nin 2014/158-192 sayılı dosyasında, sadece 28.08.2014 tarihli haciz sırasındaki istihkak iddiası hakkında yargılama yapılmış olup, karara esas alınan TBK'nun 202.maddesi, 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılması nedeni ile sadece dava konusu hacizli mallar yönünden bağlayıcı olup, 3. kişinin sorumluluğunu doğurur. Şikayetçi, icra takibinin tarafı olmayıp, dosyada borçlu şirketin devrine ya da unvan değişikliğine dair herhangi bir kayda da rastlanılmamıştır. Şikayetçi sadece istihkak iddiasında bulunan ve iddiası mahkemece yerinde görülmemiş olan 3. kişidir. Kaldı ki hakkında herhangi bir takip talebi olmadığı gibi adına çıkartılmış ödeme emri tebliği ve kesinleşmiş bir takip de bulunmamaktadır. Bu nedenle, salt hacze konu mallara ilişkin olan istihkak davasında esas alınan nedenler, şikayetçinin takip konusu borçtan dolayı sorumlu olacağı ve takipte borçlu sıfatı verilerek hakkında haciz işlemleri yapılabileceği sonucunu doğurmaz....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka dayanılarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 29.01.2016 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan Habil Akbulut'un üçüncü kişi şirketin ortağı ya da yetkili temsilcisi olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Öte yandan davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 1. Davalı üçüncü kişi ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 19.11.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi ... yararına istihkak iddiasında bulunan kardeşinin üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....
AŞ'ye ait olduğu iddasının davalı lehine yapılmış bir istihkak iddiası niteliğinde bulunmamasına göre, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,15 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 16.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu hacizde hazır bulunan borçlu şirket ortağı üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunmadığı gibi haciz mahallinde hazır bulunan ve vekaletname ile temsil yetkisi verildiği belirtilen üçüncü kişi şirket çalışanı ... haciz sırasında istihkak iddialarının bulunmadığını beyan etmiş,davacı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren, İİK’nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde takip dosyasına yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Ne var ki; üçüncü kişi hacizden itibaren 7 gün içinde doğrudan dava açmıştır....
Cadde No:27 Melikgazi/KAYSERİ adresine hacze gidildiğini, taraflarınca mahallinde haciz ve muhafaza işlemi talebi edildiğini, mahcuzlar hakkında istihkak iddiası olduğundan istihkak iddiasına dair kararın merciye bırakıldığını, istihkak iddiasının karar mercine bırakıldığı halde icra müdürlüğünce istihkak iddiasına yönelik yeniden karar verilecek dosyanın merciye gönderilmemesine ve alacaklı tarafa dava açmak için süre verilmesine karar verildiğini, istihkak iddiası hakkında kararın merciye bırakılması kararından dönülerek ilk kararın aksine ikinci karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, şikayete konu karara hukuki dayanaktan yoksun istihkak iddiasını kabul etmediklerini, hacze gidilen adresin borçlulara ait olduğunu, haciz mahallinde borçlu şahıs ve şirket hakkında çok sayıda evrak bulunduğunu, icra müdürlüğünce kararın merciye bırakıldığına dair haciz tutanağındaki kararın esas alınarak bu husustaki 27/12/2022 tarihli kararın kaldırılmasını ve istihkak iddiası hakkında takibin İ.İ.K...
Dairemizin 14.03.2018 tarihli ve 2018/1527 Esas, 2018/9276 sayılı kararı ile haciz sırasında üçüncü kişi ... yararına istihkak iddiasında bulunan babasının istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından da hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığı, bu nedenle davacı alacaklının İİK’nin 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, belirtilerek Mahkemece dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davalı üçüncü kişi tarafından yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir....
İstihkak iddiası tahsil dairesince kabul edilmez veya borçlu tarafından istihkak iddiasına itiraz edilirse, 7 gün içinde mahkemeye müracaat etmesi lüzumu tahsil dairesince üçüncü şahsa bildirilir. Müddetinde dava açılmadığı takdirde istihkak iddiasından vazgeçilmiş sayılır." hükmünü; 67. maddesi ise "Haczedilen mal borçlunun elinde olmayıp da; mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs elinde ise keyfiyet, haczi yapan memur tarafından haciz zaptına geçirilir. Malın borçluya ait olduğu iddiasında bulunan tahsil dairesi keyfiyeti alacaklı amme idaresine bildirir. Alacaklı amme idaresi bildirme tarihinden itibaren 15 gün içinde dava açmadığı takdirde istihkak iddiası kabul edilmiş sayılır. Borçlu ile birlikte ikamet etmekte olan şahıslar tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu takdirde mal borçlunun elinde sayılır." 6183 Sayılı Kanunun 68. Maddesi "İstihkak davalarına bakmaya, haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi yetkilidir"; HMK'nun 6....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2021/398 ESAS 2021/1361 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak (Taşınır Mal Haczinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bankanın mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi , İİK'nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, Büyükçekmece 2....
Mahkemece haczin borçlu Fethi huzurunda yapıldığı, davacı 3. kişi şirket lehine istihkak iddiasında bulunulmadığı ve haciz tarihinden itibaren 7 günlük süre geçirildikten sonra davanın açılmış olduğundan süre yönünden reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. 28.10.2004 tarihinde yapılan taşınır mal haczi sırasında bulunan borçlu ve aynı zamanda davacı şirket ortağı Fethi haczedilen malların %1 hissesinin kendisine %98 hissesinin Mücella, %1 hissesinin de Hasan'a ait olduğunu belirtmiştir. Bu açıklama, malların bu şirkete ait olduğuna ilişkin iddia niteliğindedir. İcra Müdürünün hatalı işlemi ile şirket isminin sorulmaması ya da zapta yazılmamasının sonucunun davacı 3. kişiye yükletilmesi mümkün değildir. Borçlu ve davacı şirket ortağının bu beyanın davacı şirket lehine yapılmış istihkak iddiası olarak değerlendirilmesi gerekir. (İİK mad. 96/1) Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir....