WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel haciz ve rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin aynı anda yapılması ancak, rehin borcu karşılamıyor, yada karşılamadığı açık ise alınan rehin açığı belgesi ile mümkündür. Her ne kadar dava konusu genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinden sonra, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte 26/02/2020 tarihinde rehin açığı belgesi alınmış ise de, alınan rehin açığı belgesinin tarihi 31/12/2018 tarihinde başlatılan genel haciz yoluyla yapılan takipten çok sonra olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar ışığında buna göre alacak rehinle temin edilmesine ve alacaklının elinde genel haciz yoluyla takibin yapıldığı tarihte rehin açığı belgesi olmamasına rağmen davacı alacaklı hakkında genel haciz yoluyla takip başlatılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı, yine emsal Yargıtay ......

    Bu takip yolunda haciz ancak İİK’nun 150/f maddesi göre geçici rehin açığı belgesinin verilmesi halinde yapılabilir. Yani rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip devam etmekte iken, rehnin satışı sonucu elde edilecek paranın rehin alacaklısının alacağına yetmeyeceği anlaşılırsa, alacaklı isterse icra dairesi kendisine geçici rehin açığı belgesi verilmesini isteyebilir ve bu belgeye dayanarak aynı takip dosyasından yeni bir haciz yolu ile takip yapmadan, alacağının rehinle karşılanmayacağı tahmin edilen kesimi için icra dairesinden borçlunun diğer mallarının haczini isteyebilir. Dava konusu 02.05.2008 tarihli haciz, rehin açığı belgesi alınmadan kısaca yukarıda belirtilen prosedür uygulanmadan yapıldığından geçerli değildir. Bu durumda dava ön koşulu olan geçerli bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın koşulları oluşmadığından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      Esas sayılı dosya ile 10.06.2021 tarihinde kesin rehin açığı belgesi düzenlendiğini, kalan alacağın tahsili amacıyla Beyşehir İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyası üzerinden, kesin rehin açığı belgesine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, kesin rehin açığı belgesi bir yılın geçmesiyle ilam niteliğini artık yitirdiğini, bu sebeple ilamsız icra takibi yoluna başvurulduğunu, davalı ipotek belgesindeki imzaların sahteliğini öne sürmüşse de banka tarafından verilen kredi kartını uzun süre kullandığını, davalının itiraz dilekçesinde ... . Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... E. Ve ... K. sayılı ilamı ile imzaların sahteliği hususunda yürütülen soruşturmada beraat aldığını iddia ettiğini, ilgili dosyada davalı hakkında takipsizlik kararı verildiğini, bu nedenlerle; davanın kabulünü, davalı tarafından Beyşehir İcra Müdürlüğü'nün ......

        Esasında icra takibine geçtiği, düzenlenen ve davalıların imzaladığı sözleşmede borcun ödenmemesi ve temerrüt halinde asıl alacağa % 32,40 oranında faiz yürütüleceğinin yazılı olduğu davacı şirketin takipte talep ettiği faizin sözleşmeye uygun olduğu, davacı Bankanın Takip tarihinde davalıdan ... 13.İcra Müdürlüğü ... esas dosyasında rehin alınan aracın satılması ile 21.03.2019 tarihinde aracın satıldığı, davacı şirketin 28.03.2019 tarihli reddiyat ile icra Müdürlüğünden 127.135.88 TL tahsilat yapıldığı, söz konusu tahsilat içinde faiz, gider vergisi, vekalet ücreti gibi tutarların da yer aldığı, icra Müdürlüğü tarafından yaptığı kapak hesabı sonucu Davacının 101.897,05 TL alacak miktarının kaldığına ilişkin rehin Açığı Belgesi düzenlediği, davacı Şirket tarafından ... 25.İcra Müdürlüğü ... tarihli esas dosyasında belirlenen 101.897,05 TL rehin açığı üzerinden 06.04.2019 tarihinde İlamsız takip yapıldığı, yapılan hesaplamalarda Rehin Açığı belgesinin düzenlendiği tarihte önceki bölümde...

