DAVA : Limited Şirketin Yöneticisinin (Müdürünün) Azli (6102 Sayılı TTK'nın 630/2 Maddesine ve Haklı Sebebe Dayanan) BİRLEŞEN DOSYA MARMARİS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NİN 19/10/2020 TARİH VE 2020/218 ESAS, 2020/122 KARAR DAVA : Limited Şirketin Yöneticisinin (Müdürünün) Azli, Kayyım Atanması (6102 Sayılı TTK'nın 630/2 Maddesine ve Haklı Sebebe Dayanan) BİRLEŞEN DOSYA MARMARİS 3....
şube yöneticisinden dar olduğu, sigorta alanında çalışan kişinin kariyer bakımından da teklif edilen satış geliştirme yöneticisinin şube yöneticisinin altında yer alması sebebi ile daha düşük görev olduğunun bilirkişilerce tesbit edildiği anlaşılmıştır....
İlk Derece Mahkemesince, yerleşmiş Yargıtay kararlarına göre şirket yöneticisinin zararından kaynaklı olarak tazminat talep edebilmek için dava tarihi itibariyle şirket ortağı olmak gerektiği, şirket hissesi devredildiğinde hissedarlık sıfatından kaynaklı hak ve borçların tamamının da devir alan ortağa geçtiği, davacının şirketteki payını 14.12.2016 tarihinde dava dışı 3. şahsa devrettiğinin anlaşıldığı, davacının şirket yöneticisinin eyleminden kaynaklı olarak dava açma hakkı olmadığı, ayrıca yöneticinin sorumluluğuna dayalı olarak şirketin zarar gördüğünü ileri süren kişi ortak olsa dahi, tamzinatın kendisine ödenmesini istemesinin mümkün olmadığı, ancak şirkete ödenmesini isteyebileceği, böyle bir durumda da davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğu sebebi ile usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Somut olayda, davacı şirket vekili, şirketin eski hissedarı ve eşinin şirketin yönetici ortağıyla husumet yaşadığını, şirket yöneticisinin can güvenliğinin tehlikede olduğunu, en son Vergi Dairesinden defter ve belgeler istendikten sonra şirket yöneticisinin bu kişilerle yaptığı görüşme sonrasında dava konusu faturaların zayi olduğunu öğrendiğini, öğrenme tarihi itibarinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede dava açtığını ileri sürmüştür. Davacı şirketin basiretli tacir olarak ticari defter ve belgelerini özenle saklaması gerekmekte olup, şirket yöneticisinin 2017 yılından itibaren şirket eski ortağı ve eşiyle yaşadığı husumet üzerine dava konusu faturaların kayıp olduğunu öğrenebilecek durumda olduğu gibi TTK 82/7. maddesi uyarınca açılan dava hasımsız görüldüğü için husumetin başladığı ve şirket belgelerinin bulunmadığını öğrendiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde dava açılması şirket yöneticisi yönünden hayati tehlikeye yol açmayacağı da açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen ticari şirket yöneticisinin azli davası sırasında davacı taraf 04/09/2008 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur. Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Yargılama sırasında dört ayrı tarihte, davacının şirket adına imza yetkisinin dava sonuna kadar tedbiren kaldırılması isteminin, mahkemece haklı gerekçe gösterilmeksizin reddedildiği belirtilerek, mahkeme başkan ve üyelerinin tarafsızlığından şüpheye düşüldüğü gerekçesiyle reddi hakim yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti veya adli yardım kararı ... veya bu taleplerin reddine karar ... olan hakim böyle bir karar ... olması nedeniyle reddedilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : İİK'nun 333/a maddesine muhalefet etmek HÜKÜM : Sanıkların ayrı ayrı mahkumiyetlerine 1- İİK'nun 333/a maddesinde şirket yöneticisinin kasten alacaklıyı zarara uğratması suçu düzenlenmiş olup ......
Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2022/62 E., 2022/1183 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, anonim şirket yöneticisinin sorumluluğundan (TTK 555) kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, öncelikle borçlu şirketin bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünden öğrenilerek muhasebecisi veya şirket ortaklarından gerektiğinde zabıta marifetiyle ticari defterlerin temin edilerek, takibin kesinleştiği tarih olan 19.06.2012 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, kesinleşmiş icra takip dosyalarının borçları...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, öncelikle borçlu şirketin bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünden öğrenilerek muhasebecisi veya şirket ortaklarından gerektiğinde zabıta marifetiyle ticari defterlerin temin edilerek, takibin kesinleştiği tarih olan 30.04.2013 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, kesinleşmiş icra takip dosyalarının borçları...
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 19.02.2020 NUMARASI: 2019/529 Esas - 2020/149 Karar DAVA: Tazminat (Şirket yöneticisinin rekabet yasağının ihlali nedeniyle) Taraflar arasındaki Anonim Şirket yöneticisinin rekabet yasağını ihlali nedeniyle TTK 396 maddesi uyarınca şirket zararının davalıdan tahsili ile şirkete verilmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı şirket 18.06.2012 tarihinde kurulmuş olup, kurucu ortakları ... (ailenin babası; muris), ... (anne; muris) , ... (müvekkil), ... (Kardeş) ... (Kardeş)’dür....