Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Taraflar arasındaki yedieminlik hizmetinin verilmesine ilişkin ..... İcra Dairesinin 2008/4386 talimat sayılı dosyasında 16/07/2008 tarihinde düzenlenen “yedieminlik teslim zaptı” başlıklı sözleşme niteliğindeki belgede, haczedilerek davacıya teslim edilen malların muhafaza ücretine ilişkin olarak günlük yediemin ücreti 15,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Şu halde; davacının yediemin ücretine dair zarar kalemi hesaplanırken bu sözleşme ve davacı tarafından ödenen gerçek miktarın esas alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesine göre hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesisi usul ve yasaya uygun olmamış bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir....

    Ancak bedeli paylaşıma konu olan aracın muhafazası ile ilgili masraflar aracın aynına ilişkin MTV.den önce ödenir. Aracın muhafazasına ilişkin bu bedel Adalet Bakanlığınca yayınlanan Yediemin Depolarına İlişkin Ücretten fazla olamaz. Bu durumda Adalet Bakanlığının yediemin depoları ile ilgili tarife uyarınca yediemin deposunun alacağı belirlenip İİK’nun 138. maddesi uyarınca ödedikten sonra kalan miktar için alacaklılar arasında sıra cetveli yapılması gerekir. Mahkemece yukarıda açıklanan şekilde bu bedel belirlenmiş olmasına rağmen yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

      Dava, İİK'nun 99. maddesine dayalı olarak alacaklının açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkin olup, iddia ve savunma çerçevesinde yargılama yapılıp, taraf delilleri toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken mahkemece talep şikayet olarak değerlendirilerek şikayetin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle, davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,0 TL peşin harcın temyiz edene iadesirne, 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        KARAR Davacı, davalının dava dışı borçlusu aleyhine yaptığı icra takibi sonucu 6.12.2011 tarihinde gerçekleştirilen fiili haciz sonrası muhafaza altına alınan menkul malların kendisine ait yediemin deposunda tutulduğunu, ancak depolama ve yediemin ücretinin ödenmediğini, tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, talep edilen ücretin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

          Bilirkişi raporunda, Adalet Bakanlığı Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği ücret tarifesine göre ve ihalenin kesinleştiği tarihten dava tarihe kadar ki dönem için alacak hesabı yapılmış, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, dava dışı borçlu şirkete ait haczedilen mallar yediemin olarak davacıya teslim edilmiş olup, davalı ihale sonucu malları alacağına mahsuben satın aldığından ve dava tarihine kadar da mallar davacının deposundan teslim alınmadığından, davalı yediemin ücretinden sorumludur. Davacı işbu davada, malların ihale suretiyle davalı tarafından satın alınmasından sonraki döneme ilişkin alacak talebinde bulunmuştur....

          Bilirkişi raporunda, Adalet Bakanlığı Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliği ücret tarifesine göre ve ihalenin kesinleştiği tarihten dava tarihe kadar ki dönem için alacak hesabı yapılmış, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, dava dışı borçlu şirkete ait haczedilen mallar yediemin olarak davacıya teslim edilmiş olup, davalı ihale sonucu malları alacağına mahsuben satın aldığından ve dava tarihine kadar da mallar davacının deposundan teslim alınmadığından, davalı yediemin ücretinden sorumludur. Davacı işbu davada, malların ihale suretiyle davalı tarafından satın alınmasından sonraki döneme ilişkin alacak talebinde bulunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Davacı, yediemin deposu sahibi olup, haczedilip yediemin deposuna bırakılan mahcuzlara ilişkin yediemin ücretinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dairemizin görevsizliğine aynı konuda 19. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığa GÖNDERİLMESİNE, 21.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ilişkin herhangi bir belge ibraz edememiş, söz konusu aracın ticari faaliyetlerde kullanılan bir araç olmadığı, ancak davacının söz konusu araca el konulması nedeni ile yediemin otoparkına toplam 800 TL otopark ücreti ödediği sunulan otopark ücret makbuzu içeriğinden anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              Davalı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, memur muamelesine yönelik şikayet niteliğindedir....

              Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1)İcra müdürlüğünce her nekadar sıra cetveli yapılmamış ise de, bedeli paylaşıma konu araç satışından elde edilen paranın ancak yediemin ücretine yeteceği ve öncelikli alacaklılardan vergi dairesinin motorlu taşıtlar vergisi alacağına yetmediğine ilişkin bildirim, teknik olarak sıra cetveli kabul edilip yargılamanın da bu şekilde yapılarak sonuçlandırılması gerekir. Sıra cetveline şikayetlerde hasım, sırasına itiraz edilen alacaklıdır. Borçlu şikayette hasım gösterilemez. Dosyadan paranın yediemine ödendiği sabit olmasına göre, şikayetin bu alacaklıya yöneltildiği kabul edilerek mahkemece bu alacaklıya davetiye çıkarılması ve bu alacaklının huzuru ile yargılama yapılarak karar verilmesi gerekirken, asıl hasıma dava yöneltilmeden yargılama yapılıp karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2)Bozma nedenine göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu