Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdare Mahkemesi … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; tedavi sırasında meydana gelebileceği tahmin edilebilen komplikasyonların önlenebilmesi için alınması gerekli tedbirlerin alınmadığı ve davacının kolunun kırılmasına neden olunduğu, kırık ihtimali üzerine psikiyatri servisinden 23.12.1985 tarihinde radyolojik tetkikin yapılması için röntgene gönderildiği ve çekilen filmin ismi okunamayan bir doktor tarafından incelenmesi sonucu "Hastanın grafisinde pataloji tesbit edilmedi" raporu verildiği, dolayısıyla gerekli tedavi yapılmayarak davacının kolunun sakat kalmasına yol açıldığı olayda idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle 2.000.000 lira maddi, 3.000.000 lira manevi olmak üzere toplam 5.000.000 lira tazminatın ödenmesine, maddi tazminata davanın açıldığı 10.9.1986 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar vermiştir....

    KARAR Davacı, 02.12.2002 tarihinde hamileyken yere düştüğünü, sol kolunun bilek ve dirsekten kırıldığını, davalı şirkete ait Özel İzmir Hastanesine kaldırıldığını, davalı doktorun önerisiyle ameliyat olduğunu, ameliyattan sonra iyileşmeyince aynı doktora müracaat ettiğinde kolunun matkapla dirsek ve bilekten delinerek tavana asılması gerektiğini söylediğini, hamileliği nazara alınarak bu işlemin uyuşturulmadan gerçekleştirildiğini, 2. müdahale esnasında dayanılmaz acılar çektiğini, kırıkların yine iyileşmemesi ve kolundaki yaradan ağır bir koku ve akıntı gelmesi üzerine davalı doktor tarafından 3. kez ameliyat edildiğini, kırıklar yine iyileşmeyince .......

      Mahkememizce tarafların yüzdeli kusur oranlarının belirlenebilmesi açısından dosyamız ----gönderilmiş, düzenlenen ----sevk ve idaresindeki---- ile olay mahalli ---- ve --- yapmak için durakladığı sırada, gerekli kontrolleri yapmadan --- kapılarını kapatarak ---binmek üzere olan davacı yolcunun kolunun, kapanmak üzere olan --- kapısına sıkıştığı anlaşılmakla olayda dikkatsiz davranmakla asli kusurlu olduğu, davacı ---- binmek üzere iken, --- kapanmakta olan kapısına kolunun sıkışması sonucu oluşan yaralamalı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, sürücü --- meydana gelen olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu--- kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir....

        KARAR Davacı, 29.06.2015 ve 30.06.2015 tarihlerinde davalıdan iki adet Fiat 500x marka ve model otomobil satın aldığını, bu otomobillerden birinin sinyal ve far işlemi yapan kolunun bozulması nedeniyle servise başvurulduğunu, servisin dava konusu otomobilin bu parçasının değişmesi gerektiği bilgisi vermesi karşısında bunu kabul etmeyerek ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimini talebinde bulunulduğunu, ancak bu talebin karşılanmadığını, bunun yanında otomobilin plakalarının yuetkili servis tarafından hatalı monte edilmesi nedeniyle aracın tamponunda gereksiz yere bir deli açıldığını, dava konusu otomobilin bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu otomobilin arızalanmış olan sinyal kolunun davacı asilin talebi üzerine 29.12.2015 tarihinde değişiminin yapıldığını ve halen de sorunsuz olarak kullanıldığını, davacının bu onarım için servise gelerek “... 8....

          Mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; aracın motorunda pistonların yağsız kalması nedeniyle piston kolunun kırıldığı ve kırılan piston kolunun motor gövdesine hasar vererek deldiği, bunun nedeninin pistonların yağsız kalması olup, motor karterinde ön görülen minimum miktardan daha az yağ kalması ya da yağ pompasının arızalanması nedeniyle pistonları düşük basınçta yağ gönderilmesinden kaynaklanabileceği, dosyadaki raporlarda ve tespitlerde motor arızası sonrası yağ kontrolü yapılıp yapılmadığı ve mevcut miktarı konusunda bir bilgiye rastlanılmadığı, davacının aracı satın alındıktan sonra bakım yapılmama ihtimaline karşı bakıma tabi tutarak yağ değişimi yapılması gerektiği, davacının yağ kontrolü ve bakımını yaptırmaması nedeniyle arızanın oluşumuna sebebiyet verdiği belirtilmiştir. Ancak raporda; araca takılan müşürle yağ lambasının devre dışı bırakıldığı iddiasına ilişkin bir değerlendirme yapılmamış olup rapor bu haliyle hükme elverişli değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, yeri dokunulmazlığının ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü: Olay yeri inceleme tutanağında, PVC penceresi kapı kolunun üst ve alt kısmında sert cisim zorlamaları olduğunun tespiti nedeni ile suça sürüklenen çocuk hakkında zamanaşımı süresi içinde mala zarar verme suçundan işlem yapılması olanaklı görülmüştür....

              Mahkemece, maluliyet tespiti için dosya Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş, kurum tarafından davacıya ait MR grafisi ile yeni yapılacak muayene raporunun ve davacının kolunun istenmesi üzerine 26.12.2019 tarihinde yapılan duruşmada, bu husus duruşma tutanağına geçirilerek davacı vekiline belirtilen eksikliği gidermesi için süre verilmiş, 20.02.2020 tarihli celsede davacı vekiline önceki ara kararın yerine getirilmesi ve davacının Van Bölge Hastanesi Ortopedi bölümüne sevkini teminen mahkemeye müracaat etmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesine aksi halde adli tıp bilirkişi raporuna dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına denilmiştir. Mahkemece davacının Adli Tıp Kurumu'ndan istenen belgelerin getirtilmesi için devlet hastanesine yapılacak sevk işlemi ve rapor alınmasına ilişkin her ne kadar ara karar tesis edilmiş ise de usulüne uygun şekilde ara karar tesis edilmediği, kesin sürenin sonuçlarının belirtilmediği neticede kesin sürenin usulünce verilmediği anlaşılmaktadır....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/1474 KARAR NO : 2018/533 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2018 NUMARASI : 2017/301 ESAS - 2018/213 KARAR DAVA KONUSU : İş (İş Kolunun Tespiti İstemli) KARAR : Bir kısım davalılar vekilleri; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince tarafların dayanak yaptıkları bir kısım deliller toplanmış, ancak yargılama sırasında davacı tarafça 695 ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında kadroya geçebilmesi amacıyla açmış olduğu davadan feragatı nedeniyle 6100 Sayılı HMK 'nın 307. Maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu hükmüne karşı davacı vekili; davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında davadan feragat ettiği, bu KHK'nin 127....

                İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/110 ESAS 2022/1020 KARAR DAVA KONUSU : İşkolu Tespiti KARAR : Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava;Feshin geçersizliği ile işe iade ve buna bağlı mali haklara ilişkindir....

                Kolunun kırılması sebebiyle müvekkil, sürekli işlev kaybı, efor kaybı gibi bir çok kalıcı hasara maruz kalmıştır. Müvekkil, kaza öncesinde aşçı olarak çalışmakta ve 3.799,87 TL net maaş almaktavdı. Kolunun kırılması ile birlikte mesleğini icra edemez hale gelmiştir. Zira aşçılar açısından ellerini ve kollarını kullanabilmek hayati önem arz etmektedir. Müvekkil, gördüğü tüm tedavilere rağmen müvekkil hiçbir zaman kazadan önceki haline dönememiştir. Kazadan sonra kolunun eski hale gelememesi sebebiyle mesleğini icra ederken son derece zorlanmaktadır. Müvekkilde oluşan kalıcı hasarlar, işgücü ve efor kaybının yanı sıra ekonomik ve sosyal olarak yaşamına çok önemli derecede kötü etki etmiştir. Dava konusu kaza neticesinde meydana gelen hasar ve zararların tam ve kesin olarak tespiti açısından müvekkilin Adli Tıp Kurumuna ve sair bilirkişi heyetlerine şevki ile rapor aldırılmasını istemekteyiz....

                  UYAP Entegrasyonu