Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün de ipotek verdiğini, kullanılan kredinin asıl borçlu şirket tarafından ödenmemesi üzerine müvekkili ve davalı kefiller aleyhine başlatılan takipte müvekkili tarafından 19.09.2008 tarihinde 300.000,00 TL. ödeme yapılarak ibraname alındığını, kredi borcunu ödeyen müvekkili kefilin rücuen davalı kefillerden hisseleri oranında tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İlk derece mahkemesince, ipotekli takipte davacı borçlu T1 adına kayıtlı 2 taşınmazın ipotek limiti toplamını aşar miktarda takip yapıldığı gerekçesiyle aşan kısmın iptaline karar verilmiştir. Ancak, icra dosyası kapsamına göre, davacı şirket kredi asıl borçlusu, diğer davacı gerçek kişi ise hem ipotekli taşınmazlardan iki tanesinin maliki ( ipotek veren ), hem de kredi sözleşmelerinde müteselsil kefil konumundadır. İcra dosyasında ipotekle yükümlü olan 4 ayrı taşınmaz mevcut olup, 980.000,00 TL tutarında ipotek limiti mevcuttur. İpotekli taşınmazlardan 2 tanesi T1 adına, diğer 2 tanesi dava dışı borçlular adına kayıtlıdır. Asıl borçlu olan davacı şirketin borcu için toplam 4 taşınmazda ipotek verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında sadece T1 için limit aşımı değerlendirmesi yapıldığı, diğer borçlu yönünden ise, ipotekle yükümlü tüm taşınmazların ipotek limiti tutarı da dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiği halde, hiçbir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır....

    İcra Müdürlüğünün 2012/1869 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takibin dava tarihinden önce ve derdest olduğunu, bu nedenle derdestlik ilk itirazında bulunduklarını, davacı tarafın 421,00TL üzerinden dava açıp dilekçesinde 111.117,00TL talep ettiğini, dolayısıyla eksik harcın ikmal edilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki satışın mülkiyeti muhafaza kaydı olmadığını, satımın tapuda gerçekleştiğinden tapu iptali ve tescilin söz konusu olamayacağını, tapu iptali ve tescil talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ipotek bedelinin ödenmemesinin tescilin iptali sonucunu doğurmayacağını, ipotek alacaklısının ipotek bedelinin ödenmemesi sebebiyle sadece bedelin talep edebileceğini, davalının ipotek bedelini davacıların murisine haricen ödediğini ancak ipoteğin kaldırılmamış olması sebebiyle davanın ikame edildiğini, zira murisin 1972 yılında vefat etmesine karşın mirasçıların 2010 yılına kadar 38 yıl boyunca alacak talebinde bulunmamış olmalarının borcu ödendiğinin...

      İpotek lehdarı davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek bedelinin güncellenmiş karşılığının depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. İpotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 35.000 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....

        Belediyesi tarafından yapılan satış işlemine bağlı olarak 10.02.1989 tarihinde 436.000 ETL bedelli ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelinin 20.06.2005 tarihinde ... Belediye veznesi fon hesabına 0321299 sayılı makbuzla ödendiğini, ipoteğin terkininin ... Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirildiği halde ipoteğin terkin edilmediğini, daha sonra belediye encümen kararı ile 20/05/2005 tarihinde ödenen 102,44 TL mahsup edilerek ipotek bedelinin 163.379,46 TL olarak güncellendiğini, yapılan bu işlemin batıl olduğunu, ipotek bedelinin ödendiğini ancak ipoteğin fekkedilmediğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacı tarafça her ne kadar ipotek bedelinin tamamının ödendiği iddia edilse de ipoteğin, ipotek bedeli ödenmediği için fekkedilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

          DAVA KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı Erbim Elektrik ... Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı işçi Emre Durmuş'un açtığı dava sonucunda hükmedilen alacak ve tazminatların işçiye ödendiğini ileri sürerek, ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek ödenen alacak ve tazminatlardan davalıların sorumlu olduğu gerekçesiyle, bilirkişi incelemesi ile tespit edilen sorumluluk miktarları üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Erbim Elektrik ... Ltd....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kuruma ait, Gülsuyu Mahallesi 3069 ada 12 parsel 379 m2 alanlı taşınmazın 14.07.1997 günü yapılan sözleşme uyarınca 151.600.000,00 ETL (Eski Türk Lirası) bedelle satılması kararlaştırılmış ve 37.900.000,00 ETL peşin tahsil edilerek geriye kalan 113.700.000,00 ETL 6 eşit taksit ile ödenmesi koşulu ile ipotek tesîs edilerek tapu ile ilgili müdürlük olan Gecekondu ve Sosyal Konutlar Müdürlüğü tarafından yapıldığı, ancak; işlem dosyasında yapılan incelemeler sonucunda; tapu malikinin sadece 37.900.000,00 ETL peşinat bedelini ödediği geriye kalan 13.700.000.00 ETL. bedeli ödemediği tespit edildiği, tapu malikinin ipotek terkini için talepte bulunması üzerine kendisine ilgili müdürlükçe gönderilen cevabı yazılarda arsa bedelinin tamamının ödendiğine dair belgelerin ibraz edilmesi, ibraz edilmez ise daha evvel ödenen 37.900,000,00 ETL'nin 94,75 m2 karşılık mahsup edileceği, geriye kalan 248,25 m2’lik alan için güncel bedel tespit yapılacağı ve...

          alınmasını istediklerini, satışın ipotek alacaklısı görünen ...'...

            Noterliği'nin 02/01/2020 Tarih 00066 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, hesap kat işlemine itiraz edildiğinden ve icra takibine konu ipotek üst sınır ipoteği olup kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediğinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağını, bir an için aksi düşünüldüğünde de takipte talep edilen tutarın müvekkilinin sorumlu olduğu tutarın çok üzerinde olduğunu, müvekkilinin vermiş olduğu ipotek miktarı 2.400.000,00 TL iken takibe konu alacak 2.450.681,74 TL olduğunu, müvekkili ile diğer ipotek malikinin aynı takipte yer aldığını, halbuki her iki kişinin ipotek nedeni ile sorumlu olduğu miktarların farklı olduğunu, bu nedenle ipotek verenler hakkında ayrı icra takipleri yapılması gerektiğini, müvekkiline gönderilen ihtarnamede takibe konu borcun tahsil edilen kısmına ilişkin bir açıklama yapılmaksızın hesap yapıldığını, ipoteğin paraya çevrilmesine konu olamayacak kredi borçları ve alacak kalemlerinin de borca konu edildiğini, ayrıca yasanın...

            Şubesi arasında 18.08.2010 tarihinde genel tarımsal krediler sözleşmesi düzenlendiği ve kredinin teminatı olarak da banka lehine söz konusu taşınmazlar üzerinde ipotek tesis edildiği, ipotek işleminin tesis edildiği tarihte taşınmaz malikinin dava dışı ... olduğu, davalı bankanın dava dışı ...'ın ayni hakkı yolsuz olarak tescil ettirdiğini bildiğinin kabulüne olanak olmadığı, ipotek lehtarı davalı bankanın kötü niyetli üçüncü kişi olduğu ileri sürülmediği gibi, bu konuda bir delilin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı taraf vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu