in ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanıkların üzerine atılı bulunan ve İİK'nun 333/a maddesinde yaptırıma bağlanan suçun oluşması için, şirket yöneticisinin ticari işletmeyi hukuken veya fiilen yönetmesi gerekmekte olup, ticaret sicili memurluğundan gelen cevabi yazıda sanıklardan ...'in şirket yöneticisi olmadığının bildirilmesine göre, şirketi fiilen yönetip yönetmediğinin araştırılmaması hatalı ise de, yapılan yargılamaya, elde edilen delillerin mahkumiyete yeterli olmamasına, mahkemenin yargılama sonunda oluşan inanç ve takdirine, hükmün gerekçesine göre, müşteki vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka Aracı Kılınmak ve Şirket Yöneticisinin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Aralık 2003 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 765 sayılı TCK’ un 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’ un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’ un 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE 16.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nın 553. maddesi uyarınca Anonim Şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/611 Esas KARAR NO : 2022/816 DAVA : Şirket ortaklığından ve yöneticiliğinden ayrılmış olduğunun tespiti DAVA TARİHİ : 14/09/2021 KARAR TARİHİ : 08/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirket ortaklığından ve yöneticiliğinden ayrılmış olduğunun tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketteki hisselerini 24/12/2020 tarihli devir sözleşmesiyle davalı şahsa devrettiğini, şirket yöneticiliğinden de ayrıldığını; bu kararın ticaret siciline tescilini davalı şahıs olan yeni şirket yöneticisinin yaptırması gerektiğini, fakat davalı yeni yöneticinin ------ bildirdiği adresinde bulunmadığını, kendisine ulaşamadıklarını, bu nedenle dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek; davacının şirket ortaklığından ve şirket yöneticiliğinden ayrılmış bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar davaya cevap vermemiş ancak davalı şirket bilahare bir dilekçe vererek davacımızın 24/...
Şti'nin ortakları olduklarını ancak davacı ortakların şirketin kuruluşundan bu yana herhangi bir işlemden haberdar edilmediklerini ayrıca şirket yöneticisinin davacı ortakların haberi olmaksızın bir kısım şirket taşınmazlarını sattığını, şirket adına kayıtlı hayvanlarla alakalı yapılan işlemlerden de haberdar edilmediklerini, haklı sebeplerin varlığı halinde şirket yöneticisinin azlinin mahkemeden istenebileceğini ileri sürerek davalının yöneticilikten azli ile ortaklık zararına yaptığı işlerin tespiti edilerek sorumluluğuna gidilmesini talep etmiştir. II....
Davacı vekili, müvekkilinin temsil yoluyla katılımının engellendiği şirket olağan genel kurul toplantısında; şirkette yönetici olan ortağın şirket yöneticisinin kendi ibrasında oy kullanması, sadece bir ortağın şirketten olan alacağının sermaye arttırımında kullanılmak üzere sermaye arttırımı yapılması ve 2014 yılı şirket bilanço ve hesaplarının onaylanması hususunda alınan kararların yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek sadece sicilde ilan ve tescil edilen 3, 4, 5 ve 9 numaralı genel kurul kararların iptalini talep etmiş olmasına rağmen mahkemece 11.05.2015 tarihli genel kurul kararlarının tümünün iptaline karar verilmesi 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesine aykırı olduğundan kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir. 3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/155 KARAR NO : 2022/611 DAVA : İtirazın İptali (Şirket Yöneticisinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/06/2015 KARAR TARİHİ : 21/06/2022 Mahkememizin 2014/1261 Esas sayılı dosyasında birleştirilen İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/427 Esas sayılı dosyasının asıl dosyadan tefriki ile mahkememizin başka bir esasına kaydedilmesine karar verilmiş olmakla tefrik edilen dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkindir. Mahkemece, davanın niteliği gözetilerek davalı şirket yöneticisinin görev yaptığı dönem itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’da yer alan 336 ve devamı hükümlerine göre sorumluluğu olup olmadığının belirlenerek karar verilmesi gerekirken, bu hususta her hangi bir değerlendirme yapılmaksızın davalının işveren vekili olduğu, işçilik alacaklarından işverenin sorumlu olduğu gerekçeleriyle karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, yargılama sırasında davalının iflası üzerine davaya iflas idaresi temsilcisinin katılımıyla kayıt-kabul davası olarak devam edildiği, davacının değişik sigorta şirketlerine ihbar ettiği su baskını sayısının fazla olduğu, sigortaların farklı şirketlere yaptırıldığı, bunların dışında yangın da meydana geldiği, bu kadar çok olayın olağan olmadığı, hasar tarihinde yağış meydana gelmediği, belediye tarafından su baskını nedeniyle bir işlem yapılmadığı, davacı şirket sahibinin sigorta şirketini dolandırmaktan yargılandığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı şirket yöneticisinin sigorta şirketini dolandırmak suçundan mahkumiyetine ilişkin kararın bozulduğu ve bozmadan sonra dosyanın akıbetinin belli olmadığı belirtilmişse de temyiz dilekçesinin ekinde sunulan İstanbul 2....
SAVUNMA VE CEVAP: Davalı Şeker Fabrikası vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, reddini talep ettiklerini, davacı tarafından Kayseri 5. İcra müdürlüğünün 2010/3447 E....