Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2021 NUMARASI : 2020/314 ESAS, 2021/562 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 12. İŞ MAHKEMESİ'nin 05/07/2021 Tarih, 2020/314 Esas, 2021/562 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi. G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia ile; işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/38 Esas KARAR NO : 2022/163 DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 18/02/2022 KARAR TARİHİ : 21/09/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/09/2022 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan bu davanın, 03/06/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından dosya incelendi. HÜKÜM: 1-Davanın H.M.K.'...

    FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/228 Esas KARAR NO : 2021/159 DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 22/01/2020 KARAR TARİHİ : 24/09/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan bu davanın, 18/06/2021 tarihinde işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı), bu tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından dosya incelendi. HÜKÜM: 1-Davanın H.M.K.'...

      Yargıtay içtihatlarına göre 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesi öngörülmekte olup fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır. Davacı işçinin işe başlatmama tazminatı kıdemine ve fesih nedenine göre 5 aylık ücreti tutarında belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak Mahkemece işe başlatmama tazminatı miktarı 5 aylık brüt ücret tutarı olan 20.058,75 TL olarak belirlenmiş ise de; kısa kararda 4 aylık olarak yazılması yerinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir. İlk derece mahkemesinin hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir....

      Davacı temyizi açısından ise, 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesinin birinci fıkrasında işe başlatmama tazminatının alt ve üst sınırları gösterilmiş olup; söz konusu tazminatın belirtilen sınırlar arasında işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesindeki sendikal sebeple yapılan fesihlerdir. Anılan maddeye göre feshin sendikal sebebe dayanması halinde işe başlatmama tazminatının işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenmesi gerekir. Dosya içeriğine göre söz konusu tazminatın davacının 4 aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesine karar verilmesi hatalıdır. Fesih sebebine ve davacının çalışma süresine göre davacının 5 aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun düşecektir....

        Ancak, işe başlatmama tazminatı yönünden Yargıtay 'ın yerleşik uygulamasına göre, yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4 aylık, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5 aylık, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmektedir. Bu durumda, davalı işyerinde 21.09.2010 – 10.12.2021 tarihleri arasında çalışmış olan davacının 15 yıldan fazla kıdemi bulunmadığından, kıdemine ve akdinin fesih nedenine göre işe başlatmama tazminatının 5 aylık brüt ücret tutarında belirlenmesi gerekirken 6 aylık brüt ücret tutarında belirlenmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf nedenlerinin kısmen kabulü ile, 6100 sayılı HMK'nın 353- (1) b)2. Maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

        Mahkemece sadece işçi sendikaları kapsamında emsal ücret araştırması yapılmış olup, bu araştırma ücretin belirlenmesi konusunda yetersiz kalmıştır. Bu sebeple yapılacak , işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı bildirilerek, davalı işyerinde ya da başka işyerlerinde emsal işçilere ödenen ücretler ilgili meslek odalarından araştırılması, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceğinin sorulması, Türkiye İstatistik Kurumu'nun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama" kısmındaki bilgilerle belirlenmesi ve toplanacak bütün deliller değerlendirilerek davacının gerçek ücretinin belirlenmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Diğer yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının kıdem tazminatına esas alınan giydirilmiş ücretin hesaplanmasında yol yardımı da eklenmiştir....

          UYUŞMAZLIK KONULARI : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı, feshin mali sonuçlarına esas ücretin miktarı ve işe başlatmama tazminatının miktarı hususlarında toplanmaktadır. GEREKÇE : Dava, feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade istemine ilişkindir. Mahkemece feshin geçersizliğine, davacı işçinin işe iadesine karar verilirken, işe başlatılmama tazminatı, davacı işçinin 6 aylık ücret tutarında belirlenmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, an çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Yargıtay Dairelerinin yerleşik uygulaması gereği, güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz....

          Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aylık artışlarını düzenleyen Ek 38. maddede gelişme hızı oranında artış yapılacağının öngörülmediği halde, aylık miktarının gelişme hızı da gözetilerek arttırılarak belirlendiği ve 01.01.2003 ve sonrası Ek 38. maddenin uygulanmasını bertaraf eden anılan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin, ...... ve gelişme hızına göre aylık miktarının belirlendiği görülmekte olup, anılan rapor yukarıda belirtilen aylık tutarının tepsine yönelik öngörülen ilkelere uygun olmadığından hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Hal böyle olunca, Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman bilirkişi yada bilirkişi heyetinden aylık hesabı yönünden denetime elverişli rapor alınıp irdelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yasal mevzuata aykırı şekilde düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

            Bu nedenle davacının 3201 sayılı Yasa'ya göre yaptığı borçlanmanın geçerli olduğuna ilişkin mahkeme kararı yerindedir.Ancak davacıya 01.12.1992 tarihinde bağlanan aylık 3201 sayılı Yasa gereğince yapılan borçlanma nazara alınarak bağlanmış olup davacı 30.04.2005 tarihine kadar yurtdışında çalıştığından, yurda kesin dönüş yapmadığından 3201sayılı Yasa gereğince yaptığı borçlanma nazara alınarak 01.12.1992 tarihinde aylık bağlanması mümkün değildir.Davacının yurtiçi hizmeti ve 2147 sayılı Yasa'ya tabi borçlandığı toplam 5427 günlük süre aylık bağlamaya yeterli olduğundan davacıya 01.12.1992 tarihi itibariyle yurtiçi çalışması ve 2147 sayılı Yasa gereğince yaptığı borçlanma nazara alınarak yaşlılık aylığı bağlanmalı, yurt dışındaki çalışmasının son bulduğu 30.04.2005 tarihin takip eden aybaşı olan 01.05.2005 tarihinden itibaren yurda kesin dönüş yapmış sayılacağından ve aksi davalı Kurumca iddia ve ispat edilmediğinden davacıya bağlanan yaşlılık aylığının 3201 sayılı Yasa gereğince yaptığı...

              UYAP Entegrasyonu