ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NUMARASI: 2021/177 Esas - 2021/479 Karar TARİH: 30/06/2021 DAVA: Tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 09/03/2022 İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dışı finansal kiralama şirketinden kiralanan iş makinasının müvekkili iş sahasına taşınması işini davalının üstlendiğini, ancak makinanın davalı tarafça tır aracı ile taşınması sırasında meydana gelen kazada iş makinasının ağır hasar gördüğünü, hasar bedelinin müvekkiline ödendiğini, ancak makinenin aynı zamanda değer kaybına da uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 700.000,00 TL değer kaybının kazanın meydana geldiği 19/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacının kaza sonrasında meydana gelen yaralanması nedeniyle işgücü kaybı olup olmadığının belirlenmesi, İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunca düzenlenen 09/07/2020 tarihli raporda davacı küçüğün % 3,3 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığı geçici iş gücü kaybı süresinin 4 ay olduğu ve 1 ay süre ile başkasını bakımına muhtaç olduğu belirtilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91. maddesi delaletiyle 85. maddesine göre, aracın işletilme halinde iken 3.kişinin uğradığı zararı trafik sigortası teminat altına almaktadır. Dava konusu kazada davacı küçüğün % 3,3 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığı, bir ay süreyle bakıcıya ihtiyaç duyduğu belirlenmiş, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün % 10 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır....
Alınan kusur raporunda kabul edilen olayın oluş şeklinin, kaza tespit tutanağı, ceza mahkemesinde alınan kusur raporu ve ceza dosyasındaki delil durumuna, özellikle yine sigortalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan tanıkların kazanın oluşuna ilişkin beyanlarına uygun olmasına, kazanın gece meydana gelmesine rağmen aydınlatmalı yol üzerinde ve yolun sağında banket üzerinde duran araca ve yayaya çarpması ile meydana gelmiş olmasına, göre; kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün asli ve %100 kusurlu kabul edilmiş olmasında isabetsizlik görülmediğinden, davalının kusura yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. 2-Davalı vekili tarafından aktüer hesap bilirkişisi tarafından hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatına ve davacının gelirinin hesaplama şekline itiraz edilmiş ise de; Geçici iş göremezlik zararları TBK ve 2918 Sayılı Yasa kapsamında tedavi gideri kapsamında olmadığından, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında,... sorumluluğunda bulunmamasına, öte yandan...
Davalı ... vekili, öncelikle davacının kusurunun belirlenmesi gerektiğini, sigortacı tarafından tazmin edilecek olan maddi zararın meslekte kazanma gücünün daimi kaybına ilişkin olduğunu, tedavi giderleri ile iş gücü kayıplarından SGK'nın sorumlu olduğunu, yine manevi tazminat yönünden müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... ve ... vekili, dava konusu kazanın davacının dikkatsizliğinden kaynaklandığını, davacının kazanın olduğu kavşakta yola fırladığını ve kazanın meydana gelmesine sebep olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
nın ödediği bu tazminatı müvekkiline rücu ederek müvekkilinden toplam 26.350,00 TL tahsilat yaptığını, müteakip Sakarya 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017 / 48 değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuyla, kazanın gerçekleşmesinde müvekkilinin kusursuz olduğunun tespit edildiğini, hal böyle olunca da müvekkilinin tam kusurlu olduğu düşüncesiyle rücu kapsamında yaptığı ödemenin, müvekkilinin kusursuz olduğunun belirlenmesi ile müvekkiline iadesinin gerektiğini belirterek, 26.350 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep etmiştir. Somut olayda kaza tespit tutanağında, davacı ...'ın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunun, diğer araç sürücüsü ...'nun ise kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının belirtildiği, Sakarya 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/48 değişik iş sayılı dosyası kapsamında alınan 22/10/2017 tarihli raporda; trafik kazasının meydana gelmesinde ...'...
gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma niteliğinin varlığını göstermeyeceği, suça konu belgenin fotokopi olması durumunda hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı, aslı bulunamayan evrakların aldatma niteliklerinin bulunup bulunmadığının da tespit edilemediği ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu gözetilerek; belge asıllarının bulunup bulunmadığı yeniden etraflıca araştırılıp duruşmada incelenip özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığı ve hukuki sonuç doğurmaya elverişli olup olmadığının gerekçeli kararda tartışılması, belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü verilmesi, 2-Kabule göre de; a)5237 sayılı TCK'nin 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının...
bir karar verilmeden davalı SGK Isparta İl Müdürlüğü'nün kendisini yargının yerine koyarak söz konusu kazanın iş kazası olduğunu belirttiğini, ancak söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının henüz belli olmadığını, söz konusu idari işlem ile tahakkuk ettirilen işbu cezanın müvekkili firma tarafından davalı kurum başkanlığının hesabına müvekkili hakkında haciz baskısı olabileceği endişesi ile ödenmekte ifa olduğunu, ancak ödemenin yapılmasının söz konusu borcun hukuki temelinin olduğu manasına gelmediğini, söz konusu işlemin Isparta İş Mahkemesi'nin 2017/42 Esas sayılı dosyası ile devam eden derdest bir dosya olmasından kaynaklanan davalının herhangi bir yasal dayanağı olmayan borç bildirgesi nedeniyle tahakkuk ettirilen borç bildirim belgesine konu iş görememezlik giderinin iptalini, tüm yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....
İş Mahkemesi Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, davacıların murislerinin ölümüyle sonuçlanan kazanın, iş kazası olduğunun tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıların murisinin bir hizmet sözleşmesi ile çalışmadığı, ... ......
Hukuk Dairesi’nin 11/04/2019 tarih ve 2016/11094 Esas, 2019/4623 Karar sayılı bozma ilamında; “...Mahkemece hükme esas alınan kusur bilirkişi raporuna göre, sürücü tam kusurlu olup kazanın fazla yolcu taşımadan dolayı sürücünün doğru ve güvenli sürüş imkanını ortadan kaldırması kazanın oluşumunda münhasıran etkili olduğu belirtilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmişse de, aracın ruhsat bilgilerine göre, aracın koltuk sayısının sürücü dahil beş olduğu gözönüne alınarak ve araçta bulunan kişilerin kimlik bilgilerine göre nüfus kayıtları getirtilerek yaşları belirlendikten sonra istiap haddine etkisi üzerinde durulup kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasından meydana gelip gelmediğinin, istiap haddi aşılması dışında başka etkenlerin de kazaya sebebiyet verip vermediği yönünden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir...” hususlarına değinilerek sair temyiz...
anlaştığını, davalı Özkan'ın 16.04.2016 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir....