ve Ticaret Sicilde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.05.2016 tarih ve 2015/1094-2016/390 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalı şirketin hisselerini devrederek şirket ortaklığından ayrıldığını, buna rağmen davalı şirketin ortak kurulunca müdürlük görevine son verilmediğini, şirket müdürlüğünden ayrılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, arsa payının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalı ... vekili mahkeme kararını temyiz etmiş ise de, dilekçenin süresinde temyiz defterine kaydının yapıldığını gösteren belge ya da bilgi dosyada bulunmamaktadır. Söz konusu dilekçenin süresinde temyiz defterine kaydedilmediğinin inceleme sonucu anlaşılması halinde keyfiyetin tutanakla tespit edilip başkaca bir işlem yapılmadan, süresinde kayıt yapılmış ise kayıt tarihinin belirlenmesinden, 2-.... ...'a ait tapu kaydının (3. şahıslara satılmış olması halinde yeni maliklere ait tapu kaydının ve satış akit tablosunun) tapu sicil müdürlüğünden istenilerek dosya içerisine konulmasından, 3-.... ile ...'...
e devrettiğini ve aynı tarihte müdürlükten istifa ettiğini ancak hisse devrinin ve müdürlükten istifaya ilişkin kararın tescil ve ilan ettirilmediğini, bu nedenle halen ticaret sicil kayıtlarında müvekkilinin şirkete ortak ve müdür olarak gözüktüğünü ileri sürerek müvekkilinin 22/10/2008 tarihi itibariyle hisselerini devrettiğinin ve şirket müdürlüğünden istifa ettiğinin tespiti ile talebini ıslah ederek şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 02.02.2015 tarihli kararı ile onanmıştır. Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....
Sanayi ve Dış Ticaret Anonim Şirketi, konusunun şirket ortaklığındaki hisselerini devrederek şirketteki ortaklıktan ayrılan davacının ticaret sicil kaydında halen şirket yönetimi kurulu üyesi görülmesi sebebiyle ticaret sicildeki yönetim kurulu üyesi kaydının silinmesi ihtarını içerdiği, ihtarnamenin ... Sanayi ve Dış Ticaret Anonim Şirketi'ne tebliğ edilemediği anlaşılmıştır. Davacı taraf dava dışı ... San ve Dış Tic. A.Ş.'ndeki hisselerini devrettiğini, bu yüzden hisse devrinin yapıldığının tespiti ile şirkette yönetim kurulu üyeliğinin de sona erdiğinin tespiti yönünde ticaret sicil memurluğuna başvurduğunu, ticaret sicil memurluğu tarafından talebin reddedildiği, bu yüzden ticaret sicil memurluğu kararına itiraz ederek dava dışı ... San ve Dış Tic. A.Ş.'ndeki hisselerini devrettiğini ve yönetim kurulu yetkisinin sona erdiğinin tespiti ve bu hususunun ticaret sicilinde tescilini talep etmiştir. Davacının bu kapsamda iki konuda talebi bulunmaktadır....
Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2022/832 Esas KARAR NO : 2022/695 BAŞKAN : ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACILAR : 1- 2- DAVALI : DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 03/08/2022 KARAR TARİHİ: 05/08/2022 K.YAZIM TARİHİ : 05/08/2022 Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait 27/01/2005 tarihinde yapmış oldukları hisse devrinin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanması sırasında müdürlük yetkilerinin iptalinin yapılmamış olduğunu belirterek, bu tarih itibariyle müdürlük görevinden istifa ettiklerine dair hususun Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmaması nedeniyle şirket müdürlüğünden ayrıldıklarının ve şirket ortaklığından çıkarıldıklarının tespitine karar verilmesini talep ve...
Ticaret Sicil Müdürlüğünden açılan davanın tefrik edilerek bu esasa kaydının yapıldığı ve pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiği, diğer davalılar yönünden ise dosyanın 2021/... nolu esasa kaydının yapıldığı ve yetkisizlik kararı verilerek yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin olduğu belirtilmiştir. Davalı şirketin ... Şubesi ile ilgili sicil kayıtları alındığında, şubenin 2015 yılında kapatıldığı görülmüştür. Davalı şirketin ana sözleşmesinin bulunduğu ticaret sicil gazetesi dosyada mevcut olup, ana sözleşmede istifanın yönetim kurulu veya genel kurulun kabulü ile taahhuk edeceğine dair bir hüküm bulunmadığı görülmüştür. Davacının SGK kayıtları alınmış incelendiğinde, davacının davalı şirketin ... Şubesine 29/01/2010 - 31/10/2010 tarihleri arasında çalıştığı tespit edilmiştir. Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 10/10/2011 tarih 2010/......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yönetim kurulu üyesinin istifasının tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı şirketin yönetim kurulundan istifa edilmesine rağmen, bu husus ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilan edilmemiştir. Anonim şirket yönetim kurulu üyesi istifa yoluyla üyelikten çekilebilir. İstifa, istifa edenin bu yoldaki irade açıklamasının ortaklığa ulaşması ile sonuç doğuran tek taraflı bozucu ve yenilik doğurucu bir hukuki işlemdir. Yönetim kurulu üyesi istifa etmekle yönetim kurulu üyeliği düşer ve ortaklığın, istifayı kabulü de söz konusu değildir. Ancak, istifanın üçüncü kişiler yönünden sonuç doğurabilmesi için ticaret sicilinde ilan edilmesi gerekir....
Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; davalının TTK m.31 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, davalının davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyan etmiştir. Diğer davalılar usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır....
Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin adresi sorulmakla gelen yazı cevabında davalı şirketin kayıt durumunun münfesih olduğu yazılıdır. Bu itibarla, temyiz incelemesi yapılabilmesi için, mahkemece ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin münfesih olup olmadığı, tüzel kişiliğinin devam edip etmediği, sicilden terkin kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması, karar tebliğinden önce terkin edilmiş ise, şirketin ihyası için talepte bulunmak üzere taraf vekillerine mehil verilip, şirket ihya edildiği takdirde kararın ihya edilen şirket temsilcisine tebliği ile yasal temyiz süresinin beklenmesi ve anılan işlemlerin yerine getirilmesi, kararın davalı şirkete tebliğinden sonra şirket terkin edilmişse, ilgili evrakların, terkin kaydının eklendikten sonra Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir....