İcra Müdürlüğü'nün 2010/176 E. sayılı dosyasında bedeli paylaşıma konu taşınmazlar üzerine haciz konduğunu, şikayet olunanın alacaklı olduğu 2013/256 E. sayılı dosyada ise şikayet olunan tarafından ayrı taşınmazlar üzerine 26.03.2013 tarihinde haciz konduğunu, süresinde satış istenmediğinden şikayet olunan alacaklının borçlu taşınmazı üzerindeki haczinin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
Mahkemece, İİK'nun amir hükümleri uyarınca haciz işlemi sırasında ileri sürülen istihkak iddiası karşısında haciz talebine ilişkin karar verme hak ve yetkisi İcra Müdürlüğü'ne ait olduğundan ve İcra Müdürlüğü işleminde yasaya aykırı bir yön bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiş, karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Şikayet, İcra (ve İflas) Daireleri'nin kanuna aykırı olan veya hadiseye uygun bulunmayan işlemlerinin düzeltilmesi veya yerine getirilmeyen ya da sebepsiz sürüncemede bırakılan bir hakkın yerine getirilmesi için başvurulan bir kanun yoludur. Şikayet ve şartları İİK'nun 16. maddesinde düzenlenmiştir. Şikayet icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı başvurulan kendine özgü bir kanun yolu olup, bir dava değildir. İİK'nun 96. ve bunu izleyen maddelerde istihkak iddiasına ilişkin koşullar ve yapılacak işlemler düzenlenmiştir....
bulunmayan bir taşınmaz için icra müdürünün süresi geçtikten sonra yapılan satış talebini reddetmesi gerekirken olmayan haciz için satış istemi üzerine satışın yapılması ve haciz varmış gibi satıştan sonra sıra cetvelinin düzenlenmesinin yasaya aykırı olduğu, sıra cetvelinde şikayet olunana pay ayrılamayacağı gerekçesiyle, şikayetin kabulüne karar verilmiştir....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, sıra cetvelinde yer alan üç dosyanın ihtiyati haciz kararı ile açıldığını ve kesin haciz tarihlerine göre sıralama yapıldığının belirtildiğini, usulsüz tebligatlar nedeniyle kesin haciz tarihlerinde hataya düşüldüğü gibi, yapılan işlemin takip hukukuna da aykırı olduğunu, sıra cetvelinde birinci sırada ve ikinci sırada yer alan şikayet olunanın takip dosyalarında yapılan tebligatın ....isimli kişiye yapılması nedeniyle usulsüz olduğunu, usulsüz tebligatlara göre oluşturulan kesinleşme tarihleri baz alınmak sureti ile sıra cetvelinin oluşturulduğunu, usulüne uygun tebligatın bulunmadığı bu iki dosyada tebliğ ve kesinleşme tarihlerinden söz etmenin hukuken mümkün olmadığından şikayete konu sıra cetvelinin de hukuki kıymetinin bulunmadığını ileri sürerek, şikayet olunan dosyalarının sıradan çıkarılmasına, bir an için aksinin düşünülmesi halinde ihtiyati haciz olduğundan alacağın garameten dağıtılmasına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: “önceki tarihli hacizde üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması üzerine takibin devamı kararı verildiği, bundan sonra muhafaza işlemi için aynı yere gidildiğinde mahcuzların yerinde olmadığının tespit edilerek yeniden haciz yapıldığı, kıymet takdirinde ve yeniden haciz yapılmasında, hacze yönelik İİK’nun 97. maddesinin uygulanmasında usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, şikayet eden üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, ilamlı icra takibine ilişkin hacizde yapılan kıymet takdirine ve hacizde İİK’nun 97. maddesinin uygulanmasına yönelik şikayet başvurusu niteliğindedir....
