Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müdürlüğü'nün 2011/8438 E. sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde haciz tarihlerine göre sıralama yapıldığını ve satış bedelinin tamamının ilk sırada yer alan şikayet olunan.... ... Toptancılar Birliği Toplu İşyeri Yapı ve İşletme Kooperatifi'ne ayrıldığını, müvekkilinin alacağının kamu alacağı olup 6183 sayılı Kanun'un .... maddesinin gözetilmemesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddini savunmuştur....

    Noterliği'nce düzenlenen 01.08.2012 tarih ve ... numaralı rehin sözleşmesinden sonraki tarihte haciz uygulandığını, 6183 sayılı Yasa'nın 21. maddesi gereğince şikayet olunan idareye satış bedelinden garameten pay ayrılmaması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile şikayet olunanın alacağının sıra cetvelinden çıkartılarak, şikayet olunana ayrılan satış bedelinin öncelikle şikayetçi şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, borçluya ait araç üzerine 11.02.2013 tarihinde rehin sözleşmesine dayalı olarak haciz uygulanmış olduğu, aynı araç üzerinde ... alacağının bulunduğu, ... tarafından 03.04.2012 tarihinde haciz konulduğu, ... Vergi Dairesi'nin alacağı için ise 11.02.2013 tarihinde haczin konulmuş olduğu, sıra cetvelinde birinci sıradaki alacaklının ..., ikinci sıradakinin rehin alacağı olduğu, üçüncü sırada ......

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmaz üzerinde müvekkilinin, 01.03.2007 tarihli rehninin bulunduğunu, şikayet olunanın takibinin daha sonra kesinleştiğini, sıra cetvelinin usulüne uygun düzenlenmediğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkil dosyasında haciz tarihinin 30.01.2007 olduğunu, sıra cetvelinin usulüne uygun düzenlendiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

        Şikayet edilenler vekilleri, sıra cetvelinin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemişlerdir.. Mahkemece, İcra Müdürlüğünce İİK.nun 268.maddesine göre ilk önce kesin hacze dönüşen ihtiyati haczin ilk haciz olarak kabul edilip, bu hacze iştirak edebilecek hacizlerin belirlendiği, İİK.nun 140 ve 206.maddeleri gözetilerek sıra cetveli düzenlendiği, sıra cetvelinin düzenlenmesinde usule aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle sıra cetveline itirazların reddine karar verilmiş, hüküm şikayet edenler vekili ve şikayet eden-şikayet edilen Fortisbank A.Ş. vekili, ..., ... vekili, şikayet edilen Şekerbank A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1- Mahkeme hükmü davalı Şekerbank A.Ş. vekiline 13.05.2010 tarihinde tefhim edilmiş, temyiz dilekçesi HUMK.nun 437.maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 21.07.2010 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; haciz ihbarnamesi konusunda bir usulsüzlük var ise, bu konuda şikayet yoluna korunmaya değer hukuki yararı bulunan kişiler gidebilecekken, haciz ihbarnamesini tebliğ alan 3.şahsın bu konuda şikayet yoluna gitmek için hukuki yararının bulunmadığı, kaldı ki, mahkemeler, savcılıklar ve icra müdürlükleri tarafından gelen her türlü müzekkere vb. evrakların kanun ve hukuk devleti ilkesi gereğince yerine getirilmesinin zaruri bir işlem olduğu, aksi halde personel hakkında savcılıklar nezdinde suç duyurusu ile karşılaşılabileceği, bu nedenle kendisine gönderilen ihbarname nedeniyle idarece yapılması gereken işlemin yapıldığı, ihbarnamede bir usulsüzlük varsa bunun şikayet yoluna gidilebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

          Bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri ve her derece içinde de sıralar oluşturulur. İİK'nın 140. maddesinin ikinci fıkrasında 206. maddeye atıf yapılmış ise de, bu maddedeki imtiyazların sadece aynı derecede hacze iştirak eden ve kamu alacağı sahibi olmayan alacaklılara karşı ileri sürülmesi mümkündür. Diğer bir deyişle, İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazlar, (hacze iştirak hali hariç, İİK.m.100-101) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz sahibi alacaklının önüne geçiremez. Somut olayda, şikayetçi tarafın, nafaka ilamına dayalı olarak satış bedelinin vezneye girmesine kadar ilk hacze iştirak etmesi mümkün iken, bu yolu seçmediği, ilamlı icra takibine giriştiği, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine haciz koydurduğu anlaşılmış olup; bu haliyle şikayet olunanın ilk haczine iştirak edeceği açıktır....

            Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, bedeli paylaşıma konu araç üzerine şikayetçi tarafın alacaklı olduğu icra dosyasında 15.02.2013 tarihinde, şikayet olunan ...'ın alacaklı olduğu icra dosyasında ise 12.10.2012 tarihine haciz konulduğu, düzenlenen sıra cetvelinde haciz tarihi daha önce olan şikayet olunan ...'a öncelikli olarak pay ayrılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hacze iştirak koşullarının da oluşmadığı, her ne kadar şikayetçi rehin hakkına dayanmış ise de, her iki tarafın takibinin de ilamsız takip olduğu gerekçesiyle, şikayet olunan ... yönünden şikayetin reddine, diğer şikayet olunanlar yönünden şikayetin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili, şikayet olunan ... hakkında verilen hüküm yönünden temyiz etmiştir....

              ın temyiz incelemesi bakımından; sıra cetveline konu taşınmaz borçlu tarafından 3. kişiye devredilmiş bu şikayetçi tarafından tasarrufun iptali davası açılmış, taşınmazın tapu kaydına ihtiyati haciz değil, ihtiyati tedbir şerhi konulduğundan tasarrufun iptali davasının kabul edildiği 28.02.2012 tarihinin kesin haciz tarihi olarak kabulü mümkün değildir. Bu durumda alacaklıların tapu kaydındaki hacizlerinin ayakta olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan ...’ın alacaklı olduğu Siirt İcra Müdürlüğünün 2009/3238 E sayılı dosyasından sıra cetveline konu taşınmaz üzerine 12.03.2012 ve 15.03.2013 tarihlerinde haciz uygulandığı 14.05.2013 ve 23.06.2014 tarihlerinde satış talebinde bulunulduğu, 20.05.2014 tarihinde satış avansı yatırdığı kanunda belirlenen 1 yıllık sürede satış avansı yatırmadığı için şikayet olunan ...’ın 15.03.2013 tarihli haczinin ayakta olmadığı anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunanlar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçluya ait taşınmazın satımı sonucu düzenlenen sıra cetvelinde, ilk sırada şikayet olunanlara ödeme yapılmış ise de, borç miktarı içinde borçlunun vadesi gelmemiş borçları bildirildiği gibi hacze konu alacak miktarının net olarak bildirilmediğini, ayrıca ... Vergi Dairesi'nin haciz tarihinin müvekkilinin haciz tarihinden sonra olması nedeniyle garameten paylaştırma yapılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunanlar vekili, sıra cetvelinin usulüne uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

                  Dosyasından müvekkilinin adresine hacze gelindiğini, alacaklı tarafından tatbik edilen haciz üzerine İstanbul 23....

                  UYAP Entegrasyonu