WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı 3. kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve 89/1 haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz edilmiş bulunmakla, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından, 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilemez. Buna rağmen 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilmesi kararının iptali istemi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup süresiz şikayete tabidir. Bu durumda üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş bir alacak bulunmadığından 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilmesi usulsüz olup, iptali gerekeceğinden davacının şikayette bulunmakta hukuki yararı mevcuttur. O halde, şikayetin kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararı isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2017/33717 Esas sayılı dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmemesi nedeniyle borçtan sorumlu tutularak takip dosyasına borçlu sıfatıyla 30/04/2014 tarihinde kaydının yapıldığını, bu tarihten sonra icra dosyasından Yahya Kalyon adlı kişiye 21/05/2014 tarihinde birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve bu tebligatın davacı tarafından 29/05/2014 tarihinde bizzat tebliğ alındığını, söz konusu 1.haciz ihbarnamesinde takip borçlusu yanında borçlu bölümünde davacının da adının geçtiğini, bu durumda haciz ihbarnamelerinin tebliği işleminin usulsüz olduğu varsayılsa bile davacı tarafın en geç bu tebligatlardan Yahya Kalyon'a gönderilen haciz ihbarnamesini bizzat tebliğ alarak 29/05/2014 tarihinde haberdar olduğunu ve 7 günlük şikayet süresinin işlemeye başladığını, şikayetin süresinde olmadığını ve haciz ihbarnamelerinin davacıya tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

Tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından 89 haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin bir kısmının daha önce reddedildiği, ancak iptali talep edilen icra müdürlüğü kararı ile 89 haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin kabul edildiği, daha önceki kararlara ilişkin şikayet yoluna başvurulmamış ise de, İİK'nun 89. maddesi gereğince icra müdürlüğünün haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebine yönelik takdir hakkı bulunmadığından ve davalının haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin kabulüne yönelik kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davacı borçluların istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....

nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 04/11/2015 tarihinde icra müdürlüğüne yaptığı borca, faize ve ödeme emri tebliği usulsüzlüğüne ilişkin başvurusunun, müdürlükçe 06/11/2015 tarihinde süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle reddine karar verildiği, yine borçlu vekilinin aynı gerekçelerle 20/11/2015 tarihinde icra müdürlüğüne itirazda bulunduğu ve icra mahkemesine de şikayette bulunduğu anlaşılmıştır. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır....

    uygun yapıldığından tebliğ tarihi olan 05/07/2019 tarihinden itibaren 7 günlük sürede tebligatın usulsüzlüğü şikayet edilmediğinden haciz ihbarnameleri kesinleşmiştir....

    Borçluya ödeme emri tebliği gerçekleşmedikçe, icra müdürünün haciz talebini kabul etmesi takibin kesinleştiği anlamına gelmez. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. O halde mahkemece, icra dosyasında borçlunun çalıştığı kuruma gönderilen haciz müzekkeresi nedeniyle, kurum tarafından ilk maaş kesintisinin ne zaman yapıldığı, icra dosyasında bulunan 01.07.2014 tarihli, “Mersin 1....

      DAVA Davacı 3.kişi vekili dava dilekçesinde; Antalya Genel İcra Müdürlüğünün 2020/220233 esas sayılı dosyasında müvekkilin borçlu kaydınını silinerek, araç ve gayrimenkuller üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiklerini ancak icra müdürlüğünce talebin usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün 2020/220233 esas sayılı dosyasında müvekkile 89/1 haciz ihbarnamesinin normal tebligat çıkarıldığını iade dönmesi sonucunda TK 21/2 maddesine göre mahalle muhtarlığına tebliğ edildiğini, usulüne uygun tebligat yapılmaması nedeni ile takibin müvekkil tarafından 17.03.2020 tarihinde sistem üzerinden öğrenildiğini, 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edilmesine rağmen alacaklı tarafından 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinde bulunularak 89/2 ihbarnamesi gönderildiğini ve tebligatın iade döndüğünü bunun üzerinden TK 21/2 maddesine göre tebligat çıkarıldığını, 89/3 haciz ihbarnamesinin de muhtarlığa tebliğ edildiğini, müvekkilin bu tebligattan haberi olmadığı...

        Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu şikayet dilekçesinde, hakkında başlatılan takipten 03.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu belirttiğine göre, 22.09.2014 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemine en geç bu tarihte muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda 13.01.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, ödeme emri tebliğ işlemini öğrenme tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olup, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemiş olması halinde ise, en geç şikayet tarihinde tebliğden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak, yazılı belgeyle ispatlanabilir ve bu konuda tanık dinlenerek sonuca gidilemez(Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararı). Ayrıca tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası da her türlü delille kanıtlanabilir(HGK. nun 2003/12- 600 E. – 2003/606 K.)....

          İmza vermekten kaçındı." şerhi ile, 89/2 haciz ihbarnamesi 18/09/2020 tarihinde "tebliğ evrakı işyerinde daimi çalışan Emin Beklen imzasına tebliğ edildi" şerhi ile, 89/3 haciz ihbarnamesi 23/11/2020 tarihinde "adrese gidildi, daimi imzasına tebliğ edildi" şerhi ile Ebru Erdinç'e tebliğ edilmiş, 26/03/2021 tarihinde açılan dava ile haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğu ve usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği belirtilerek tebligat tarihinin 22/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesi ve haciz ihbarnamelerinin iptali istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 22/03/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, 89/2, 3 haciz ihbarnamelerinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu