05/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilince icra dosyasına sunulan 09/04/2022 tarihli dilekçe ile istihkak iddiasına itiraz edildiği, her ne kadar şikayet eden 3.kişi tarafından alacaklının yasal 3 günlük süre içinde istihkak iddiasına ilişkin beyanda bulunmadığı, bu nedenle istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı iddiası ile mahcuz üzerindeki haczin kaldırılması talep edilmiş ise de, üçüncü kişi T1/vekili tarafından icra dairesine istihkak iddiasında bulunulan tarihte yani 22/02/2022 tarihinde aynı zamanda icra mahkemesine müracaatla İstihkak davası açıldığı ve mahkemenin 2022/93 Esas sırasına kaydedildiği, dosyaya alacaklı vekilince 04/04/2022 tarihinde davaya cevap dilekçesi sunularak üçüncü kişinin istihkak iddiasına ve davaya itiraz edildiği, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere istihkak iddiası sahibi 3. kişi tarafından, 2004 sayılı İİK'nın 96- 97. maddelerinde düzenlenen prosedürün işlemesi beklenilmeden doğrudan icra hukuk mahkemesinde dava açılabileceği...
Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak istemine ilişkindir. Davacı 3.kişi gıyabında yapılan hacizden 17.03.2009 tarihinde haberdar olduğunu belirtmiş, aksi davalı alacaklı tarafından iddia ve ispat edilememiştir. Davacı 17.03.2009 tarihli dilekçesi ile icra Müdürlüğüne istihkak iddiasında bulunmuştur. Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İİK'nun 96 ve 97.maddelerinde ne gibi işlemler yapılacağı gösterilmiştir.Şayet prosedür işletilmemiş ise dava açma süresi henüz başlamayacağından 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Somut olayda icra müdürlüğü tarafından prosedür işletilmediğinden davanın süresinde açıldığının kabulü ile bildirilen deliller değerlendirilerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uymayan gerekçeyle davanın süre yönünden reddi isabetli görülmemiştir....
Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak istemine ilişkindir. Davacı 3.kişi gıyabında yapılan hacizden 17.03.2009 tarihinde haberdar olduğunu belirtmiş, aksi davalı alacaklı tarafından iddia ve ispat edilememiştir. Davacı 17.03.2009 tarihli dilekçesi ile icra Müdürlüğüne istihkak iddiasında bulunmuştur. Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İİK'nun 96 ve 97.maddelerinde ne gibi işlemler yapılacağı gösterilmiştir.Şayet prosedür işletilmemiş ise dava açma süresi henüz başlamayacağından 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Somut olayda icra müdürlüğü tarafından prosedür işletilmediğinden davanın süresinde açıldığının kabulü ile bildirilen deliller değerlendirilerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uymayan gerekçeyle davanın süre yönünden reddi isabetli görülmemiştir....
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. 24.10.2008 tarihli hacizden sonra üçüncü kişi tarafından 27.10.2008’de yapılan istihkak iddiası ile ilgili 60 örnek numaralı istihkak bildirim belgesi alacaklı vekiline 06.11.208’de tebliğ edilmesinden sonra üç günlük yasal süresi içinde itiraz edilmemesi karşısında, İİK’nun 96/2. maddesi uyarınca istihkak iddiası kabul etmiş sayılacağından üçüncü kişinin istihkak davası açmasında için bir neden yoktur. Bu durumda üçüncü kişinin açtığı davanın kabulü nedeniyle dava açılmasına sebebiyet vermeyen alacaklının yargılama giderleri,harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru değil ve bozma nedeni ise de; bu yanlışlığın giderilmesi için yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından , davacı - alacaklı vekili tarafından, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkin davanın açıldığı, bu davaya konu haciz tutanağında, davalı istihkak iddia eden üçüncü kişinin T6 olduğu, istihkak iddiasında haciz mahallinde kiracı olarak bulundukları, hacze konu eşyaların Caprice Gold Otelcilik firmasına ait olduğu belirtilmiş olup, geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı , Caprice Gold Otelcilik firması adına firma yetkilisi tarafından yapılan bir istihkak iddiası bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle , haciz mahallinde bulunan T6 vekilinin, oteli CAPRİCEGOLD OTELCİLİK VE PAZ. SAN....
Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-İİK'nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine ileri sürülebileceği gibi, İİK'nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler de diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK'nun 97/1. maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir....
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 11.11.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan....’ın üçüncü kişi şirkete bağlı alt taşeron şirketin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....
Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 13.04.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Fatma Karduz'un üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davacı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Mahkemece davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenip sonuca gidilmesi isabetsiz ise de, istem sonuçta reddedildiğinden sonucu itibariyle karar doğru olmuştur....
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 11.11.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ......’ın üçüncü kişi şirkete bağlı alt taşeron şirketin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....
İcra Hukuk Mahkemesince talebin İcra Müdürlüğü işlemini şikayete yönelik olduğu, her ne kadar davacı tarafından davanın istihkak iddiası olarak incelenmesi için 12.06.2014 tarihinde ıslah dilekçesi verilmiş ise de ıslah yoluyla şikayet talebinin istihkak davasına çevrilmesinin mümkün olmadığı ve ıslah talebinin harçlandırılmadığı gerekçeleriyle davacının talebi şikayet olarak değerlendirerek yargılamaya devam edilmiş ve şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiası ile İİK 96-97 maddelerinin uygulanmasına yönelik şikayet talebine ilişkindir. Dava dilekçesinde şikayet talebinin yanında mülkiyet iddiasından da söz edilmiş, ayrıca 12.06.2014 tarihli dilekçe ile de mülkiyet iddiası tekrarlanmıştır....