Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir Dava konusu taşınır mallar 06.06.2006 tarihinde davacıların huzurunda haczedilmiş ve haciz sırasında istihkak iddiasında bulunmuş ve davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK. nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödenmesine kadar açılabilir. Prosedür Işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir.(İİK.97/6 )Somut olayda prosedür işletilmiş ve icra mahkemesince takibin devamına ilişkin olarak verilen 13.06.2006 tarihli karar davacıya tebliğ edilmeden 19.06.2006 tarihinde açılmıştır....
İİK’nun 96/1. maddesine göre taşınır haczinden kaynaklanan istihkak iddiası mahcuzlar üzerinde mülkiyet, rehin vb. haklara dayalı olarak üçüncü kişi ya da onun adına borçlu tarafından ileri sürülebilir. Somut olayda belirtilen haklardan birisine dayalı olarak davalı ... Müşavirlik A.Ş.’nin ya da onun adına borçlunun yönelttiği bir istihkak iddiası bulunmamaktadır. Bu koşullarda adı geçen davalı şirket hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur. 2.Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi ve davalı ... Müşavirlik A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişi ve davalı ......
Dava, alacaklının İİK’nun 99 maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar 29.12.2008 tarihinde davalı 3.kişinin huzurunda haczedilmiş, haciz sırasında haczedilen mallar hakkında istihkak iddiasında bulunulmuş ve davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK. nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açılabilir. Prosedür işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir.(İİK.97/6) Ancak bu süre içerisinde davanın alacaklı tarafından açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme bulunmadığından, alacaklı tarafından da bu dava açılabilir....
Bu durumda temyize konu kararın takibin devamına ilişkin kısmı kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2-İstihkak iddiasının değerlendirmesi yönünden ise; İcra Müdürlüğü'nce üçüncü kişi lehine İİK’nin 96. vd. maddeleri uyarınca ileri sürülen istihkak iddiası ile ilgili, İİK’nin 97/1. maddesi uyarınca takibin devamı ya da taliki yönünde bir karar verilmesi talebinde bulunulmuştur. Bu sebeple; yukarıda anılan hukuki düzenlemeler ışığında, Mahkemece; İİK'nin 97. maddesi gereğince takibin devamına veya talikine karar vermekle yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde usulune uygun açılmış bir istihkak davası varmış gibi, esasa girilerek istihkak iddia edenin taleplerinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nin ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 13.01.2015 tarihli hacizde hazır bulunan üçüncü kişi ... istihkak iddiasında bulunmamıştır. Haciz sırasında, işe başlama bırakma bildirimleri ile yoklama fişinin sunulması bir istihkak iddiası olarak nitelendirilebilir ise de bu belgeleri sunan muhasebecinin üçüncü kişi adına istihkak iddiası ileri sürme yetkisi bulunmadığından, usulüne uygun bir istihkak iddiasının varlığından söz edilemez. Kaldı ki, haciz sırasında hazır bulunan ve istihkak iddiasında bulunmayan 3.kişi ..., hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde istihkak davası da açmamıştır....
Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. İİK'nun 96/3. maddesi uyarınca, malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü şahsın öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunması gerekir, aksi halde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybeder. Yedi günlük süre hak düşürücü mahiyette olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, davaya konu hacizde hazır bulunan üçüncü kişinin çalışanı ..... istihkak iddiasında bulunmuştur. Ancak; İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz....
ni temsile ve ilzama yetkilisi olmadığının celp edilen ticaret sicil kayıtlarından anlaşıldığı, yine istihkak iddiasında bulunan kişinin lehine istihkak iddiasında bulunulan şirketin vekili ya da temsilcisi olduğuna dair hiç bir delil ileri sürülmediği, dolayısı ile haciz yerinde istihkaka yönelik beyanda bulunan ve çalışan olduğunu belirten Emin Okuyucu'nun lehine istihkak iddia ettiği 3. kişi şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu tespit edilemediğine göre, Emin Okuyucu'nun 3. kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunmasının da geçerli olmadığı, bu nedenle davaya konu 08/01/2019 tarihli hacizde yapılan istihkak iddiasının geçerli bir istihkak iddiası olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle geçerli istihkak iddiası bulunmadığından önşart yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, harç eksiği de giderilmemiştir....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 18/05/2018 tarihli hacizler sırasında üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan mağaza sorumlularının şirket ortağı ya da yetkilisi olmadığı, ancak haciz yapılmadan haciz mahalline gelen Av. Fırat Bayrak'ın istihkak iddiasında bulunduğu, ayrıca üçüncü kişi T4'nin vekili vasıtasıyla İcra Dairesine sunduğu 23/05/2018 tarihli dilekçe ile mahcuzlar hakkında istihkak iddiasında bulunduğu görülmüştür....
Bu inceleme yapılırken icra mahkemesi'nce duruşma açılabilir ise de açılmış bir "istihkak davası" varmışçasına inceleme yapılarak haczedilen mallar üzerindeki 3. kişinin istihkak iddiasının kabulüne karar verilemez, 3. kişinin İİK'nun 97/6. maddesi gereğince istihkak davası açma hakkı bulunmaktadır. Zira, İİK'nun 97/6. maddesi “Üçüncü şahıs, icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır." hükmünü içermektedir. Anılan maddenin 6. fıkrasında açıkça belirtildiği üzere; Mahkemece, istihkak iddiası üzerine gerek takibin devamı gerekse ertelenmesine ilişkin karar verilmiş olsun, her iki halde de dava açılması için üçüncü kişiye süre verilmesi gerekmektedir....
dair açıklık olmadığından taraflarınca hak kaybı olmaması açısından istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere dosyanın resen icra mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, ancak müdürlükçe bu taleplerinin reddedildiğini, bu meyanda yasaya aykırı müdürlük kararının kaldırılması için mahkemeye başvuru zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek, redde ilişkin müdürlük kararının kaldırılarak üçüncü şahsın soyut istihkak iddiasının reddine ve haciz işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir....