alacağı, iptal sonrasında, kanundan doğan, kendine özgü, sigortalı veya hak sahiplerinin hakkından bağımsız, basit rücu hakkına dönüşmüştür....
Sayılı dosyasına yaptığı borca itirazın iptali ile 22.900,00 TL alacağın 16.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili;...2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/210 E, 2011/200 K sayılı dosyasında çalınan aracın yol açtığı hasar ve zararların poliçe teminatı dışında kaldığını iddia ederken şimdi bu rücu talebinde bulunmasının yersiz ve haksız olduğunu, davacı ... şirketi zarardan sorumlu olup müvekkiline rücu şartlarının mevcut olmadığını, davalının aracını sigorta güvencesine almasının amacının, aracın kendisinin veya şoförünün hatası-kusuru sonucunda başka şahıslara -araçlara verebileceği zararların sigorta şirketi tarafından karşılanmasını güvence altına aldığını, bu olaydaki kusurun rücu hakkını doğuracak kadar ağır kusur olmadığını bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile...2. İcra müdürlüğünün 2012/ 10696 E....
E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, daha sonra borçlu tarafın borca itirazı üzerine takibin durduğunu, karşı taraf davalı borçlu yanca borca yapılan itirazın haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olup, iptali gerektiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı yanın alacak miktarının %20’ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı taraf davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ancak belirli durumların varlığı halinde sigortacının kusurlu sürücü veya işletene rücu edebileceği hususunun açıkça düzenlendiğini, bu doğrultuda davacı ... şirketinin haklı bir rücu sebebini açıkça ortaya koyması gerektiğini, davacı yanca bahsedilen rücu sebebinin hiçbir şartta gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu karardaki kıdem tazminatı rücu alacağı yönünden hesaplama doğru iken ihbar tazminatı yönünden hatalı olmuştur. Çünkü dava dışı işçinin iş akdini haklı bir neden olmadan fesheden son alt işveren .... Temizlik Ltd. Şti. ile ....Temizlik Ltd. Şti. adi ortaklığının ihbar tazminatı alacağının tamamından sorumlu tutulması gerekirdi. Bu nedenle temyize konu alacak yönünden yerel mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda son alt işverenlere mahkeme kararı ile rücu edilen kısmın alacağın tamamından düşülerek kalan kısım yönünden hesaplama yapılması doğru olmamıştır. Davalı ortaklık ihbar tazminatına dair rücu alacağından sorumlu tutulamaz. Bu nedenle davalı ortaklığın sadece kıdem tazminatı rücu alacağının dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu tutulması gerekir....
, Davacının rücu talebinin yerinde olmadığı açıklanmış, taraf vekillerinin rapora karşı itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişinin 09/03/2020 havale tarihli ek raporunda; .........Taraf vekillerinin itirazlarının incelendiği, Davacının rücu talebini sigortalısına yöneltebileceği yönündeki itirazlarının yerinde olduğu, Olay yeri terkin maddi hasarlı bir kaza nedeniyle meydana geldiği dosya kapsamından anlaşıldığından davacının rücu talebinin verinde olmadığı....
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle işleten tarafından sigorta şirketine yapılan ödemenin davalı sürücüden rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Açılan dava ile davacı işleten adına kayıtlı olan motosiklet ile davalının sürücülüğü esnasında meydana gelen trafik kazasına nedeni ile yaralanan dava dışı 3. kişi Zeki Sözer'e aracın ZMMS poliçesi kapsamında sigorta tarafından ödenen tazminatın davacıya rücu edilmesi neticesinde davacı iştenin ödediği bedelin davalı sürücüden tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali istemine ilişkindir. Müteselsil sorumluluğa ilişkin hukuki sonuçlar TBK' nun 61, 62, 106, 155, 162, 163, 166, 168. maddelerinde düzenlenmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/599 Esas KARAR NO : 2024/390 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/09/2021 KARAR TARİHİ : 28/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Dava dışı ... A.Ş.nin ....'...
Sözleşmede açıkça bir düzenleme olmadıkça kiraya veren ancak kendi ödediği aidat bedelleri için kiracıya rücu edebilir. Dosya içerisinde ise aidat bedellerinin kiraya veren tarafından ödendiğine dair herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Mahkemece, davacı alacaklıya aidatı ödediğine dair varsa belgesinin sorularak sonucuna göre aidat alacağı yönünden karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde itirazın tümden kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir....
Davada, bankadan alınan kredinin asıl borçlu ve kefil tarafından ödenmemesi üzerine Esnaf Kefalet Kooperatifi olarak bu borcun ödendiği, ödenen miktarın %40 faizi ile birlikte davalılardan tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istenilmiş, mahkemece, kredi sözleşmesinin 21. maddesi uyarınca alacağın %40 faizi ile birlikte ödenmesi gerektiği gerekçesi ile itirazın iptaline karar verilmiştir. Oysa, hükme esas alınan kredi sözleşmesinin tarafları alacaklı banka davalı borçlu ve kefillerdir. Böylece, söz konusu kredi sözleşmesi taraflarını bağlayıcı olup, sözleşme hükümlerinin kefilin kefile ya da kefilin asıl borçluya rücu istemlerinde bağlayıcı olduğu düşünülemez. Dolayısıyla kredi sözleşmesinin 21. maddesindeki borcun %40 faizi ile birlikte ödeneceğine dair düzenleme, hükme esas alınamaz. Bu nedenle davacı kooperatif tarafından bankaya ödenen borca ilişkin olarak asıl borçlu ve diğer kefile rücu isteminde Borçlar Kanunun kefalet akdi (B.K.'...
Temyiz Sebepleri Davanın zamanaşımına uğradığını, usulüne göre açılmayan davanın reddinin gerektiğini, rücu için ilk şart olan sürücünün ehliyetsizliği ispatlanmış sayılamayacağından rücu koşullarının bulunduğundan söz edilemeyeceğini, rücu sebebinin varlığının yeterli olmayıp kazanın tek başına bu sebebin etkisi ile meydana gelmesi gerektiğini, hükmedilen alacağa faiz uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafça kesin süre içerisinde delil avansının yatırılmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ödeyen davacı ...'nin, ehliyetsiz araç kullanma nedeniyle sigortalısından rücuen tazminat talebine dayalı itirazın iptali isteminde ilişkindir. 2....