Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 30.10.2017 gün ve 2016/3...2-2017/2945 sayılı ilamı aleyhinde davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâl ve tescil, birleşen dava ise, yine kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan yüklenici tarafından arsa sahipleri aleyhine açılan tapu iptâl ve tescil talebinden ibarettir. Asıl davada davacı; arsa sahipleri, davalı yüklenici, birleşen davada ise davacı yüklenici, davalılar ise arsa sahipleridir. Asıl davada davacı arsa sahipleri vekili; müvekkillerinin müştereken malikli oldukları ... ili, ... ilçesi, 2....

    KARAR Davacı, dava dışı kardeşi Hamide Kocasu ve davalı ile sözleşme imzalayarak kendilerine ait taşınmazı takas yoluyla iki adet daire karşılığı davalıya devretmeyi kararlaştırdıklarını, davalının daireyi 30.9.2008 tarihinde kat mülkiyeti tapusuyla birlikte devretmeyi aksi halde 20.000TL cezai şart ödemeyi taahhüt ettiğini, kat irtifakı tapusunu aldığını, ancak iskan ruhsatı alınıp kat mülkiyeti tapusunu vermediğini, daireyi kiraya veremediğini ve satamadığını, çektiği ihtardan da sonuç alamayınca uğradığı zararın tazmini ve yoksun kaldığı kira bedeli alacağı için icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      Bu sebeple, davacı tarafın cezai şart talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğine yönelik istinaf itirazı yerinde olmayıp, yerel mahkemenin kabulüne göre, cezai şart yönünden verilen red kararı neticesi itibarı ile doğru ise de, cezai şart ile ilgili yerel mahkeme gerekçesine yönelik yapılan değerlendirme de, taraflar arasındaki geçerli olan sözleşme hükümlerinde satıcının edimlerini yerine getirmemesi durumunda satıcının herhangi bir cezai şart ödeyeceğine dair bir düzenleme veya hüküm bulunmadığı gerekçesiyle cezai şart ile ilgili talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, red gerekçesinde hatalı değerlendirme yapılarak sözleşmenin geçersiz olmasından dolayı cezai şartında geçersiz olduğuna yönelik hatalı gerekçeyle karar verilmesinin yerinde olmadığı, ancak yukarıda da belirtildiği üzere cezai şart yönünden verilen red kararı neticesi itibarı ile doğru olup, bu nedenle davacı tarafın cezai şart talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğine yönelik istinaf itirazının yerinde bulunmadığından...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, babası ile davalının devre mülk sözleşmesi imzaladığını, aslında bu sözleşmenin kendi adına yapıldığını, bu nedenle tapunun adına çıkartıldığını, sözleşmeye göre gayrimenkulün teslim tarihinin 01.09.2012 olarak kararlaştırıldığını, bu sürede teslim edilmediği takdirde aylık 200 Tl cezai şart öngörüldüğünü, bu alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

        sözleşmesinin 19.maddesine göre 7.500 USD cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren USD'ye uygulanacak en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece, davacı vekilinin 10.3.2010 günlü oturumda asıl davadaki eksik iş bedeli ve nesafet farkı talebinden vazgeçtiği, birleşen davada davalılardan ... ile ...’in davadan önce öldükleri ve ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı anlaşıldığından davanın bu nedenle reddine karar vermek gerektiği, asıl davanın, davacı ile davalı ... arasındaki 22.8.1996 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaatın teknik şartlara uygun yapılmamasına dayalı malzeme ve işçilik farkı, eksik işlerin yapılabilmesi için gereken malzeme ve işçilik bedeli isteği ile kira alacağı ve cezai şart talepli dava olduğu, taleplerden kira alacağı ve cezai şart dışındaki talepler hakkındaki davadan vazgeçildiği, davacının kiradan doğan alacağının 24.386,47 TL, cezai şart alacağının ise 13.500 ...olduğu ve davacının sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı zarar olarak bu meblağları talep hakkının bulunduğu, birleşen davaların sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil, el atmanın...

          Dava, İİK.67. m.si uyarınca ilamsız icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü'nün 2018 /22800 Esas numaralı dosyasında alacaklının T1 borçlunun T3, borç sebebinin 11/07/2017 tanzim tarihli 30/12/2017 vade tarihli 30/07/2018 faiz başlangıç tarihli 20.000,00 TL tutarlı bono olarak belirtildiği, borçlu tarafından itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın iptali, takibin devamı istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....

          DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan, yükleniciye düşen taşınmazın tüketici davacılara satış vaadi sözleşmesiyle devrinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasıdır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2021 NUMARASI : 2017/332 E - 2021/341 K DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, Merdivenköy Mahallesinde bulunan muhtelif ada, parsel No'larına sahip taşınmazların malikleri ile akdettiği Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı inşaat Sözleşmesi ile Mina Towers isimli Kentsel Dönüşüm Projesini gerçekleştirdiğini; bu proje kapsamında imzalanan sözleşmenin taraflarından birinin de davalı olduğu; Davalının söz konusu sözleşmede belirlenen birtakım yükümlülüklerini yerine getirmediği; Kat Karşılığı inşaat Sözleşmesinin “Arsa Paylarının Devri” maddesinde bağımsız bölüm paylaşımının yapıldıktan sonra, kat irtifakının kurulabilmesi için arsa sahiplerinin sahibi...

          Sözleşmede kararlaştırılan bu cezai şart Borçlar Kanunu'nun 158/I. maddesi gereğince seçimlik cezai şart niteliğinde olup, akdin icra edilmemesi veya natamam icrası durumunda ve akdin feshedilmemesi halinde istenebilir. Somut olayda, yukarıda sözü edilen sözleşmenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14.05.2007 tarihinde kesinleşen ilâmıyla 1814 ada 1 parseldeki üç blok yönünden ileriye etkili olmak üzere, diğer parseller yönünden ise geriye doğru feshine karar verildiği anlaşılmaktadır. Feshedilen parseller yönünden cezai şart istenemez ise de, ileriye etkili fesihte yüklenici, arsa sahiplerinin uğradığı her türlü zararı ödemekle yükümlüdür (25.01.1984 tarih ve 3/1 sayılı İBK). Bu nedenle, davacıların 1814 ada 1 parseldeki üç blok için cezai şart istemi kabul edilmelidir. Nevar ki hükme dayanak yapılan raporda, cezai şartın anılan üç bloka isabet eden miktarı hesaplanmış değildir....

            UYAP Entegrasyonu