Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafça, şirket müdürü olan davalının şirkete ait taşınmazları ehliyetsiz ve muvazaalı bir şekilde şirket sermayesini azaltıcı ve ortaklardan mal kaçırmaya yönelik olarak diğer davalı şirketlere devir ve temlik ettiği iddiası ile açılan asıl ve birleşen davada, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere asıl ve birleşen dava şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı açılmış ve terditli olarak dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacının ortağı olduğu şirket adına tapuya kayıt ve tescili, bunun mümkün olmaması halinde ise zararın tazmini talep edilmiştir. 6102 sayılı TTK 561. maddesi uyarınca “Sorumlular aleyhinde şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde dava açılabilir.” Anılan yasal düzenlemeye göre sorumluluk davasında şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkisi kesin yetki olarak düzenlenmemiştir....

    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerekirken, eksik kovuşturmayla yetinilerek beraat kararları verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak...

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanıklara isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği 27.09.2012 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket ticari defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerekirken, yazılı şekilde sanıkların beratine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye...

        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket ticari defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye...

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığa isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1....

            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığa isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdiri gerekirken, sadece 31.12.2011 tarihli bilançoya göre düzenlenmiş, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin ödeme gücünü belirlemekten uzak ve yetersiz bilirkişi raporu dayanak yapılarak yazılı şekilde sanığın...

              Taraflar arasındaki “limited şirket yöneticisinin azli ve tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04.03.2019 tarihli ve 2017/3885 E., 2019/1756 K. sayılı kararı ile bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Hukuk Genel Kurulunca yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: 3. Dava limited şirket yöneticisinin azli ve tazminat istemine ilişkin olup, Mahkemece verilen direnme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4. Davaya son veren taraf işlemleri olan feragat, kabul ve sulh, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 307 ilâ 315. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Tasarruf ilkesinin bir sonucu olarak davaya son veren taraf işlemleri hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir....

                Somut olayda dava, iflas ve konkordato hukukuna ilişkin davalardan olmayıp, 6102 sayılı TTK' nın 553. maddesi anlamında şirket yöneticisinin sorumluluğu davasıdır. Bu nedenle davanın ilk tevzi edildiği İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. Maddeleri gereğince İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi. KANUN YOLU: Kesin olmak üzere...

                  Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın üzerine atılı Ticari İşletme Yöneticisinin Kasten Alacaklıları Zarara Sokmak Kastı ile Borcu Ödememesi suçu yönünden yapılan değerlendirme; Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi ve ayrıca bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması gerekmekte olup, atılı suçun oluşabilmesi için, sanığın eyleminin başka bir suç oluşturmaması gerektiğinden ve bu surette suçun unsurlarının oluşmadığının anlaşılması nedeniyle, CMK’nun 223/......

                    Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; Limited Şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 11. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu