Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Suç tarihinin temadiyi kesen 18.07.2007 azil tarihi olduğu gözetilerek yapılan incelemede, sanığa yüklenen görevi kötüye kullanma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla dava zaman aşımı süresinin 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl olduğu, aynı Kanunun 67/4. maddesi uyarınca olağanüstü zaman aşımının ise 12 yıl olacağı, suç tarihi olan 18.07.2007 tarihi ile temyiz inceleme günü arasında durma süresi de nazara alındığında 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin geçmiş bulunduğu, zaman aşımını kesen başkaca bir sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından diğer yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 04.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    DAVA Şikayetçi borçlu vekili şikayet dilekçesinde, takipte en son işlemin 28.08.2013 tarihinde yapıldığını, o tarihten sonra herhangi bir işlem yapılmadığını, zaman aşımı süresi 3 yıl olup, takibe konu senedin zaman aşımına uğradığını, ayrıca takibe konu senedin tanzim yeri bulunmadığından kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını belirterek davanın kabulüne, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ve takibe konu senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmaması sebebiyle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde iddiaların yerinde olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III....

      İcra Müdürlüğü’nün 2009/23691 Esas sayılı icra takip dosyasının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olduğu, takibin dayanağının çek olduğu ve icra dosyasında alacaklı vekili tarafından yapılan bila tarihli talebin 26/02/2010 tarihinde kabul edildiği, şikayet tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 726. maddesinde çek için düzenlenen zaman aşımı süresi 6 ay iken 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmışsa da 6763 sayılı Türk Ticaret Kanununun Mer’iyet Ve Tatbik Şekli Hakkında Kanun’un 2. maddesinde Türk Ticaret Kanunu’nun mer'iyetinden önce işlemeye başlamış bulunan zaman aşımı sürelerinin eski kanun hükmüne tabi olacaklarının ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 6/1.maddesinde; Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zaman...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, takipten önceki zaman aşımı itirazına ve senet aslının icra kasasına alınmadığına dair şikayete ilişkindir. Takipten önceki zaman aşımı itirazının, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5. Maddesi uyarınca, beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilir. Yine, senet aslının icra kasasına alınmadığına dair şikayet de, süresiz nitelikte olmayıp, ödeme emrinin tebliğinden itibaren İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca 7 günlük yasal süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre de hak düşürücü nitelikte olup, resen nazara alınmalıdır....

        Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; takip dayanağı kambiyo senedinin aslının icra başvurusu sırasında icra müdürlüğüne teslim edildiği halde, icra müdürlüğünce takip dosyası oluşturulduğunu, bu yöndeki şikayetin süreye tabi olmadığını, senedin icra müdürlüğüne teslim edildiği tarih itibariyle, 3 yıllık zaman aşımı süresinin de dolduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, takipten önceki zaman aşımı itirazına ve senet aslının icra kasasına alınmadığına dair şikayete ilişkindir. Takipten önceki zaman aşımı itirazının, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5. Maddesi uyarınca, beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilir....

        Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün bulunduğu, davalı MEB vekilinin cevap dilekçesinde zaman aşımı defini ileri sürmediği, bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanlarında belirttiği zaman aşımı itirazının cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle ileri sürülmüş zaman aşımı defi olarak değerlendirilemeyeceği, öte yandan belirsiz alacak davalarında talep arttırımından sonra ileri sürülen zaman aşımı definin değer ifade etmeyeceği, kıdem tazminatının ıslahla arttırılan kısmı da dahil olmak üzere hükmedilen miktarın tamamına fesihten itibaren faiz yürütülmesinin yasal düzenlemeye uygun ve isabetli olduğu, davacının mevsimlik değil aralıklı çalışmasının bulunduğu aralıklı çalışma halinde tüm çalışma süresi üzerinden hak edilen yıllık izin süresinin ve giderek izin ücreti alacağının hesaplanıp hükmedilmesinde...

        Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zaman aşımını kesmez, zaman aşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir. Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zaman aşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Somut olayda; davalı vekili, davacının ıslah dilekçesine karşı zaman aşımı def'inde bulunmuştur....

          Hukuk Dairesinin 03/03/2020 gün 2019/3676 Esas 2020/2490 Karar sayılı ilamında; “İlk Derece Mahkemesince davanın esastan reddine dair verilen karara karşı davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce; kaza tarihinin 15/12/2012 olduğu, davanın 04.04.2017 tarihinde açıldığı, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, dava zaman aşımı dolmuş olduğundan, mahkemece ara karar ile davalının zaman aşımı defi itirazının reddine karar verilmesi hatalı ise de, davalı ... şirketince yerel mahkeme kararının istinaf edilmemesi nedeniyle davacı taraf lehine usuli müktesep hak doğmuş olduğundan ve dahi zaman aşımı, hak düşürücü süreden farklı olarak mahkemece re'sen dikkate alınacak bir husus olmadığından bu hususa dokunulmadığı ve poliçede koltuk adedi 1 sürücü, 1 yolcu şeklinde ölüm teminatı olarak 100.000,00-TL olarak belirlendiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verildiği, ancak; İlk Derece Mahkemesi'nce verilen davanın...

            Davalı vekili, davanın zaman aşımına uğradığını, çeklerin hatır çeki olarak verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 6762 sayılı TTK'nın 644. maddesinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan davalarda 1 yıllık zaman aşımı süresinin öngörüldüğü, çekin zaman aşımı süresinin sona erdiği ve zaman aşımını kesen nedenler de dikkate alındığında davacının sebepsiz zenginleşme davasını zaman aşımı süresi içerisinde açmadığı gerekçesiyle, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

              ve bu suretle takibin 3 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu belirtilerek bozma kararına direnilmiş ve önceki hüküm yeniden kurulmuş, direnme kararı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu