Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ortak çocuk, babası ile kişisel ilişki kurulurken yatılı olarak kalmak istemediğini belirtmiştir. O halde, idrak çağındaki çocuğun beyanı nazara alınarak çocukla baba arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1- 2 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, davacı kadın lehine 2.500/1.500 TL tedbir/yoksulluk, çocuk lehine 1.000/750 TL tedbir/iştirak nafakası ile davacı lehine 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

    Velayeti anneye verilen ortak çocuğu ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru ancak miktarının düşük olduğu, çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına nazaran 1000 TL iştirak nafakasının makul olduğu anlaşıldığından kadının iştirak nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktar iştirak nafakası olarak belirlenmiş, erkeğin iştirak nafakasına yönelik istinaf talebi reddedilmiştir....

    Gerekçe ve Sonuç Dairenin 20.04.2022 tarih 2022/2709 Esas 2022/3829 karar sayılı kararıyla, hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, davacı kadının dilekçeler aşamasında ortak çocukların her biri için aylık 2.500,00 TL iştirak nafakası talep ettiği, Mahkemenin 26.11.2020 tarihli kararında ortak çocuklardan ... için aylık 1.250,00 TL, ... için aylık 1.200,00 TL iştirak nafakasına hükmettiği, tarafların temyiz talebi üzerine Dairemizin 27.05.2021 tarihli bozma ilamı ile; iştirak nafakalarının ve kadın yararına hükmolunan tazminatların az olduğu gerekçesi ile kararın bozulduğu, davacı kadının 21.12.2021 tarihli beyan dilekçesi ile ortak çocuklardan ... için aylık 4.500,00 TL, ... için aylık 5.500,00 TL iştirak nafakası talebinde bulunduğu, bozma ilamına uyan Mahkemece iştirak nafakasının kamu düzenine ilişkin olduğu belirtilerek davacının dava dilekçesindeki talebinden daha fazla iştirak nafakası talep etmesinin iddianın...

      DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Davacı-davalı babadan iştirak nafakası davasına yönelik temyiz itirazı bakımından alınması gerekli nispi temyiz karar harcının alınmadığı görülmektedir....

        Aile Mahkemesi'nin 20/02/2013 tarih, 2013/222 Esas - 2013/196 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Cansu'nun velayetinin davalıya verildiğini, müvekkili ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki tesis edildiğini ancak müvekkilinin boşanma aşamasında davalı ve ailesi tarafından birçok tehdit ve hakarete uğradığını, tehdit edildiğinden dolayı zorla anlaşmalı boşanma protokolü imzalattırıldığını, müvekkili ile çocuk arasındaki kişisel ilişki günlerinin engellendiğini, çocuğu ile görüştürülmediğini, iki defa icra yoluyla davalının ikametine gidildiğini, polis zoruyla ancak çocuğunu görebildiğini, davalının baba olarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini, çocuğun eğitimine, gözetimine ve kişisel bakımına yeterince özen göstermediğini belirterek, davanın kabulü ile müşterek çocuk Cansu'nun velayetinin müvekkiline verilmesini, çocuk yararına aylık 400 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince "...kocanın evine bakmadığı, annesi ile eşine şiddet uyguladığı, ilgisiz olduğu, eve gelmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği, kocanın babasının kadını taciz ettiği, bu konudaki uyarıları dikkate almadığı, evlilik birliğinin sarsıldığı, kocanın tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu, tam kusurlu eşin davası dinlenemeyeceğinden kocanın davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların TMK.nun 166/1.maddesi uyarınca boşanmalarına, her ne kadar müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiş, bu hali ile velayetin anneye verildiği anlaşılmakta ise de kısa kararda velayet ve kişisel ilişki konusunda hüküm kurulmadığı, gerekçeli kararın yazımı sırasında bunun fark edildiği gerekçeli kararın kısa karara uygun olması gerektiğinden gerekçeli kararda velayet ve şahsi ilişki konusunda hüküm kurulmamış, müşterek çocuk lehine aylık 300 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 300 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına...

        Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin ikinci fıkrası, "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmünü içermektedir. Bunun yanında değişen koşullara göre kişisel ilişkinin her zaman değiştirilmesi mümkün olduğu gibi, yeniden kurulmasını talep etmek de mümkündür. Mahkemece, müşterek çocuklarla baba arasında kişisel ilişkinin yasaklanması şeklinde usul ve yasaya aykırı hüküm kurulmuşsa da; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece asıl davanın karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile; Tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki kurulmasına, kadın lehine aylık 550 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 500 TL tedbir/iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine 18.000 TL maddi, 18.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verildiği görülmüştür....

          İlk derece mahkemesince çocuğun yaşı, anneye olan bağımlılığı nedeni ile uzun süre anneden ayrı kalamayacağı gözetilmeksizin, baba ile çocuk arasında ara tatil ve yaz tatilinde kurulan yatılı kurulan kişisel ilişki şu aşamada çok uzun olup çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine engel olabileceğinden çocuğun menfaatine uygun değildir. Davacı-karşı davalı istinaf dilekçesinde yarıyıl tatilinde çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin anlaşılamadığını ve çocuğun anneden ayrılacak kadar küçük olduğunu belirterek, en azından müşterek çocuk üç yaşını dolduruncaya kadar baba ile yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu