Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava kredi kartından doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26. maddesindeki kredi kartlarına ilişkin faiz ile ilgili özel hüküm dikkate alınarak mahkemenin inceleme yapıp faiz hesabı yapması gerekir. Bu durumda bankacılık konusunda uzmanlığı bulunan bir bilirkişi tarafından banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken somut olayda uygulama yeri bulunmayan TBK.’nun 88.ve 120. maddelerine göre faiz hesabı yapan eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının İş Bankasına ait kredi kartını kullandığı, bu kullanımından kaynaklanan borcunu ödemediğinden bahisle davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığı, davalının bu icra takibine süresi içerisinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, dosya kapsamına alınan 15/01/2016 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın davalıdan talep edebileceği alacak miktarının 1.494,31 TL asıl alacak, 49,90 TL işlemiş faiz ve 17,47 TL alacağı olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile icra inkar tazminatı yönündeki talebinin reddine karar verilmiş ,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kredi kartından doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmadığından hükme esas alınması doğru değildir....

      Davalı vekili, ödemenin hangi dosyaya ve ne için yapıldığının belli olmadığını, takip çıkış tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre dikkate alınması gerektiğini savunarak, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafından kredi kartından kaynaklanan borç nedeniyle hakkında yapılan icra takibine yönelik ödeme sonrası dava tarihi itibarıyla 4.176,89 TL kredi kartından kaynaklanan takibe konu edilen borcu bulunduğu, kendisinden her ay kesilen 235,00 TL ise bu borcuna istinaden kesildiği, dosyanın faiz, vekalet ücreti ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, asıl alacak ve ferilerin ödenmedikçe takibin kapatılması mümkün olmadığını, dava tarihinden maaşdan kesinti yapılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili bankaca davalıya verilen iki adet kredi kartından doğan alacağın keşide edilen kat ihtarına rağmen ödenmediğini ileri sürerek iş bu kredi kartlarından doğan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kendisine gönderilen ihtarnameye ve başlatılan takibe böyle bir borcu olmadığını iddia ederek itiraz ettiğini, müvekkiline verilmiş bir kredi kartı bulunmadığını, sadece genel kredi taahhütnamesi imzaladığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece Yargıtay 13....

          Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davaya konu para çekme işlemi gerçekleşmeden yaşadığı olay nedeniyle bildirim yapmada aczinin söz konusu olmaması bu konuda herhangi bir rapor ya da delil ve belgenin ibraz edilmemiş olması; davalı bankanın ise daha önce hiç nakit çekim işlemi yapılmayan kredi kartından yapılan nakit çekim işleminden şüphelenmeyip işleme onay vermesi nedenleriyle tarafların eşit oranda kusurlu oldukları gerekçesiyle tarafların kusur oranları olan %50 kusur oranı dikkate alınarak 3.946,00 TL' nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, kredi kartı harcamasından dolayı bankaya karşı açılmış istirdat işlemine ilişkindir. Davacının kredi kartının, şifre kullanılarak nakit çekim için kullanıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda davalı bankaya atfedilebilecek bir kusur olmadığından yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

            Takipten sonra da 112407,92 TL ödeme yapılmıştır. 4256692050184347 nolu ticari kredi kartından kaynaklı borç miktarı. 1.121,39 TL olarak, 5526091412891742 nolu ticari kredi kartından kaynaklı borç miktarı 190,75 TL, 5530560859502123 nolu ticari kredi kartından kaynaklı borç miktarı 30,09.2018 tarihli ekstre ile 83 088,78 TL olarak bildirilmiştir. Davacının iki adet taksitli ticari kredi , 3 adet kredi kartından dolayı takip tarihine göre toplam alacağı, 1.435.200,96 TL asıl alacak ,54.006,79İşlemiş faiz, 2.701,32 BSMV , 210,72 TL masraf olmak üzere toplam 1.492.119,80 TL nakit alacak , 33.600 TL gayrinakit alacak olmak üzere toplam 1.525.719,80 TL alacak hesap edilmiştir. Bu alacak miktarından 1 400.000 TL tutarındaki ipotek limitinin düşülmesini müteakip davacının asıl borçlu davalı şirket hakkında ilamsız icra takibini 125.719,80 TL üzerinden başlatması gerektiği mütalaa olunmuştur. Davacının talebi de aynı olup dava da bu miktar üzerinden açmıştır....

