Mahkemece; torunla şahsi ilişki kararı verilebilmesi için TMK'nun 325/1 maddesi uyarınca olağanüstü halin mevcut olması gerektiği, ortada davacılara kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durumun bulunmadığı, davacıların babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torunlarını görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahip oldukları, ayrıca dede ve babaanne ile şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesi halinde çocuğun annesi ile tatillerde vakit geçireceği bir zaman diliminin kalmayacağı, bu durumun çocuğun yüksek yararına aykırı olacağı gerekçesi ile asıl davanın reddine karar verilmiştir. Davaya konu çocuk Tuna Güneş 15/06/2017 doğumlu olup, anne ve babası boşanmış, boşanma kararı ile velayet hakkı anneye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; terditli davayı yani ıslah dilekçesini kabul etmediklerini, ıslahın süresinde yapılmadığını, mahkemenin dava dilekçesindeki asıl talebin reddine karar verdiğini ancak vekâlet ücretine hükmetmediğini, babanın çocuğu alınca birlikte zaman geçirmediğini, erken çocuğu teslim ettiğini, şahsi ilişkinin arttırılmasının çocuğun zararına olduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, velâyet kendisinde olmayan davacı baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin süresinin yeterli olup olmadığı, davacının mevut kişisel ilişki süresinin artırılması talebinin kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2022 NUMARASI : 2022/64 ESAS-2022/763 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Antalya 3. Aile Mahkemesinin 2016/1094 esas, 2016/1119 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, velayetin davacıya bırakıldığını, davalı ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki kararı verildiğini, davalının çocukla şahsi ilişki kurmadığını, davacının başkası ile birlikteliği olduğunu, çocuğun onu annesi olarak bildiğini, davacının birlikte olduğu kadının da evlat edinme davası açtığını, davalının çocuğu terk edip gittiğini açıklayarak davalı ile müşterek çocuk arasında kurulan şahsi ilişkinin kaldırılması veya azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE : Davanın konusu, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. Davacı kadın istinafında müşterek çocuğun sağlık durumunun el vermediği için yatılı şahsi ilişkinin kaldırılmasını, davasının kabulünü talep etmiştir. Tarafların Kocaeli 2. Aile Mahkemesi'nin 2018/15 E.- 2018/7 K. sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak 05/01/2018 tarihinde boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, müşterek çocuk ile baba arasında çocuk 4 yaşına gelinceye kadar yatılı olmayacak şekilde, 4 yaşından sonra ise baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde şahsi ilişki tesis edildiği, tarafların şahsi ilişki tesisine ilişkin protokol düzenledikleri, bu protokole göre karar verildiği, iş bu kararın 02/02/2018 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın ise 15/10/2018 tarihinde açıldığı görülmüştür....
Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, davacının madde bağımlısı olduğunu, davalı ile aralarında pek çok ceza davası olduğunu, çocuğun babasının kim olduğu kesin olarak anlaşılamadan davacı ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının madde bağımlısı olduğunu, cinsel taciz suçlarından sabıkası olduğunu, bu suçların bazı mağdurlarının çocuk olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere kararın bozulmasına kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, evlilik dışı ilişki sonucu dünyaya gelen çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün menfaatine olup olmadığı ile kurulan kişisel ilişki süresinin babalık duygularına yeter düzeyde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
birlikte değerlendirilerek; pedagog eşliğinde kurulan şahsi ilişki kararının kaldırılması, yatılı olmayacak şeklide şahsi ilişki kurulması isabetli olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması, Biyolojik Anne ile Çocuk Arasında Şahsi İlişki Hakkı Tanınması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, evlatlık ilişkisinin kaldırılması talebinin reddine, şahsi ilişki kurulmasına yönelik dava konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını ve evlatlık alınanla davacı arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın reddi ile davacının yaptığı masraflar ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar davalı ... vekili tarafından masraf ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Öykü Duru Yiğit bakımından sömestr tatilinin ikinci cumartesi günü saat 09:00'dan takip eden cuma günü 18:00'e kadar, her yıl temmuz ayının birinci günü saat 09:00'dan onbeşinci günü saat 18:00'e kadar şahsi ilişki tesis edilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla şahsi ilişki tesis edilmesi isteminden ibarettir. Tarafların müşterek çocuklarından Gökçe Umay Yiğit yönüyle kurulan şahsi ilişki kararı ile, Öykü Duru Yiğit yönüyle kurulan sömestri tatili ile yaz tatili dışında kalan şahsi ilişki kararı istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
Sonuç olarak; davacı vekilinin maddi tazminat talebinin reddi, manevi tazminat miktarı, şahsi ilişki süresine yönelik istinaf istemlerinin kısmen kabulüne, diğer yönlere ilişkin istinaf taleplerinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından şahsi ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince davalı baba ile 2021 doğumlu ortak çocuk Sinan arasında "Her ayın 1. ve 3. Pazar günleri saat 09:00 ile 18:00 saatleri arası; dini bayramların (Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı) 2. günü saat 09:00 ile 18:00 arası ve resmi bayramlarda (23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos) saat 13:00 ile 18:00 arasında şahsi ilişki tesisine” karar verilmiş, karara karşı davacı kadın tarafından şahsi ilişki süresi yönüyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince kadının istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir....