Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen davada davacı, birleşen davaya esas icra takibine konu etmiş olduğu bir diğer alacak kalemleri 8.108 USD madeni yağ alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şart ile 15.326 USD akaryakıt alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şart alacakları olup birleşen davada davacının davalıdan akaryakıt bayilik sözleşmesi ve protokol hükümleri kapsamında madeni yağ alım taahhüdünü ihlal nedeniyle 8.108 USD ifaya ekli cezai şart alacağının bulunduğu ve cezai şart alacağı nedeniyle düzenlenen 32.865,78 TL tutarındaki fatura bedelinin bayi tarafından verilen teminat mektubu 07.05.2018 tarihinde nakde çevrilerek tahsil edilmiş olduğu anlaşılmakla teminat mektubu nakde çevrildikten sonra 03.07.2018 tarihinde başlatılan ilamsız takip ile mükerrer olarak aynı cezai şart talep edilmiş olduğundan 8.108 USD cezai şarta ilişkin birleşen davanın yerinde olmadığı anlaşılmış yine birleşen davaya esas takibe konu edilen 15.326 USD akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklanan akaryakıt asgari alım taahhüdünü ihlal...

    Davacı 08/11/2013 tarihinde davalı ile imzalanan sözleşme ile çalışmaya başladığını, hakediş alacağının 8 aydır ödememesi nedeniyle sözleşmeye uyulmadığından 500.000-TL cezai şartı da ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle hakediş ve cezai şart alacağının tahsili için icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından onaylanan cari hesap mutabakatının mevcut olduğunu, takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf savunmasında, sözleşmedeki, edimlerini yerine getirmeyen, devir yasağının aksine davranan davacının cezai şart ödemesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, yargılama sonucu davacının alacağının tespit edilme ihtimalinde, ödemesi gereken 500.000,00-TL cezai şartın takas mahsup edilmesi gerektiği savunulmuştur....

      Asliye Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili için girilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin nitelemesi de bu yöndedir. Alacağın kira sözleşmesi ile bir ilgisi yoktur. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2011 tarih ve 2012/1 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. Ne varki daha önce 14 Hukuk Dairesi tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın görevli Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 08.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 17.01.2017 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira alacağı ile kira sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 22.12.2016 tarih 2016/398 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 30.12.2016 tarih ve 29934 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, haricen imzalanan taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı; sözleşmenin iptali, satış bedeli karşılığı verilen bononun iptali, ödenen bedelin iadesi ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken cezai şart ile menfi zararların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme geçersiz kabul edilerek, dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak olarak nitelendirilip, buna göre uygulama yapılmıştır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Noterliği'nin 16.12.2011 tarih, 16452 Yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshine ilişkin ve 01.07.2013 tarihli alacağın temliki sözleşmesinin ilgili maddeleri gereğince müvekkili lehine doğan cezai şart alacaklarının tahsili için İzmir 21 İcra Müdürlüğü'nün 2018/9174 Sayılı icra takibi başlatıldığını, 01.07.2013 tarihli fesih sözleşmesinden doğan 7.000.000,00 TL'lik cezai şart alacağı yönünden bu davada itirazın iptali talep edildiğini, davaya konu cezai şart alacağının fesih sözleşmesinden kaynaklandığını ve sözleşmelerde belirtilmiş olan likit nitelikte söz konusu alacağın davalının haksız itirazı nedeniyle %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini ve davalılar aleyhine Vakıfbank, Ziraat Bankası, Halk Bankası, İş Bankası nezdinde bulunan hesapların sorgulanarak hesaplar üzerine dava değeri kadar ihtiyati haciz konulmasına, yine davalıların tapu kayıtlarının Takbis Sistemi'nden sorgulanarak tapu kayıtları üzerine...

              Maddesinde kararlaştırılan cezai şart, TBK 179/1l'de düzenlenen ifaya ekli cezai şart niteliğindedir. Bu sebeple davacı hem ifayı hem de cezai şartı isteyebileceğinden, yüklenici de edimini zamanında yerinde getirmediğinden bu cezai şartı davacı talep edebilir. Cezai şart olarak kararlaştırılan 100.000,00 Euronun dava tarihi olan 25.10.2019 itibari ile Türk Lirası karşılığı, (100.000,00 x 6,4207) = 642.070,00 TL'dir. Davacı vekilince 07/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde 30.000,00-TL olarak talep edilen cezai şart alacağı 612.070,00-TL artırılarak 642.070,00-TL'ye çıkarılmış olup, alınan bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilerek cezai şart alacağı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacının Çek Bedeli Alacağı Talebi Değerlendirildiğinde; Dosya arasında yer alan "Protokol" başlıklı belgede sözleşme gereği ...'ya verilecek olan Uğurevler Mahallesindeki 5. Kat güney batı cepheli daireden dolayı, ...'nın 165.000,00 TL alacağına karşılık olarak ...'...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kat karşılığı inşaat ve satış sözleşmesinden dolayı mahkemece verilen cezai şartın tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 15.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/335 Esas KARAR NO:2021/677 DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:03/06/2019 KARAR TARİHİ:21/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının tedarik şirketi olup davalı ile arasında 01/03/2017 sözleşme başlangıç tarihli 01/04/2017 tedarik başlangıç tarihli 24 aylık elektrik enerjisi satış sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeye göre davacının, davalıya elektrik satışı yapacağı ve davalının da kullanım miktarına göre davalı tarafından keşide edilecek faturaları ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalıya kullanmış olduğu elektrikten dolayı faturaların keşide edilerek gönderildiğini, vade tarihinde fatura karşılığı borcun ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine....İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası üzerinden...

                    İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz. İşçiye verilen eğitim karşılığı belli bir süre çalışması koşuluna bağlı olarak kararlaştırılan cezai şart tek taraflı olarak değerlendirilemez. İşçiye verilen eğitim bedeli kadar cezai şartın karşılığı bulunmakla eğitim karşılığı cezai şart hükmü belirtilen ölçüler içinde geçerlidir. Ayrıca, gerek belirli gerekse belirsiz iş sözleşmelerinde, cezai şart içeren hükümler, karşılıklılık prensibinin bulunması halinde kural olarak geçerlidir. Türk Borçlar Kanunu'nun 182/son maddesinde ise fahiş cezai şartın hâkim tarafından tenkis edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. İş hukuku uygulamasında işçi aleyhine cezai şart düzenlemeleri bakımından konunun önemi bir kat daha artmaktadır. Şart ve ceza arasındaki ilişki gözetilerek, işçinin iktisadi açıdan mahvına neden olmayacak çözümlere gidilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu