İş Mahkemesi SAYISI : 2022/147 E., 2023/96 K. Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; T.C ......
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya... mirasçısı olarak 2012/13217 takip numaralı ödeme emrinin çıkartıldığı, davacının da belirtilen ödeme emrinin iptaline ilişkin olarak ödeme emirinin iptali davası açtığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı H.M.K.'nın 26/1 maddesine aykırı olarak davacının 2012/13217 takip numaralı ödeme emrinin iptali talebi aşılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2022 NUMARASI : 2022/143 DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali (İhtiyati Tedbir) KARAR : Davacı; adına gönderilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı dava dilekçesinde özetle; 21.03.2017 Tarihinde ortaklıktan ve müdürlükten ayrıldığı halde Mogarg Tarım Araştırma ve Geliştirme Kimya Biyoteknoloji San. ve Tic. Ltd. Şti’nin Kuruma olan 2010/12- 2011/9 dönemine ait prim borçlarının tahsili için gönderilen ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek iptali ile esas hakkında karar verilinceye kadar ödeme emirlerine ilişkin takiplerin yürütmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı dava dilekçesinde, 24.01.2008 başlangıç tarihli ve 24.01.2009 bitiş süreli kira sözleşmesi uyarınca aylık 2138 TL’den ödenmeyen Şubat 2009 ayına ait bakiye 570TL kira bedeli ile hiç ödenmeyen Mart- Nisan- Mayıs- Haziran 2009 aylarına ait toplam 9126TL kira alacağı ve 908TL işlemiş faiz alacağının tahsili istemli başlattığı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptalini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde, sözleşmeye ve imzaya itiraz ederek haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Davaya dayanak olan İcra Müdürlüğü’nün 2009/18108 Esas sayılı, 28.08.2009 tarihinde başlatılan icra takip dosyası içeriğinden; icra ödeme emrinin davalı borçluya 04.11.2009 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 16.11.2009 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. İcra ve İflas Kanunu 62. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazın yapılması gerekirken yasal süre geçtikten sonra yapılan itiraz takibi durdurmaz....
Mahkemece ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptali kararı yerinde ise de ödeme emrinin sadece davacıya ait olmadığı, şirketin de borçlu gösterilmesi nedeniyle sadece davacı yönünden iptali yerine, her ikisi yönünden de ödeme emrinin iptaline dair hüküm kurulduğundan, karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. maddesinin silinerek, yerine; “Davanın kabulüne, davacıya davalı Kurum tarafından 2012/042044 takip numaralı dosyasından gönderilen ödeme emrinin davacı yönünden iptaline” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından 2 5320 01 01 1276839 007 11- 75 sicil nolu işleriyle ilgili olarak müvekkil şirket aleyhinde, 5510 sayılı yasa ile 6183 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde 2021/017227 takip nolu dosya üzerinden icra takibinin başlatıldığı, 2020/04 B dönemi içinde tahakkuk ettirildiği idari para cezası ve gecikme zammının tahsili talebiyle ödeme emri düzenlendiği, ancak iş bu ödeme emri de dayanağı olan idari para cezası da müvekkil şirkete tebliğ olmadığı müvekkil şirket icra dosyasından konulan hacizlerden e hacizler vasıtasıyla 23/09/2022 tarihinde haberdar olduğunu, e hacizleri kaldırabilmek amacıyla ilgili Manavgat Sosyal Güvenlik Merkezinden bilgi, ödeme emri ve idari para cezası ihbarnamesi evraklarını kendilerinin aldığını, 29/09/2022 tarihinde davalı idareye mal beyanı ve haczedilemezlik itirazında bulunulduğunu, usulsüz tebligatla kesinleştirilen ödeme emrinin iptali ve hacizlerin...
Davacı ödeme emrini ve maaş haczini 09/07/2018 tarihinde bankaya gittiğinde öğrendiğini beyan etmiştir. Dava 11/07/2018 tarihinde açılmıştır. Davacıya yapılan ödeme emrinin tebliği işlemi geçersiz kabul edildiğinde, davacının öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 09/07/2018 tarihine göre dava süresinde açılmıştır. Tebligat yapılan MUSTAFA AYTEKİN isimli kişinin davacının çalışanı olduğu yönünde delil bulunmadığından ve ayrıca, tebligatı hangi sıfatla aldığına ilişkin mazbatada bir açıklama yer almadığından, tebligatın geçersiz olduğu değerlendirilmiştir. Davacıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüz olduğundan; mahkemece ödeme emrinin iptali ile maaş haczinin kaldırılmasının yerinde olduğu değerlendirilmiştir....
Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa'da gösterilmiştir. 506 sayılı Yasa'nın 80/7.maddesinde kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa'nın uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesinin yetkili olduğu, 6183 sayılı Yasa'nın 58/1.maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın ödeme emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edebileceği bildirilmiştir. Bu durumda ödeme emrinin iptaline ilişkin dava süresinde ve görevli Mahkemede açılmakla birlikte, SSK Komisyon kararının iptali davasında İş Mahkemesi görevli değildir. Davacı SSK Komisyon kararının iptali için İdare Mahkemesi’nde dava açabilir. Öte yandan ödeme emrinin iptali davasının İş Mahkemesi’nde görülebilmesi için idari para cezasının ve buna uygulanan gecikme zammının 506 Sayılı Yasanın 80....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtin şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, ek prim tahakkukunun tahsiline ilişkin 5,943,43 TL'lik ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, ilave prim farklarının yargı kararları sonucu ortaya çıktığı,anılan farklara ilişkin ek bildirge ve tahakkukların hukuki dayanağının bulunmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; mahkeme kararı eksik araştırma ve incelemeye dayalı olup,ödeme emrinin hukuki dayanağının bulunmadığına ilişkin gerekçe de isabetsizdir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2020 NUMARASI : 2020/11 ESAS-2020/538 KARAR DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali KARAR : Davacı vekili tarafından ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, davanın kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması ve başvurusunun süresinde olduğunun anlaşılması üzerine, Üye Hakim Zühal Haksever tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra, dosyadaki mevcut delil durumu ve yasal hükümlere göre istinaf başvurusunun, duruşma açılmaksızın dosya üzerinde inceleme yapılmak suretiyle karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşılmakla işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....