Şikayet olunan vekili, tasarrufun iptaline ilişkin açtıkları davanın ve ihtiyati haciz tarihlerinin şikayetçinin açtığı davadan ve hacizden önce olduğunu, bunun aksi halinde bile müvekkilinin, tapu kaydında şikayetçinin takip tarihinden önce başlatılan ve aciz vesikasına bağlanmış bir ... takibine istinaden haciz koymuş olduğunu, bu sebeple aynı derecede hacze iştirak ettirilmesi ve paranın garameten paylaştırılması gerektiğini savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; tasarrufun iptali davalarında İİK'nın 281/.... maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceğinden şikayetçi ...'ın borçlu aleyhine açtığı ve ....07.2009 tarihinde kabul ile sonuçlanan ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/52 Esas sayılı tasarrufun iptali davasının karar tarihinin, şikayet olunan alacaklının açtığı, ........2009 tarihinde sonuçlanan ... .......
Şikayet olunan ... vekili, ... müdürlüğünün yeterli araştırmayı yapmaksızın sıra cetveli düzenlediği iddiasının sıra cetveline itiraz değil, sıra cetveline şikayet olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunarak şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan Vergi Dairesi temsilcisi, tapu takyidat kayıtlarındaki haciz sıralamasının doğru olduğunu, garamenin söz konusu edilmemesi ve kurum alacağının rüçhanlı alacak olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ... müdürlüğü tarafından yapılan hesaplamanın doğru olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan ... vekili, şikayetin reddini istemiştir. Diğer şikayet olunanlar, şikayete cevap vermemişlerdir. Mahkemece asıl dava yönünden şikayetin kabulüne dair verilen karar Dairemizin 2015/6036 Esas, 2016/778 Karar sayılı ilamıyla görev yönünden bozulmuştur....
Şikayet olunan vekili, cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre; İ.İ.K'nun 100. maddesine göre, hacze iştirakla ilgili derece kararının düzenlenmesinde haciz tarihlerinin esas alınmasının gerektiği, davalının haciz tarihinin 30.05.2008 tarihi olduğu, davacının ilama dayalı alacağınının dayanağı olan davanın ise 07.09.2004 tarihinde açıldığı, davacı alacağının İ.İ.K'nun 100. maddesi uyarınca hacze iştirak etmesi gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kabulüne karar verilmiştir....
İcra Mahkemesi’nce bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, dosya kapsamına göre, şikâyetçi haczinin birinci sırada bulunduğu ve sıra cetvelinin haciz tarihlerine göre düzenlenmesi gerektiği sonucuna varılarak şikâyetin İİK'nun 280/4 üncü maddesine göre kabulüne; paylaşıma esas tutarın tamamının şikâyetçi Yüreğir Vergi Dairesi’ne ödenmesine karar verilmiştir. Karar, şikâyet olunan Tasfiye Halinde ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sıra cetveli hazırlanırken, ilk kesin haciz ve buna iştirak edecek hacizler belirlenerek, hacze iştirak dereceleri oluşturulur. Dağıtım da, kural olarak, bu iştirak dereceleri içinde yapılır. Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerindeki ilk haciz, şikayet olunan Tasfiye Halindeki ... A.Ş'nin 24.08.2006 tarihli haczidir....
İcra Müdürlüğü’nün 2016/2246 esas sayılı takip dosyasında, takip alacaklısının dosyamız tarafı olduğu, şikayet edenin takip dosyasında taraf olmadığı, takibin 01.04.2014 tarihinde başlatıldığı, başvurunun 14.08.2019 tarihinde yapıldığı, şikayet edenin icra müdürlüğünce talep olmadan haciz konulduğu, satış avansının süresi içerisinde yatırılmadığı ve taşınmazın borçlunun haline münasip evi olduğu iddialarıyla şikayet yoluna başvurduğu görülerek esas yönünden yapılan incelemede; meskeniyet iddiasının ancak borçlu tarafından ileri sürülebileceği, takibin tarafı olmayan şikayet edenin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının olmadığı, her ne kadar istem olmadan ve avans yatırılmadan satış yapıldığı ileri sürülmüş ise de borçlu adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına 13.02.2015 tarihinde ve 01.06.2015 tarihinde istem üzerine haciz şerhleri işlendiği ve bu taşınmazlar için satış avansının 01.06.2016 tarihinde yatırıldığı, satış isteminde bulunulduğu görülmekle şikayet eden isteminde haksız bulunmuştur...