ın istifa edip bu istifanın tescil ve ilanının talep etmesine karşın ticaret sicil gazetesinde yayınlanmadığının görülmesine üzerine bu taleplerinin karşılanmaması sebebiyle, müvekkillerinin şirket ortaklığından ve müvekkillerinden .....’ın da şirket müdürlüğünden 15/11/2000 tarihinde ayrıldığının tespiti ve hisse devrinin de şirketin 15/11/2000 tarihinde ... sayılı kararı doğrultusunda tescil ve ilanının yaptırılması iddia ve talebinde bulunmuştur. CEVAP: Davalı .......
ya devrettiklerine dair 08/01/2018 tarihli ortaklar genel kurulu kararının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescili ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilanına, Davacı ...'ın davalı ... Pazarlama San ve Tic. Ltd....
Her ne kadar istifa işleme alınmış ve işten ayrılma işlemleri gerçekleştirilmiş ise de davacının ticaret sicilinde halen şube müdürü olarak kaydının devam etmektedir. Davacı bu hususta ... ... ve ....Noterliği'nin 28.11.2023 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile eski işvereni şirkete başvurmuş ise de bu durumun ticaret sicile tescil edilmediğinden istifanın tespiti ve tescili talep edilmiştir. TTK 30 ve Ticaret Sicili Tüzüğünün 31nci maddesine göre de tescil, ilgililer veya yetkili temsilcileri ile hukuki halefleri tarafından istenir. Tescil istemi istifa eden davacı tarafından istenilmiştir. Oysa ki yasal düzenlemeye göre bu hususta istemde bulunma hakkı davalı şirket tüzel kişiliğini temsil ve ilzama yetkili kılınanlara ait olduğundan davacının ticaret siciline tescil ve ilan işlemlerinin yerine getirilmesi ile ilgili olarak ... memurluğuna başvuruda bulunabilecek “ilgililer” kapsamına girmemektedir. (İstanbul Bölgeukuk Dairesi Adliye Mahkemesi 12....
Açıklanan nedenlerle davalı şirketin ticaret sicil müdürlüğünden yeni adresinin sorularak vekillikten çekilme dilekçesi, gerekçeli karar ve davanın diğer yanlarınca sunulan temyiz dilekçelerinin sicil adresine tebliğ edilmesi için, Dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
un şirket müdürlüğüne getirildiğini, bu kararın ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, 27/07/2009 , 15/08/2012 ve 15/08/2012 tarihli ... Ticaret Sicil Müdürlüğü yazılarında şirket müdürü olarak adının bulunduğunu, buna karşın daha önceki Ticaret Sicil Müdürlüğü yazılarında şirket müdürü ve şirket yetkilisi olarak diğer başka kişilerin adının yer aldığını ileri sürerek şirketteki müdürlüğünün sona erdiğinin ve gerçek müdürlerin tespiti ile ticaret sicil müdürlüğünün kayıtlarının düzeltilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, imza terkini kararının verilmediğini, sicil kayıtlarında davacının halen yetkili olarak gözüktüğünü, müdürlük görevinden azledilmesine ilişkin umumi heyet kararının olmadığını, bu sebeple de görevinin devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir....
İcra Müdürlüğü tarafından satışa çıkarıldığını, şirket müdürülğünden istifa etmeye karar verdiğini, müvekkilinin şirket yönetim kurulu başkanlığına istifasını 01/03/2021 tarihinde noter aracılığı ile gönderdiğini ancak hiç bir şeyin yapılmadığını, daha sonra istifasını ticaret sicil gazetesinde ilan ettirmek istediğini ancak ticaret sicil müdürlüğünün bu talebi kabul etmediğini, ticaret sicil müdürlüğünün istifanın tescil ve ilanına dair kesinşme kararı getirmesi gerektiğini bildirdiklerini, bu nedenlerle müvekkilinin ... Ltd. Şti.adlı şirket müdürlüğünden 01/03/2021 tarihinde istifa etmiş olduğunun tesip edilmesini istifasının tesci ve ilan edilmesini, istifasının tescil ve ilan için ticaret sicil müdürlüğüne bildirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf herhangi bir cevap vermemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, limited şirket yöneticisi olan davacının istifasının tespit, tescil ve ilanına ilişkindir....
Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirket tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Somut olayda; ihyası istenen şirketin 14/11/2011 tarihli genel kurul toplantısında şirketin tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak ... ile ...’un seçilmelerine karar verildiği, tasfiye memurlarının tasfiye sonu bilançosunu hazırladıkları, 26/08/2013 tarihli ... sayılı karar ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması sebebiyle şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğünden ve Vergi Dairesinden kaydının silinmesine karar verildiği, 27/08/2013 tarihli toplantının tasfiye sonu genel kurul toplantısı olarak yapıldığı ve Ticaret Sicil Müdürlüğüne yapılan başvuru sonucunda şirketin sicil kaydının 03/09/2013 tarihinde silindiği; daha sonrasında Karacabey ... Asliye Hukuk (İş Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nin ......
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalının yaptığı işlemlerde hukuka aykırılık olmadığı, davacının şirket müdürlüğünden istifası konusunda dava dışı şirkete çıkartılan tebligatın usulüne uygun olarak yapılmamış olduğu, davacının şirket müdürlüğünden istifası konusunda şirketçe ortaklar kurulu kararı alınması ve buna göre ticaret siciline müracaat edilip tescil ve ilan edilmesi gerekirken bu lüzuma uyulmadığı, davalıdan şekil şartlarına uymayan tescil ve ilan işlemini gerçekleştirmesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
ün 25/06/2021 tarihinde vefat ettiğini, ilgili şirketteki tasfiye memurluğu görevinden 2006 yılının Eylül ayında istifa etmiş olmasına rağmen, şirket ortakları tarafından bu hususun tescil edilmemesi sebebi ile hali hazırda tasfiye memuru olarak gözükmekte olduğunu, durumun düzeltilmesi yönünde İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna yaptığı müracatta şirket tasfiye memurluğu görevine ilişkin tescilin şirket ortaklarından ...'ün vefat etmesi sebebi ile ancak mahkeme kararı ile mümkün olacağının ifade edildiğini beyanla, bahse konu şirketin tasfiye memurluğu görevinin 2006 yılında sona erdiğine ilişkin tespitin yapılarak karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ticaret sicil gazetesi, ölüm belgesi ibraz edilmiştir. Dava, davacının Tasfiye Halinde ... ... Ltd Şti'nin tasfiye memurluğundan istifa ettiğinin tespiti davasıdır....
Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu şirketin ticaret sicilinden resen terkin edilmiş olduğu iddiasının doğru olmadığını, şirketin 6102 Sayılı TTK geçici 7.maddesinde olmadığı ve terkin tarihi itibarı ile de bu hususun doğru olmasının mümkün olmadığı gibi şirketin gerekli prosedürün yerine getirilmesinin akabinde ve talep üzerine ticaret sicilinden terkin edildiğini, Ticaret Sicil Müdürlüğünün TTK m.32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicil Müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunmuştur....