Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK. nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 30.07.2010 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 13.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu sadece 30.07.2010 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 13.12.2010 tarihte takibi öğrendiğinin kabulü gerekir. Buna göre öğrenme tarihi olan 13.12.2010 tarihine göre borçlunun 14.07.2014 tarihinde icra mahkemesine taptığı şikayet İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonradır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sıra cetvelinde 1. sırada yer alan şikayet olunanın paylaşıma konu borçlunun alacağı üzerine 01.02.2021 tarihinde ihtiyati haciz koyduğu, ilamsız takipte ödeme emrinin 26.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, takibin de 05.03.2021 tarihinde kesinleştiği, şikayet olunanın ihtiyati haczi kesinleşmeden şikayetçinin 08.02.2021 tarihinde ihtiyati haciz koyduğu, kambiyo senedine dayalı takipte ödeme emrinin borçluya 19.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin 01.03.2021 tarihinde kesinleştiği, ihtiyaten haczedilen mallar ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden bir başka alacaklı tarafından haczedildiği takdirde ihtiyati haciz sahibinin hacze İİK'nın 100. maddedeki şartlar dairesinde muvakkaten iştirak edeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, şikayet tarihi ile şikayete konu işlem tarihleri göz önüne alındığında, şikayetin süresinde olmadığını, kararın İİK'nın 89. maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, alacaklının talebinin müvekkiline üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ edilmeksizin haciz uygulanmasına yönelik olduğunu, icra müdürlüğünün şikayete konu işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin müvekkiline tebliği üzerine alacaklının herhangi bir işlem yapmadığını, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğini talep etmediğini, sonrasında tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine müvekkilinin süresinde itiraz ettiğini, İcra Ceza Mahkemesinin verdiği kararın icra müdürlüğünü bağlamayacağını, müvekkilinin borçtan sorumlu tutulması için İİK'nın 89/3. maddesi uyarınca usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş üçüncü haciz ihbarnamesi veya yine İİK'nın 89/4. uyarınca üçüncü kişinin tazminat sorumluluğunu doğuran bir mahkeme kararının gerekeceğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte adına kayıtlı gayrimenkulü üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece; borçlunun, aleyhinde yapılan takibi en geç hazır bulunduğu 12/01/2016 tarihinde yapılan haciz anında öğrendiğinin kabulü karşısında 11/02/2016 tarihinde açılan davanın 7 günlük şikayet süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.'...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 89/1 haciz ihbarnamesine davacı üçüncü kişi tarafından 05.08.2019 tarihinde haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği an itibariyle sadece 9.496,10 TL alacağının bulunduğunun bildirildiği, ihbarnameye kısmi bir itirazının bulunduğu, 09.08.2019 tarihinde 9.496,10 TL'nin davacı tarafından icra müdürlüğü hesabına gönderildiği, 05.09.2019 tarihinde icra müdürlüğü hesabına 9.496,10 TL aktarıldığı, dekontların dosya içerisinde bulunduğu, alacaklının talebi üzerine davacı üçüncü kişiye 89/2 haciz ihbarnamesinin gönderildiği ve 22.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı üçüncü kişinin 89/2 haciz ihbarnamesine 23.08.2019 tarihinde itiraz ettiği anlaşılmış olup, 9.496,10 TL yönünden haciz ihbarnamesine itiraz edilmediği için bu miktar yönünden ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi koşullarının oluştuğu, ancak bu miktarın da 09.08.2019 tarihinde icra müdürlüğü hesabına gönderildiği anlaşıldığından şikayet edene...
in birinci haciz ihbarnamesine karşı 7 gün içerisinde itiraz etmemesi üzerine mersis adresine gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi ise iade dönmüş, bunun üzerine TEB.K 21/2 maddesine göre gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi ... tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olduğunu, davacı Bülent ...tarafından bu haciz ihbarnamesine de itiraz edilmemiş, devamında ise üçüncü haciz ihbarnamesi gönderme zorunluluğu hasıl olmuş, davacının mernis adresine üçüncü haciz ihbarnamesi gönderme talebi üzerine icra müdürlüğü ... tarihli karar tensip tutanağı ile "...'ın mernis adresi bulunamadığından 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilememiştir." şeklinde belirtilmiş olduğunu, bunun üzerine ... tarihli talebimiz ile davacıya yeniden üçüncü haciz ihbarnamesi göndermesi talep edilmiş ve davacının güncel mernis adresine çıkarılan üçüncü haciz ihbarnamesi ......
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015'te olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; şikayete konu taşınmazın haczedildiğine ilişkin olarak borçluya tebliğ edilen 103 davetiyesi tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin bir iddia bulunmadığından bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece resen gözetilemeyeceği gibi, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmediği 103 davetiyesi tebliğ işlemine ilişkin usulsüzlük iddiasını temyiz aşamasında ileri sürmüş olması da, şikayet konusu yapılmayan hususların temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabi olduğundan sonuca etkili olmayacaktır....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 31.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 16.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu, sadece 31.08.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan davetiyenin tebliğ edildiği 16.10.2015 tarihte takibi öğrendiğinin kabulü gerekir. Buna göre öğrenme tarihi olan 16.10.2015 tarihine göre borçlunun 07.12.2015 tarihinde icra mahkemesine taptığı şikayet İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonradır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/148 esasına haciz ihbarnameleri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna ve tebliğ tarihinin 16/02/2017 olarak düzeltilmesine dair şikayet davası açıldığı, Denizli 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 06/06/2017 gün ve 2017/148 esas, 2017/311 sayılı kararıyla şikayet davasının reddedildiği, yapılan istinaf yasa yoluna başvurusu sonrasında Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 20/12/2017 gün ve 2017/2234 esas, 2017/2743 sayılı kararıyla icra mahkemesi kararının kaldırılarak şikayet davasının kabulü ile 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulüne aykırı tebliğ edildiğinin tespitine ve 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 16/02/2017 olarak düzeltilmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin temyiz incelemesinden geçerek 25/06/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
Somut olayda, 89/2 haciz ihbarnamesinin TK'nın 16. maddesine uygun olarak aynı konutta birlikte oturan babasına tebliğ edildiği, şikayetçiye gönderilen bu 89/2 haciz ihbarnamesinde "... ...birinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/1 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçinin 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 04/05/2021 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesinden haberdar olduğu, 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüzlüğünün ise bu öğrenme tarihine göre yasal 7 günlük süreden sonra ileri sürüldüğü, bu haliyle 89/1 haciz ihbarnamesinin ayakta olduğu ve tebliğ tarihi ile ilgili değişiklik bulunmadığı, bu durumda 89/2 haciz ihbarnamesi çıkarılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, 89/2 haciz ihbarnamesinin ise tebliğinin usulüne uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. 89/3 haciz ihbarnamesinin davacıya 08/06/2021 tarihinde TK'nın 21/1 maddesine göre tebliğ...