İş Kanununda 7036 sayılı kanun ile yapılan değişiklikte madde 3'e göre; işe iade davalarında arabulucuya başvuru dava şartı olarak belirlendiği, 11 maddeye göre; davacının fesih bildirimi tebliğinden itibaren 1 ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurması gerektiği, anlaşmaya varılamaması halinde son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabileceği belirtildiği, dosyada yapılan incelemede İşe iade davasının yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili, davalı şirket tarafından müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız dayanaksız ve tek taraflı olarak 28/09/2021 tarihinde feshedildiğini, iddia etmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2020 NUMARASI : 2019/606ESAS 2020/630KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne dair karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. maddesi gereğince kamu düzeni ve istinaf edenin taraf sıfatına göre istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak dosya ve inceleme raporu okundu. Gereği düşünüldü....
Anılan nedenle, iş akdiniz 10.10.2014 tarihi itibariyle 4857 sayılı kanun, 25/2/h maddesi gereğince haklı nedenle feshedilmiştir.” denilerek feshedildiği, dosyada bir sureti bulunan işyerinde yürürlükte bulunan 2012-2014 dönemini kapsayan davalı işverenin de bağıtlandığı, grup Toplu İş Sözleşmesinin disiplin kurulu başlıklı 24. maddedeki bölümünün (B) şıkkındaki disiplin cezaları alt başlıklı bölümünün 1. maddesine göre uyarı ve ihtar hariç her türlü disiplin cezasının disiplin kurulundan geçirilmesinin şart olduğu, işten çıkarmanın da disiplin kurulunca işçilere verilecek disiplin cezaları arasında olduğu anlaşılmakla, davalı işverenin, TİS'in 24/B-1 ve 2. alt bentleri hükümlerine aykırı hareket ettiği, İlgili prosedüre işverence uyulmaması nedeniyle feshin usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle feshin geçersizliğine, davacı işçinin işe iadesine karar verilmiş ve karar verilirken işe başlatılmama tazminatı davacı işçinin 6 aylık ücreti tutarında belirlenmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2021 NUMARASI : 2019/1524 ESAS - 2021/819 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.12.2014- 06.09.2019 tarihleri arasında “Elektrik Teknisyeni” olarak davalı işverenin İçerenköy Kozyatağı Şubesi'nde çalıştığını, bu çalışma süreci boyunca iş akdinden kaynaklı işverenliğin kendisine verdiği bütün sorumlulukları yerine getirdiğini, müvekkilinin iş akdinin geçersiz ve haksız sebeple feshedildiğini, davalı işveren tarafından yapılan feshin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine, işe iade edilmemekten kaynaklanan mali sonuçlardan davalı işverenin sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İş Kanununda 7036 sayılı kanun ile yapılan değişiklikte madde 3'e göre; işe iade davalarında arabulucuya başvuru dava şartı olarak belirlendiği, 11 maddeye göre; davacının fesih bildirimi tebliğinden itibaren 1 ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurması gerektiği, anlaşmaya varılamaması halinde son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabileceği belirtildiği, dosyada yapılan incelemede İşe iade davasının yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili, davalı şirket tarafından müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız dayanaksız ve tek taraflı olarak 16/09/2021 tarihinde feshedildiğini, iddia etmektedir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/07/2019 NUMARASI : 2018/221 ESAS - 2019/378 KARAR DAVA KONUSU : İşçiye Verilen Disiplin Cezasının İptali KARAR : Davalı işveren cevap dilekçesinde özetle, işveren vekilinin ceza verip vermeme konusunda kurul raporu ile bağlı olmadığı belirtilerek verilen cezanın hukuka uygun olduğu savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, yürürlükte bulunan 26....
hizmet etmediğini, davacının hakkında mahkememizce verilen işe iade kararına sığınarak performansını daha da gerilettiğini hal böyle iken işçi hakkında başkaca hiçbir çare kalmadığının müvekkil şirket menfaatleri gereği hakkında disiplin süreci işletildiğini, burada da olumlu bir tablo oluşmayınca iş akdinin feshine karar verildiğini belirterek , süresinde açılmayan davanın usulden reddine yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2021 NUMARASI : 2020/135 Esas - 2021/22 Karar DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde 13/04/2007 tarihinde çalışmaya başladığını, iş akdinin 24/03/2020 tarihinde haksız ve geçersiz nedenle fesih edildiğini bildirerek feshin geçersizliğine müvekkiline işe iadesine, davalı işverenin müvekkilini işe başlatmaması halinde 8 aylık brüt ücret tutarında tazminata hükmedilmesine, İş Mahkemeleri Kanunu 'nun 12. Maddesi uyarınca 4857 sayılı Kanunun 21....
Anılan maddeye göre “sınai veya ticari bir teşebbüste, iş sahibi tarafından mesai veya dahili intizam için muttarit bir kaide ittihaz edilmişse bunlar evvelce yazılmış ve işçiye bildirilmiş olmadıkça, işçiye bir borç tahmil etmez”. Buna göre disiplin cezasının işçiyi bağlayabilmesi sözleşme veya iç yönetmelikle önceden yazılmış olması ve işçiye bildirilmiş olması gerekir. Disiplin cezası işyerinin düzen ve disiplinini sağlamak amacıyla verilebilir. Bir disiplin cezasının uygulanabilmesi için işçin kusurlu bulunması da zorunludur. Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen disiplin cezaları kanuna aykırılık taşımadığı ve işçi lehine olduğu takdirde geçerli sayılırlar. Örneğin, işten çıkarmayı gerektirecek nitelikteki bir eyleme yer değiştirme cezasın uygulanması işçi yararına olduğundan geçersizliği ileri sürülemez(Süzek Sarper, İş Hukukunda Disiplin Cezaları, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2011/I, s.16)....
Anılan maddeye göre “sınai veya ticari bir teşebbüste, iş sahibi tarafından mesai veya dahili intizam için muttarit bir kaide ittihaz edilmişse bunlar evvelce yazılmış ve işçiye bildirilmiş olmadıkça, işçiye bir borç tahmil etmez”. Buna göre disiplin cezasının işçiyi bağlayabilmesi sözleşme veya iç yönetmelikle önceden yazılmış olması ve işçiye bildirilmiş olması gerekir. Disiplin cezası işyerinin düzen ve disiplinini sağlamak amacıyla verilebilir. Bir disiplin cezasının uygulanabilmesi için işçin kusurlu bulunması da zorunludur. Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen disiplin cezaları kanuna aykırılık taşımadığı ve işçi lehine olduğu takdirde geçerli sayılırlar. Örneğin, işten çıkarmayı gerektirecek nitelikteki bir eyleme yer değiştirme cezasın uygulanması işçi yararına olduğundan geçersizliği ileri sürülemez(Süzek Sarper, İş Hukukunda Disiplin Cezaları, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2011/I, s.16)....