İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili özetle; davacılar bakımından HMK’nun 389- 399 maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir şartları oluştuğu, İhtiyati tedbir, HMK’da “Geçici Hukuki Korumalar” üst başlığı altında taraflar arasındaki ihtilafın çözümüne katkı sağlayan ve asıl yargılamada verilen hükmün gerçekleştirilmesini temin eden ve hakların korunması bağlamında aynı zamanda hukuk devleti ilkesinin ayrılmaz bir parçası olarak hak arama hürriyeti kapsamında değerlendirilebilecek bir usul hukuku müessesesi olduğundan, davacı yararına, yargılamanın sonunda verilecek hükmün gerçekleşmesini temin eder mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken tedbir talebinin reddine karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir. (Ek cümle, 28.08.2020T.7251 SY. Kanun-42.madde) (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. (4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. (5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz." denilmektedir....
İlk Derece Mahkemesince; "Dosyadaki delil durumu, delillerin henüz toplanmamış olması, talebin işin esasını çözmeye yönelik olduğu, yargılamayı gerektirdiği, eldeki davanın menfi tespit talebi içerdiği, kesinleşmiş icra takibinin durdurulması yönünden ihtiyati tedbir karar verilemeyeceğinden" bahisle davacının davaya konu ödeme emri üzerine ihtiyati tedbir konulması isteminin REDDİNE karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili özetle; davalıya borcu bulunmadığı, Kurumun başlattığı takibin hiç bir dayanağı olmadığı halde, haksız icra takibi başlatılması ve takibin kesinleşmesi ile davacının haksız yere mağdur edildiğinden, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın kaldırılarak tedbir kararı verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Tüketici Mahkemesi'nin 2018/478 Esas, 2021/507 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan alacağa ilişkin ihtiyatı haciz kararı verilmesi talep edildiği, mahkemenin 05/05/2022 tarihli ihtiyati haciz kararına karşı taraf vekili tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine verilen karara karşı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.Hukuk Dairesinin 2022/2490 Esas, 2022/1904 Karar sayılı ilamı ile ihtiyati hacze itirazın duruşma açılarak taraflar dinlendikten sonra karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği,ilk derece mahkemesince 06/10/2022 tarihinde duruşma açıldığı,ancak ihtiyati hacze itiraz eden karşı tarafa usulüne uygun olarak mürafaa gün ve saatine ilişkin tebligat yapılmaksızın duruşma yapılarak ihtiyati hacze itiraz hakkında istinaf konusu kararın verildiği anlaşılmıştır. 2004 s.İİK.nun 257.m.sinde ihtiyati haciz şartları;" Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve...
DELİLLER: Kadastro paftası, tapu kayıtları, dava dosyası, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: Talep, İhtiyatı tedbir talebine ilişkindir. İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK'nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır....
Somut olayda, davalıların tedbir kararına aykırı olarak hareket ettikleri tarih 2010 yılıdır. Belirtilen tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu’nun 113/A maddesinde “İhtiyati tedbir kararının uygulanması dolayısıyla verilen emre uymayan veya o yolda alınmış tedbire aykırı davranışta bulunan kimse fiili daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 398.maddesinin 1.fıkrasında ise “İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır.” hükmünü içermektedir. Eylem hangi kanunun yürürlüğü zamanında gerçekleştirilmişse, kural olarak o kanunun hükümlerine tâbidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: İhtiyatı tedbir kararının kaldırılmasına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı idare vekili tarafından talep edilip konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince; “tedbir istenilen hususun davanın esası ile ulaşılmak istenen sonuçla aynı olması göz önünde bulundurularak davacı yanın ihtiyati tedbir isteminin de reddine” karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili özetle; dosyadaki bilgi ve belgelerle davada haklılıklarının ortaya çıkmasına ve davacı bakımından HMK’nun 389. Maddesinde düzenlenen gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallinin mevcut bulunmasına rağmen, tedbir talebinin reddine karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Dava; ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olup, istinaf konusu uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK'nın 389'uncu maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir koşullarının, davacı bakamından mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 341/1 maddesine göre, "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.". İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
Dava; haczin kaldırılması istemine ilişkin olup, istinaf konusu uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK'nın 389'uncu maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir koşullarının, davacı bakamından mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 341/1 maddesine göre, "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.". İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....