Sayılı takibi ile başlatılan ilamsız takibe yapmış oldukları itiraza istinaden açılan itirazın iptali davasının haksız, kötüniyetli, usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle davacılar aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekirken yerel mahkemece bu taleplerinin reddedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple istinaf taleplerinin kabulü ile %20 kötüniyet tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Uyuşmazlık, gemi ve yük alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik açılan itirazın iptali davasının reddi sonucu davalı lehine kötüniyet tazminatını verilip verilemeyeceği hususunda toplanmaktadır....
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle kararın hüküm fıkrasındaki davacının, kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına ilişkin cümlenin silinmesine yerine “davalının kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine” cümlesi eklenerek kararın düzeltilmesine ve bu şekliyle düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 12.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, konaklama sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının takipte kötüniyetli olduğunu, davacının takip konusu yaptığı faturaların bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddini ve %40'dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davacı vekili, davalının 21.08.2007 tarihli ödemesinin dava konusu alacakla ilgisi olmadığını ileri sürmüştür....
Mahkemece davanın reddine, takibe konu asıl alacağın % 20 (1.372,57 TL)'si oranında inkar tazminatının davacıdan alınıp davlıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İ.İ.K.nun 67/2. maddesinde itirazın iptali davasında alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca borçlu davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması şarttır. Eldeki davada davacının kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Hal böyle olunca, davacının kötüniyetinden söz edilemez ve onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir....
O halde, 6352. sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında kötüniyet tazminatı asgari %40 olarak uygulanacaktır. 6352 sayılı Kanununun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında ise kötüniyet tazminatı asgari %20 olarak uygulanacaktır. Somut olayda davacının başlattığı icra takibinin tarihi 08.10.2007 olup, 6352 sayılı Kanun'nun 38. maddesi ile İİK'ye eklenen geçici 10. maddesi uyarınca davalı lehine %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken, %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesi anılan yasa hükmüne aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İİK'nun 67/2 maddesi gereğince itirazın iptali davasında, takibinde haksız ve kötü niyetli görülen alacaklı, karşı tarafın talebi üzerine kötüniyet tazminatına mahkum edilecektir. Somut olayda itirazın iptali davacı reddedilmiş olup, alacaklı davacı takibinde haksız bulunmuştur. Ancak davacının kötü niyetli olduğu, iddia ve ispat edilemediğine göre, davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması, HUMK'nun 436/2 maddesi gereğidir....
-TL.alacaklı bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 9.296.80.-TL.üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalının temyizi haksız ve kötüniyetli olarak yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davacı alacağının 9.026.-TL.lik kısmından feragat etmiş olmasına rağmen lehine haksız takip tazminatına hükmedilmemesine ilişkindir. İİK.nun 67/2.maddesinde takibinde haksız ve kötüniyetli bulunan alacaklının, borçlunun talebi üzerine tazminat ile sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, davacı takibe konu alacaktan kısmen feragat etmiştir. Bu durumda davacının kötüniyet tazminatıyla sorumlu tutulabilmesi için takipte haksızlığın tespiti yeterli olmayıp ayrıca kötüniyetinin varlığı da gereklidir....
Davacı, davalının belediye başkanlığı yaptığı dönemde, belediyeye ait lojman kirası, çevre vergisi ve içme suyu borcunu ödemediği gerekçesi ile ilamsız icra takibi yaptığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile davalının takip miktarının %40 'ından az olmamak üzere tazminat ödemesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunarak, davacının takip miktarının %40 'ından az olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece, davacıdan talep edilen takip dayanağı belgelerin kesin süre içinde sunulmaması nedeni davanın reddi ile davalı yararına red olunan miktarın %40'ı oranında kötü niyet tazminatına karar verilmiştir. İİK 67/II maddesi uyarınca, davanın reddine karar veren mahkeme, alacaklının kötü niyetli icra takibinde bulunduğu ve itirazın iptali davası açtığı kanısına varırsa, alacaklıyı borçluya kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum eder....
Mahkemece davanın reddi ile asıl alacak üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İ.İ.K.nun 67/2. maddesinde itirazın iptali davasında alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca borçlu davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması şarttır. Eldeki davada davacının kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Hal böyle olunca, davacının kötüniyetinden söz edilemez ve onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez....