Her ne kadar son celse davalı vekili olarak------ vekaletname sunmuş, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğun ileri sürerek icra hukuk mahkemesinde ödeme emrinin iptali istemli dava açtığını belirtmişse de, eldeki davadan sonra açılmış bu davanın beklenmesi mümkün değildir. Davalı ----- şirketinin, sonradan istifa edilmiş ise de, davanın başından bu yana vekili olup, açılan bu iflas davasından dolayısıyla iflasa konu olan icra dosyasından ve ödeme emrinden haberdardır. Ödeme emrinin iptali istemiyle ------sayılı dosyası, depo emrinin ikinci kez tebliğinden de sonradır. Bu sebeple eldeki iflas davasının sürüncemede kalması için açılmış olabileceği kanaatine varılmıştır. Yine son celse davalı vekili depo emri tebliğinin de usulsüz olduğunu ileri sürmüşse de Tebligat Kanunu ile yerleşik ------ uygun olduğu görülmüştür....
İş Mahkemesi SAYISI : 2020/327 E., 2021/626 K. Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair karar verilmiştir. Kararın davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/334 E., 2022/314 K. DAVA KONUSU : (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : Mahkeme kararının istinafı üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelendi : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya, Akdeniz Yönetim Danışmanlık Tem. Hiz. İnş. Taah. A.Ş'nin borçları nedeniyle davalı kurum tarafından 28/09/2022 tarih E-33459115- 206.16.02- 52903603 sayılı ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin içeriğinde dönem ve miktarları yazılan borçlar olduğunu, ancak borcun dayanağına ilişkin gerekli bilgi ve belgelerin bulunmadığını, davacının dava dışı şirketin yetkilisi olduğu döneme ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığını, ödeme emirlerinin düzenlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, dava konusu ödeme emrinin iptalini talep ve dava etmiş, takip işlemlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin kooperatifi temsilen kooperatif başkanı T2 ve yönetim kurulu üyelerine tebliğ edildiğini, ödeme emrinin kooperatife tebliğ edilmediği yönündeki davalı cevabı sonrasında davanın esasına girilmeden davanın usulden reddedilmesinin hatalı olduğunu bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dairemizce dosya üzerinde ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK'nın 355. Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; Dava, birden fazla ödeme emrinin iptali ve menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafça istinaf edilmiştir. Dosyada mevcut davalı SGK'nın 02/06/2020 tarihli yazısı ile kooperatifin gayri faal olması sebebiyle ödeme emrinin gönderilmediği, yöneticilere gönderildiği bildirilmiştir. Bu yazı kurumu bağlar....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2020 NUMARASI : 2020/581 DAVA KONUSU : İhtiyati tedbir(Ödeme emri iptali) KARAR : Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir (ödeme emri iptali) davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle: Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü- Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğünce 2012/021223 ve 2013081505 takip dosya numaralı ödeme emirleri 2009,2010,2011,2012 ve 2013 yıllarına ilişkin (915 025 1676 vergi sicil ve 2.9512.02.02.1128398.006.07- 65) Sgk iş yeri sicil numaralı Ünlü Duş Protez Malz. Sağlık Hizm. Med. Dent. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, menfi tespit ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davacı ... tarafından ilk önce......
Ödeme emrinin iptali davadan sonra gerçekleşmiştir. Mahkemenin "Dava konusu ödeme emirleri kurum tarafından iptal edildiğinden ve dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına " dair verilen kararı doğrudur....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla 2015/11706 nolu icra takibi başlatılarak ödeme emri düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. Maddesine göre; Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar iş mahkemelerinde görülecektir. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddelerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Hükmüne aykırı şekilde mahkemece; ödeme emrinin iptali istemli davanın Kısmen kabulüne karar verilirken, davalı vekilinin süresinde ve yöntemince ileri sürülen istemine rağmen, reddedilen tutar üzerinden 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddesi uyarınca davacı aleyhine %10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmemesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece, bu maddî ve hukukî olgular göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....