Çocuk ve baba arasındaki şahsi ilişki tesisine dair ara kararın infazı için genel haciz yoluyla icra takibi yapılmasına yasal imkan bulunmamaktadır. Somut olayda, yasal düzenlemelere aykırı olacak şekilde çocuk ve baba arasındaki şahsi ilişki tesisine dair mahkeme ara kararının infazı için genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı anlaşıldığından mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada eksiklik bulunmadığı, ancak kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği ve yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç bulunmadığı anlaşıldığından davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK.nun 353- 1- b-2. Maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere. 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- Mersin 4....
Şahsi ilişki kamu düzenine ilişkindir. Her ne kadar şahsi ilişkiye yönelik istinaf yok ise de kurulan şahsi ilişkinin infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Ceza İnfaz Kurumu'nun belirlemiş olduğu açık görüş günleri hükümlünün bulunduğu yer (koğuş) değiştikçe bu günler de değişeceğinden taktiren müşterek çocukların "her ayın İlk haftası Cuma günleri saat 10.00'dan 12.00'ye kadar" çocuklarla baba arasında kişisel ilişki tesis edilmesine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Çocukla Kişisel İlişki Günlerinin Değiştirilmesine ilişkin olup, davalı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/2). Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). İlişkide anne/babalık duygularının tatmini yanında çocuğun bedensel, fikri, ruhsal, eğitsel, kültürel gelişimine yönelik yararı da gözetilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, müşterek çocuk ile şahsi ilişki tesisi ile birlikte nafaka talebine ilişkindir. Davanın ve birleşen davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı vekili tarafından şahsi ilişkinin genişletilmesine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişimi, olmadığı takdirde çocuğun ortak velayet altına alınması, bu talep de uygun görülmez ise şahsi ilişkinin genişletilmesi isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince velayet değişimi, ya da çocuğun ortak velayete alınması istemi reddedilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmemek suretiyle kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamından tarafların Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/790 Esas, 2019/65 Karar sayılı dosyası ile çekişmeli olarak boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakıldığı, baba ile çocuk arasında saatlik şahsi ilişki kurulduğu, hükmün 16/04/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
Mahkemece; "şahsi ilişki düzenlemesi yapılırken çocuğun yalnızca yurt içinde davacı babası ile görüşebileceğine yönelik olarak bir sınırlandırma yapılmadığı, davalı annenin çocuğun davacı babası tarafından yurt dışına kaçırılma girişiminde bulunduğuna yönelik iddiasının ise tarafların boşanma kararı verilmesinden önceki süreçte gerçekleştiği, boşanma kararının ardından dosyaya yansıyan böyle bir iddianın olmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak velayet kendisine verilen ebeeveynin çocuğunu yurt dışına çıkarabilmesi adına velayet kendisine verilmemiş olan ebeveynin iznine ihtiyacı yoktur. Bununla birlikte çocuk hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmamış olması halinde velayet kendisine verilmeyen ebeveynde mahkemece kurulan şahsi ilişki günlerinde müşterek çocuğu ile kişisel ilişki günlerini yurt dışında geçirebilecektir....
Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir....
Cumartesi saat 10:00'dan Pazar günü saat 17:00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1'inden başlayıp saat 10:00'dan 20. günü saat 17:00'a kadar yatılı olacak şekilde, dini bayramların 2. günü saat 10:00'dan 3.günü saat 17:00'a kadar baba ile şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalının da polis olduğunu, kendisinden daha fazla geliri bulunduğunu, ileride emekli olduğunda artan enflasyonla nafakayı ödeme gücü kalmayacağını, nafakanın uygun mikara indirilerek, ÜFE artış oranının %9- 10 olarak belirlenmesini, ayrıca Avukatlık kanununa aykırı olarak kendi aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, iştirak nafakasının kaldırılması ve müşterek çocuk ile yeniden şahsi ilişki tesisi talebine ilişkindir....
Aile Mahkemesi'nin 2017/431 Esas 2017/478 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın 08/09/2017 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocuklardan Hacer Buğlem'in velayetinin anneye, diğer çocuk Ali İhsan'ın velayetinin babasına verildiğini, Hacer Buğlem ile davacı arasında şahsi ilişki tesis edildiğini, şahsi ilişki tesisine rağmen davalının çoğu kez çocuğu gizlemesi sebebi ile görüşme ve şahsi ilişkinin tesis edilemediğini, bu durumun Karaman İcra Dairesinin 2018/150 esas sayılı dosyasında ki tutanaklarla sabit olduğunu, velayeti annesinde bulunan müşterek çocuklardan Hatice Buğlem'in de velayetinin müvekkiline verilmesini talep ettiklerini, iki kardeşin bir arada büyümesini istediklerini, müvekkilinin her iki çocuğuna da bakabilecek durumda olduğunu belirterek müşterek çocuk Hatice Buğlem'in annesinde olan velayetinin kaldırılarak babasına verilmesini talep ve dava etmiştir....
Her ne kadar davalı anne vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı müşterek çocuk Hilal ile davacı baba arasında düzenlenen şahsi ilişkinin hatalı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece, toplanan deliller neticesinde, velayetin davacı babaya verilmesi talebinin reddi neticesinde velayeti davalı anne üzerinde bırakılan müşterek çocuk Hilal ile, davacı baba arasında şahsi ilişki tesis edilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, şahsi ilişki biçimi ve süresinin yerinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin şahsi ilişkiye yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....