Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının davalı yerinde ki kıdemi, fesih nedeni nazara alındığında işe başlatmama tazminatı olarak ise 4 aylık ücretinin belirlenmesi uygun görülmüştür. Davacının son aylık brüt çıplak ücretinin 5.004,00 TL olduğu, buna göre işe başlatmama tazminatının [ 5.004,00 TL X 4 ay (davacının kıdemi nazara alındığında)] brüt 20.016,00- TL olduğu, netice itibari ile davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkat alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti olan 20.016,00- TL olarak belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacıya son bir yıl içerisinde imzalı ücret bordroları gözetildiğinde, ücretinin asgari ücret olduğu ve sosyal yardımlarla birlikte tazminata esas giydirilmiş ücretinin ise 7.336,99 TL.- olduğu belirlenmiştir....

Yine yerleşik yargısal kararlar ile; yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem süreleri dikkate alınarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4 aylık, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5 aylık, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için ise 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesi öngörülmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır. Bu doğrultuda somut olayda davacının aynı işverenler bünyesinde iki ayrı dönem halinde çalıştığı, birinci dönemin emeklilik nedeniyle 08 kodu ile tüm alacakları ödenmek suretiyle tasfiye edildiği, ikinci dönem çalışmasının da iki yıl olduğu gözetildiğinde fesih sebebi de dikkate alınarak işe başlatmama tazminatının 4 aylık ücret tutarı olarak belirlenmesi gerekirken 5 aylık ücret tutarında belirlenmesi dosya kapsamına uygun değildir. Davalılar vekilinin bu konudaki istinaf sebebi haklıdır....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2019/131 ESAS, 2020/292 KARAR DAVA KONUSU : TESPİT (İşe İade İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. I.TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işveren yanında çalışmakta iken 31/01/2019 tarihinde akdine son verildiğini, fesih bildiriminde şirkette devam eden verimlilik çalışmaları, programı, işletme ihtiyaçları ve sektör gerekliliklerinin sürekli yeniden yapılandırma gerektirdiği, yeniden yapılandırma kararı uyarınca istihdam fazlalığı oluştuğu, bu nedenle akdinin feshedildiğini bildirildiğini, davalı tarafça yapılan feshin haksız olduğunu ileri sürerek, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine ve işe iadenin mali sonuçlarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2021 NUMARASI : 2021/646 ESAS, 2021/719 KARAR DAVA KONUSU : TESPİT (İşe İade İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü. I....

İşçinin işverenin savunmasında belirttiği neden dışında, sözleşmesinin somut olayda ortadan kaldırılan pozisyonun olmadığı ve biriminin devam ettiği iddia ettiğinde, işçi bu iddiasını kanıtlamak zorundadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinde işverenin fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin şekilde belirtme zorunluluğu düzenlenmiştir. Yasa koyucunun güttüğü amaç sözleşmesi feshedilen işçinin, sözleşmesinin feshi sebebini tereddüte yer bırakmayacak şekilde öğrenerek ileride işçi tarafından açılabilecek bir davada, feshin kanunu anlamında geçerli sayılıp sayılmayacağının belirlenmesi bakımından ispat kolaylığı sağlamaktır. 19/1. maddenin yasalaşma gerekçesi de bu yöndedir. İşçi fesih belgesinden, feshe dayanak yapılan olayın, feshe dayanak yapılan içeriğini, gerekçesini ve bu kararın ne sebeple akdinin feshine dayanak olduğunu anlayabilmelidir....

Bu nedenle Kurum 18.10.2004 tarihi itibariyle yaptığı ödemeleri durdurarak 01.05.1999-18.10.2004 tarihleri arasında yersiz olarak ödenen 13.961,87 TL’nin tahsili amacına yönelik olarak icra takibine başlamış, yapılan icra takibine yapılan itiraz üzerine elde bulunan itirazın iptali istemli bu dava açılmıştır. Mahkemece davacının kendi isteğe bağlı sigortalılığı dolayısıyla yaşlılık aylığı bağlandığı ve aylık aldığını kuruma bildirdiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun ölüm sigortası hükümlerinin düzenlendiği bölümü içerisinde yer alan ve “Eş ve çocuklara aylık bağlanması” başlığını taşıyan 68’inci maddesi olup, hak sahibi kız çocukları yönünden maddenin (I) numaralı bendinde aylık bağlama koşulları, (VI) numaralı bendinde aylık kesme nedenleri açıklanmıştır....

    Bu durumda, 5510 Sayılı Yasanın 42. maddesinde belirtilen üç aylık süre geçtiğinde Kurumun talebi reddetmiş olduğu esas alınarak, anılan üç aylık bekleme süresine yukarıda belirtilen üç aylık makul süre (3 + 3 =6 ay) eklenmeli, davanın Kuruma başvuru tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde açılması durumunda yine Kuruma ilk başvurunun yapıldığı tarihteki prime esas kazancın esas alınması, başvuru tarihinden itibaren altı aylık sürenin geçmesinden sonra dava açılması durumunda ise, makul sürenin geçtiği ancak Kurum tarafından da başvuruya bir cevap verilmediği gözetilerek borçlanma bedelinin davanın açıldığı tarihteki prime esas kazanç miktarı esas alınarak belirlenmesi gerekecektir. Somut vakada , davacının 30.07.2019 tarihli yurt dışı borçlanma talebi kurum tarafından usulsüz bulunmuştur....

    Bu durumda, 5510 sayılı Kanunun 42'nci maddesinde belirtilen üç aylık süre geçtiğinde Kurumun talebi reddetmiş olduğu esas alınarak, anılan üç aylık bekleme süresine yukarıda belirtilen üç aylık makul süre (3 + 3 =6 ay) eklenmeli; davanın Kuruma başvuru tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde açılması durumunda yine Kuruma ilk başvurunun yapıldığı tarihteki prime esas kazancın esas alınması; başvuru tarihinden itibaren altı aylık sürenin geçmesinden sonra dava açılması durumunda ise, makul sürenin geçtiği ancak Kurum tarafından da başvuruya bir cevap verilmediği gözetilerek borçlanma bedelinin davanın açıldığı tarihteki prime esas kazanç miktarı esas alınarak belirlenmesi gerekecektir. Somut olayda, davacının 30.07.2019 tarihli borçlanma başvurusunun kabulüne dair kurum yazısının davacı tarafından bildirilen adres olan "3959 Sok....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2019 NUMARASI : 2019/56 ESAS 2019/705 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkette çalışırken akdinin haklı yada geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre nedeniyle 4 aylık ücret tutarının ve feshin geçersizliği ile işe iadeye karar verilip de başvuruya rağmen işverence süresi içinde davacının işe başlatılmaması halinde 8 aylık ücret tutarında tazminatın ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

    İş Güvencesi Tazminatı ( İşe Başlatmama Tazminatı ) : Davacının kıdeminin 6 yıl 5 ay 10 gün olduğu, 4857 sayılı İş K m 21 / 1 ve m 53' e göre, davacının yeri kıdemi ile fesih sebebine göre 5 aylık brüt ücreti tutarında işe başlatmama tazminatının belirlenmesi gerektiği anlaşılarak ; Çıplak brüt ücret : 8.217,60 TL 5 Aylık Brüt Ücret Tutarı : 8.217,60 x 5 = 41.088,00 TL İş Güvencesi Tazminatı Boşta Geçen Süre Ücreti : 4857 sayılı İş K m 21 / 3 ' e göre fesih tarihinden itibaren 4 aydan fazla süre geçtiği, boşta geçen süre ücreti hesabına ücret dışında diğer haklar dahil olmakla birlikte fiili çalışmaya bağlı başarı primi ve satış primi dahil değildir. " Boşta geçen sürenin en çok 4 aylık kısmı içinde gerçekleşen diğer haklar kavramına, ikramiye, gıda yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı ve servis hizmeti gibi para ile ölçülebilen haklar dahil edilmelidir....

    UYAP Entegrasyonu