Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 12.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103. madde davetiyesinin ise 08.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilinin 20.10.2015 tarihinde icra dosyasının UYAP sistemine taranmasını talep ettiği, borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde sadece 12.03.2013 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yaptığı ve 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 08.05.2014 tarihinde takibi öğrendiğinin kabulü gerekir....

    Hukuk Dairesinin 2022/1856 Esas, 2022/9263 Karar sayılı ilamı ile "...icra mahkemesine başvuru tarihine göre şikayet konusu olan 89/1 haciz ihbarnamesinin 22.01.2019 tarihli ihbarname olup, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince şikayet konusu olmayan 23.02.2018 tarihli 89/1 haciz ihbarnamesi değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi yerinde görülmemekle birlikte, işbu şikayet tarihinden sonra ve İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden önce, 18.4.2019 tarihli 89/2 haciz ihbarnamesi düzenlenerek 23.4.2019 tarihinde, devamında da 08.5.2019’da 89/3 haciz ihbarnamesinin 3. kişi bankaya tebliğ edildiği, bu suretle işbu şikayetten elde edilmek istenen gayenin fiilen gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK'nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca şikayetin yapıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi...

    Haciz ihbarnamesine süresinde itirazda bulunulmuş olmasına rağmen 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiğini beyanla; haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetçi borçlunun 3. Kişilere gönderilen haciz ihbarnamesine karşı itiraz ve şikayet hakkı bulunmadığı gerekçesiyle "Davacının şikayetinin AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE" karar verilmiş, şikayetçi borçlu vekili; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlık; borçlunun 3. Kişiye gönderilen haciz ihbarnamesinin iptali istemine ilişkin şikayet niteliğindedir. İİK nun 89. maddesi gereği borçlunun 3. kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, 3. Kişinin , borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerekir. Bu durum 3....

    AŞ. ile ... hakkında gönderilen ve sırasıyla 29.02.2016 ve 02.03.2016 tarihlerinde tebliğ edilen haciz müzekkeresi ve haciz ihbarnamesine süresinde itirazda bulunduklarını ve ayrıca borçlulardan ...'un şirket ortağı olması sebebiyle 3. kişi sayılamayacağından haciz ihbarnamesi gönderilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek her ikisi yönünden iptal talebinde bulunulmuş olmasına rağmen, mahkemece yalnız haciz ihbarnamesi hakkında karar verilip, haciz müzekkeresi yönünden olumlu yada olumsuz herhangi bir karar verilmemesi isabetsizdir. 2- Alacaklı ... İnşaat Turizm Ve Ticaret AŞ.'nin katılma yoluyla temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nun 89. maddesinde, takip borçlusunun "üçüncü şahıs" nezdinde bulunan hak ve alacakları ile menkul mallarının haczedilebileceği düzenlenmiştir. Kural olarak, borçlunun her türlü mal ve hakkı haczedilebilir. Haczedilmezlik için İcra ve İflas Kanununda veya özel kanunlarda açık hüküm bulunması zorunludur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebligat işleminin iptalini istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır....

        Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayet olunan alacaklının ... dosyasında ödeme emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden haciz ihbarnamesi yollandığı hususunun mahkeme kararıyla sabit olduğu, haczin konulduğu tarihte henüz takibin kesinleşmemesi nedeniyle davacının alacağının birinci sırada yer alması gerektiği gerekçesiyle, şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Karar, şikayet olunan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, .... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, .... .... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin olarak Dairemizin 01.11.2011 gün ve 2011/631 Esas 2011/1471 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan ...vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, davalı borçlunun dava dışı üçüncü kişi ... ...’dan olan alacağının dağıtımı için düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalının her iki takip dosyasındaki haciz tarihlerinin hatalı yazıldığını, üçüncü kişinin haciz ihbarnamelerine itiraz ettiğini, davalının haciz ihbarnamesi tarihinde üçüncü kişi nezdinde mevcut bir alacağın da bulunmadığını,doğması muhtemel alacaklar üzerine haciz konulamayacağını, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderilmemesine rağmen dağıtımda davalının dikkate alınmasının hatalı olduğunu, davalı yanca konulan haczin 29.09.2006 tarihinde konulduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline...

            Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” hükmü yer almaktadır....

            Mahkemece davacı/borçluya 06/09/2017 tarihinde 103 haciz ihbarnamesi tebliğ edildiği 31/07/2019 tarihinde kıymet takdir raporu tebligatı yapıldığı, davacının bu tebligatlarla hacizden haberdar olduğu ve şikayet süresinin başladığı, şikayetin yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 06/08/2019 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımından reddine karar verilmiş ise de, 103 haciz davetiyesinin taşınmazın kaydındaki 24.07.2017 tarihli ilk hacze ilişkin olduğu, taşınmazın kaydına 19.06.2019 tarihinde tekrar haciz konulduğu, bu hacizle ilgili olarak, davacının yeni bir şikayet hakkının doğduğu, belirtilen 2.hacizden kıymet takdiri raporunun tebliğ edildiği 31.07.2019 tarihinde haberdar olduğu, bu tarihten itibaren yasal 7 günlük sürede meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, şikayetin süresinde yapıldığı, davacı vekili tarafından istinaf dilekçesinde bu husus ileri sürülmemiş ise de, yasada düzenlenen dava açma sürelerinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle resen incelenmiş olup...

            Buna göre, davalı taraf icra dosyasında 3.kişi konumunda olup, kendisine 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmiş, davalı, bu ihbarnameye vermiş olduğu itiraz dilekçesinde, "borçlunun şirketleri nezdinde kapalı hasar dosyasının bulunduğunu, bu dosyadan herhangi bir hak ve alacağının mevcut olmadığını, borçlu tarafından sigorta tahkim komisyonuna başvurulduğunu, dosya sonuçlandığında aleyhine karar çıkarsa ödeme yapılacağını" bildirerek, haciz ihbarnamesine ve borca itiraz ettiklerini belirtmiş, sonrasında 89/2 haciz ihbarnamesi tebliğ edilmesi üzerine bu müzekkereye de itiraz ederek, "borçlunun müvekkili şirkette bir alacağının bulunmadığını, haciz ihbarnamesi ile ileride doğması muhtemel alacakların haczedilemeyeceğini" bildirmiştir....

            UYAP Entegrasyonu