Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar boşanma ve sonuçlarına yönelik müşterek çocuk ile şahsi ilişki tesisini de içerecek şekilde ortak iradelerini yansıtan protokolü mahkemeye ibraz etmişlerdir. Buna karşın mahkemece çocukla kişisel ilişki tesisi hususunda tarafların müşterek iradeleri alınmaksızın değişiklik yapıldığı, bu durumun gerekçeli kararda açıklandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tarafların üzerinde mutabık kaldığı konulara müdahale edilmesi durumunda bu durumun tarafların hazır bulunduğu duruşma sırasında ortaya konulması ve tarafların muvafakatinin alınması gerekirken, gerekçe belirtilmeksizin şahsi ilişkinin gerekçeli kararda değiştirilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

    Anne ile Avusturya'da yaşayan müşterek çocuğun babayla şahsi ilişkisinin kaldırılmasını gerektirir halin ispatlanamadığı, şahsi ilişkinin çocuğun üstün yararına olduğu, babanın cezaevinden tahliye olduğu anlaşılarak çocukla baba arasında şahsi ilişki kararı kurulmuş, davacının şahsi ilişki kararına yönelik istinaf talebi kabul edilmiştir. Davalı erkeğin sürekli gelirinin bulunmaması gerekçe gösterilerek davacı kadının iştirak-yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Erkeğin ceza evinde tutuklu veya hükümlü olması, yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmasını engellemez. Yoksulluk nafakası yükümlüsünün çalışmasına bedensel veya ruhsal bir engeli bulunmadığı sürece, düzenli bir gelirinin bulunmaması onu yoksulluk nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Aksi düşünce, yoksulluk nafakası alacaklısının haklarının ileriye dönük olarak kaybedilmesine sebep olur. Yoksulluk nafakası yükümlüsünün ekonomik durumu, ancak nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınır....

    düşük kaldığını, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının nafaka, tazminat, şahsi ilişki tesisi yönünden kaldırılarak, davacının davasının reddine, karşı davanın kabulüne, müvekkili lehine 1.000 TL müşterek çocuklar lehine 1.500'er TL, tedbir- yoksulluk ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000'er TL maddi ve manevi tazminata, müşterek çocuklar ile baba arasındaki şahsi ilişki tesisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı-k.davacı kadın vekili, 17/06/2020 tarihli dilekçesi ile annenin müşterek çocuklar ile görüşmenin haftada 1 olacak şekilde düzenlenmesi yönünde talepte bulunmuş ise de, yerel mahkemece yargılama sırasında 21/06/2018 tarihli ara karar ile çocukların geçici velayetinin babaya verildiği, anne ile çocuklar arasında ayın 1.ve 3.cumartesi saat 10:00'dan Pazar 17:00'ye kadar şahsi ilişki tesis edildiği, bu şekilde kurulan şahsi ilişkinin yargılama boyunca devam edeceği, her hafta çocuklarla şahsi ilişki kurulmasının çocukların düzenini bozacağı, ayrıca davanın reddi kesinleştiğinde, velayet ve şahsi ilişki konusundaki kararın ortadan kalkacağı anlaşılmakla, bu talebin reddine karar verilmiştir. Sonuç olarak taraf vekillerinin tüm istinaf taleplerinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Kdz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, nafakaya ilişkin ise de hükümde çocukla şahsi ilişki kurulması konusunda karar verilmiş olmakla, temyiz talebi her iki taleple ilgilidir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisi ve nafaka talebine ilişkin olup, davalı tarafından iki husus temyiz edilmektedir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, şahsi ilişki tesisine ilişkin olup, 2.Hukuk Dairesinin geri çevirme ilamı gereği yerine getirilerek temyiz incelemesi için dosya gönderilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile Bakırköy 13.Aile Mahkemesinin 2019/1426 Esas 2020/29 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, müşterek çocuk Ecrin Elif Erdem'in velayetinin davalı babaya verildiğini, davalının çocukla şahsi ilişki kurulmasını engellediğini, sorumsuz davranıp, çocuğun İstanbul'da yaşamasına rağmen Bursa'da yaşayan kız kardeşinin yanına gönderdiğini belirterek velayetin değiştirilerek tarafına verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile müşterek çocuk Ecrin Elif Erdem'in velayetinin babadan alınarak anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir....

          Günü saat 09.00'a kadar, her yıl Ağustos ayının l.günü sabah saat 10.00'dan 31. günü akşam 17.00'ye kadar şahsi ilişki düzenlenmesine, süre bitiminde çocuğun davalı-davacıya iadesine, şahsi ilişkinin bu şekilde tesisine" bentlerinin yazılması suretiyle hükmün bu bölümlerinin DÜZELTİLMİŞ ŞEKLİYLE, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.03.2013 (Çrş.)...

            Günü akşam saat 17.00'a kadar ve her yıl yaz tatili süresinde toplamda 1 Temmuz - 31 Temmuz arasında" baba ile çocuk arasında şahsi ilişki düzenlenmesine karar verilmiştir. Davacının talebi, anılan kişisel ilişki düzenlemesinde yaz tatilindeki 1- 31 Temmuz tarihleri arasındaki sürenin kaldırılmasına ilişkin olup, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması yönünde bir istemi bulunmadığı halde sosyal çalışmacı bu yönde değerlendirme yapmış, ancak davacının asıl talebi hakkında olumlu-olumsuz bir görüş bildirmemiştir. Diğer taraftan; müşterek çocuk 2010 doğumlu olup, idrak çağındadır....

            UYAP Entegrasyonu