı ispat külfetini yerine getirmeye yönelik yazılı bir delil ibraz etmediği gözetildiğinde...
Mahkemece bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında hisse devrinin gerçekleştiği, davacı devir bedelinden dolayı alacağının 75.000,00 TL olduğunu yazılı belge ile ispatlaması gerektiği, davacı tarafın iddiasını yazı belge ile ispat edemediği, ayrıca yemin deliline de dayanmayacağını belirtiği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava limited şirket hisse devrinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacı, dava dışı şirkette sahip olduğu paylarının devri için davalı ...’a noterden yetki verdiği, bu yetkiyle davalı ...’ın dava dışı şirketteki paylarını rayiç bedelinden çok düşük bedele sattığı ve bedelin kendisine verilmediği iddiası ile dava açmıştır....