              Takipten sonra da 112407,92 TL ödeme yapılmıştır. 4256692050184347 nolu ticari kredi kartından kaynaklı borç miktarı. 1.121,39 TL olarak, 5526091412891742 nolu ticari kredi kartından kaynaklı borç miktarı 190,75 TL, 5530560859502123 nolu ticari kredi kartından kaynaklı borç miktarı 30,09.2018 tarihli ekstre ile 83 088,78 TL olarak bildirilmiştir. Davacının iki adet taksitli ticari kredi , 3 adet kredi kartından dolayı takip tarihine göre toplam alacağı, 1.435.200,96 TL asıl alacak ,54.006,79İşlemiş faiz, 2.701,32 BSMV , 210,72 TL masraf olmak üzere toplam 1.492.119,80 TL nakit alacak , 33.600 TL gayrinakit alacak olmak üzere toplam 1.525.719,80 TL alacak hesap edilmiştir. Bu alacak miktarından 1 400.000 TL tutarındaki ipotek limitinin düşülmesini müteakip davacının asıl borçlu davalı şirket hakkında ilamsız icra takibini 125.719,80 TL üzerinden başlatması gerektiği mütalaa olunmuştur. Davacının talebi de aynı olup dava da bu miktar üzerinden açmıştır....

                İcra Müdürlüğü’nün 2014/24070 sayılı dosyasında 04/12/2014 takip tarihi itibariyle; 7811313 nolu tüketici kredisinden kaynaklı toplam 9.636,69 TL, **5025 nolu kredi kartından kaynaklı toplam 11.779,72 TL, 6696516 nolu kredili mevduat hesabı kredisinden kaynaklı toplam 2.101,48 TL borçlu olduğu, tüketici kredisinin 9.578,43 TL tutarındaki asıl alacak kısmı için takip tarihinden itibaren %18 temerrüt faizi ile bunun %5 gider vergisinin talep edilebileceği, kredi kartı kredisinin 11.762,42 TL asıl alacak kısmı ile kredili mevduat hesabı kredisinin 2.100 TL tutarlı asıl alacak kısımları toplamı 13.842,42 TL için T.C Merkez Bankası’nın 04/12/2014 takip tarihi itibariyle belirlemiş olduğu %30,24 ve belirleyeceği azami oranlar üzerinden gecikme faizi ile bunun %5 gider vergisinin talep edilebileceği, davalının ... 19....

                  GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borcundan dolayı davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalının icra dosyasına itirazda bulunarak icra takibinin haksız yere durmasına sebep olduğunu, davalının itirazlarının, haksız hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olup, itirazların iptali gerektiğini, davalı kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalayarak sözleşmede belirtilen koşullara uygun olarak kredi kartı kullanmayı kabul ettiğini, kredi kartından doğan borç nedeniyle hesap özetine havi 07.11.2017 tarihli ihtarnamenin davalı tarafından müvekkiline bildirilen aynı zamanda davalının mernis adresi olmasına rağmen ihtarnamenin davalı borçluya tebliğ edilemediğini, izah olunan nedenlerle, davanın kabulü ile icra takibine vaki itirazın iptalini, takibin devamını ve davalı borçlu hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçlu üzerinde...

                  Davalı vekili, kredi kartının davacının imzası alınmak suretiyle bizzat kendisine teslim edildiğini, kredi kartından yapılan harcamalardan davacının sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddine ve %40 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, sözleşmedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, %40 oranında tazminata ve 3.476,66 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava taraflar arasında düzenlendiği belirtilen kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu