Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aş. adlı işyerinde inşaat teknikeri (hak ediş sorumlusu) olarak çalışmaya başladığını ve bu çalışmasının 6 aydan fazla sürdüğünü, davacının akdinin 23.03.2018 tarihinde sözlü olarak yazılı bir bildirim yapılmadan feshedildiğini, öncelikle İş Kanununun 19.maddesinde işverenin fesih bildirimini yazılı olarak yapması ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmesi gerekliliğinin öngörüldüğünü, davalı işverenin yaptığı sözlü fesih bildiriminde geçerli bir neden göstermemiş olmakla öncelikle yasal prosedüre uygun hareket etmediğinden dolayı şeklen geçersiz bir fesih olduğu gibi esas yönünden de geçerli bir neden gösterilmediğinden dolayı akdinin feshinin geçersiz bir duruma geldiğini, işverence haksız ve geçerli bir nedene dayanmayan akdi feshinin geçersiz sayılarak davacının işe iadesine, davalı tarafça işe alınmaması halinde 8 aylık brüt ücret ile boşta kaldığı süre için 4 aylık ücret ve diğer haklarının tutarı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederim...

Mahkemece, bilirkişi raporlarının hükme esas alındığı belirtilmek suretiyle; birbiri ile çelişen bu iki rapora dayanarak, hangi raporun hükme esas alındığı belirtilmeden aylık kira hak ve nesafet uygulamasına göre brüt 290.000,00 TL olarak tespit edilmiştir.Yeterli gerekçesi ve dayanağı bulunmayan, belirlenen kira parası itibariyle birbiri ile çelişen raporlar esas alınarak, hangi raporun hükme dayanak teşkil ettiği gerekçeli kararda açıklanmadan, eksik inceleme ile kira parasının tespiti doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

    Mahkemenin güvencesi (işe başlatmama) tazminatına hükmedebilmesi için işçinin işe iadeyi talep etmiş olması yeterli olup, ayrıca bu tazminatın hüküm altına alınmasını da istemesine gerek yoktur. Zira bu tazminat, işçinin işe iade talebinin işverence kabul edilmemesinin sonucudur. İşe başlatmama tazminatının miktar olarak değil Kanunda öngörüldüğü gibi en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında olmak üzere “süre” olarak belirlenmesi gerekir. Diğer taraftan 25.10.2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 12'inci maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21'inci maddesine eklenen fıkra ile mahkeme veya özel hakemin işe başlatmama tazminatını, dava tarihindeki ücreti esas alarak belirleyeceği öngörülmüştür. Yargı organının güvencesi tazminatının belirlenmesinde takdir hakkını kullanırken hangi ölçütlere başvuracağı konusunda yasada bir düzenleme yoktur....

      Mahkemenin güvencesi (işe başlatmama) tazminatına hükmedebilmesi için işçinin işe iadeyi talep etmiş olması yeterli olup, ayrıca bu tazminatın hüküm altına alınmasını da istemesine gerek yoktur. Zira bu tazminat, işçinin işe iade talebinin işverence kabul edilmemesinin sonucudur. İşe başlatmama tazminatının miktar olarak değil Kanunda öngörüldüğü gibi en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında olmak üzere “süre” olarak belirlenmesi gerekir. Diğer taraftan 25.10.2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 12'inci maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21'inci maddesine eklenen fıkra ile mahkeme veya özel hakemin işe başlatmama tazminatını, dava tarihindeki ücreti esas alarak belirleyeceği öngörülmüştür. Yargı organının güvencesi tazminatının belirlenmesinde takdir hakkını kullanırken hangi ölçütlere başvuracağı konusunda yasada bir düzenleme yoktur....

        Mahkemenin güvencesi (işe başlatmama) tazminatına hükmedebilmesi için işçinin işe iadeyi talep etmiş olması yeterli olup, ayrıca bu tazminatın hüküm altına alınmasını da istemesine gerek yoktur. Zira bu tazminat, işçinin işe iade talebinin işverence kabul edilmemesinin sonucudur. İşe başlatmama tazminatının miktar olarak değil Kanunda öngörüldüğü gibi en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında olmak üzere “süre” olarak belirlenmesi gerekir. Diğer taraftan 25.10.2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 12'inci maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21'inci maddesine eklenen fıkra ile mahkeme veya özel hakemin işe başlatmama tazminatını, dava tarihindeki ücreti esas alarak belirleyeceği öngörülmüştür. Yargı organının güvencesi tazminatının belirlenmesinde takdir hakkını kullanırken hangi ölçütlere başvuracağı konusunda yasada bir düzenleme yoktur....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/154 KARAR NO: 2023/694 DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ: 04/03/2022 KARAR TARİHİ: 24/10/2023 Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı tarafından davalı aleyhine açılan bu davanın, işlemden kaldırıldığı 01/02/2023 tarihinden itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla HMK'nın 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            İş akdinin davalı işveren tarafından gücü fazlalığı nedeniyle geçerli sebeple fesih edildiği, davalı işverenin davacının başka bir birimde çalışabilirliğinin değerlendirilmediği, davacıya herhangi bir teklifte bulunulmadığı, davalı işveren tarafından feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı, fesih işleminin geçersiz olduğu, ücret hesaplamalarında herhangi bir hata bulunmadığı anlaşılmakla davalının bu yönlerdeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. İşe başlatmamam tazminatının 6 ayın üzerinde verilebilmesi için işverenin akdini kötü niyetli olarak feshetmesi gerekmektedir. Davacı işçi tarafından fesihte davalının kötü niyetli olduğu ispatlanamamıştır. Bu nedenle, mahkemece davacının kıdemine göre işe başlatmama tazminatının 5 ay olarak belirlenmesi gerekirken 8 ay olarak belirlenmesi hatalıdır. Davalının bu yöndeki istinaf itirazı yerindedir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/674 KARAR NO : 2022/403 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ELBİSTAN İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2021 NUMARASI : 2020/539 E.- 2021/125 K. DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin 10 yılı aşkın süredir davalı işverene ait işyerinde çalıştığını, sözlemesinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle feshedildiğini, ancak iddiaların somut delillere dayanmadığını, kaldı ki 6 işgünlük süreye itibar edilmediğini, somut olaya ilişkin savunma alınmadığını belirtmiştir. Bu nedenlerle de feshin geçersizliğine hükmedilmesi ile işe başlatılmaması halinde 8 aylık brüt ücret tutarında tazminat ile 4 aylık boşta geçen süre ücretinin tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir....

            işverene süresinde başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde 8 aylık ücreti tutarında güvencesi tazminatının ödenmesi gerektiğinin tespitine, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için 4 aylık ücret ve diğer yasal haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, karar verilmesini talep etmiştir....

            Bu durumda, 5510 sayılı Kanunun 42'nci maddesinde belirtilen üç aylık süre geçtiğinde Kurumun talebi reddetmiş olduğu esas alınarak, anılan üç aylık bekleme süresine yukarıda belirtilen üç aylık makul süre (3 + 3 =6 ay) eklenmeli; davanın Kuruma başvuru tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde açılması durumunda yine Kuruma ilk başvurunun yapıldığı tarihteki prime esas kazancın esas alınması; başvuru tarihinden itibaren altı aylık sürenin geçmesinden sonra dava açılması durumunda ise, makul sürenin geçtiği ancak Kurum tarafından da başvuruya bir cevap verilmediği gözetilerek borçlanma bedelinin davanın açıldığı tarihteki prime esas kazanç miktarı esas alınarak belirlenmesi gerekecektir. (Yargıtay 10....

            UYAP Entegrasyonu