          İcra Müdürlüğü'nün 2010/5437 sayılı dosyasından müvekkili aleyhine de kesin rehin açığı belgesi alınarak, bu belgeye dayalı Gebze 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/83 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin sadece ipotekli taşınmazı satın alan 3. kişi olduğunu ileri sürerek, icra dosyalarından 773,000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, müvekkili aleyhine hukuka aykırı olarak tanzim edilen rehin açığı belgesi ile bu rehin açığı belgesi dayanak yapılarak başlatılan icra takiplerinin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taşınmaz malikinin taşınmazı ipotek ile birlikte ve ipotek belgesinde düzenlenen tüm hükümlerle birlikte devraldığını, davacının ipotek limiti kadar sorumluluğunun devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Yargılama aşamasında alınan bilirkişi kök raporunda, dava konusu icra takibinin rehin açığı belgesine dayanılarak yapıldığı, mahkemece davalının sorumluluğunun ipotekli taşınmazla sınırlı olduğu, taşınmazın satışı halinde kalan borç hakkında rehin açığı belgesiyle takip yapılıp yapılamayacağının, davalının sorumluluğunun kefalet akdinden mi rehin açığı belgesinden mi kaynaklandığının mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemece davalının ipotek senedinin ikinci maddesinde borçtan müteselsil kefil sıfatıyla üstlenilen sorumluluk kapsamında borçtan şahsen sorumlu olduğu sonucuna varılması halinde eksik belgelerin dosyaya sunulması gerektiği tespit edilmiş, ek raporda ise kök rapordaki tespitler tekrar edilerek davacıdan temin edilen belgeler kapsamında dava konusu takip tarihi itibarıyla davacının sadece ana para olarak 86.147,92 TL asıl alacak olarak bakiye borcu ve 512.763,32 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu, rehin açığı belgesi ile dava konusu takip tarihi arasında 11 günlük işlemiş faiz olarak...

              İlan yapıldığını, 6 aylık bekleme süresi, alacakların ödenmesi ve tasfiye paylarının ortaklara dağıtılmasının ardından genel kurul veya ortaklar kurulu tasfiyenin sona erdirilmesine karar verilerek ve şirketin tasfiyesi tamamlanarak ticaret sicilinden terkin edildiğini, alacaklı Denge Varlık Yönetim Anonim Şirketi tarafından Diyarbakır İcra Dairesinin .....Esas sayılı dosyasında almış olduğu .....tarihli Rehin Açığı Belgesine dayalı olarak İstanbul Anadolu .....İcra Müdürlüğünün .....Esas sayılı dosyasıyla .....tarihinde ilamsız takip başlatıldığını, anılan takibin Tasfiye Halinde .....Ticaret Limited Şirketi'ne Tebligat Kanunun 35.maddesine göre .....tarihinde tebligat yapılmak suretiyle takip kesinleştirildiğini ve haciz işlemlerinin başlatıldığını, müvekkili .....tarafından tasfiye memuru sıfatıyla Diyarbakır İcra Dairesinin .....Esas sayılı dosyasında almış olduğu .....tarihli Rehin Açığı Belgesine karşı şikayet davası açıldığını ve Diyarbakır İcra Mahkemesinin .....Esas sayılı davasıyla...

                Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2013/11857 Esas sayılı dosyasında düzenlenen;11/08/2022 tarihli kesin rehin açığı belgesi ile toplam rehin bedelinin 12.465,00 TL olduğu, 3.362.250 TL satış tutarı olması nedeni ile bakiye 8.841.750 TL yönünden rehin açığı belgesi verildiği, Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2014/6782 Esas sayılı dosyasında ise; toplam 1.550.000 TL ipotek bulunduğu, satış sonucunda 840.000 TL rehin açığı belgesi düzenlendiği görülmüştür. Her iki rehin açığı belgesindeki toplam miktar 9.681.750 TL'dir. Davacı, alacağın 30.405.413,68 TL olduğunu belirtmiş ise de; buna ilişkin hesap ekstresi sunmamıştır. Alacağın kesin rehin açığı belgesinden fazla olduğunu, yaklaşık olarak ispat etmemiştir. Yaklaşık olarak ispata yarayacak belgeleri davacı sunacaktır. Bu sebeple, davacının istinaf başvuru sebepleri yerinde bulunmadığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

                  İcra Müdürlüğü'nün 2009/4353 sayılı dosyasından verilen rehin açığı belgesine dayanılarak İstanbul Anadolu 24....

                  Davalı vekili, davalı aleyhine başlatılan 2013/3159 sayılı ipotekli takipte davacı alacağının ipotekle karşılanaması halinde davacıya rehin açığı belgesi verileceğini, dava konusu 2014/10947 sayılı takibin mükerrer takip olduğunu savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, davacının alacağının rehin açığı ile ilgili olmayıp limit ipoteği üzerinde kalan faiz alacağına ilişkin olduğunun iddia edildiği, davacı aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin sonuçlanmadığı, rehin açığı belgesi alınmadan başlatılan davaya konu takibin mükerrer olduğu, davaya konu alacağın rehin açığı belgesine dayanılarak talep edilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu