Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl borçlu şirkete hesap kat ihtarının tebliğ edildiği, asıl borçlu şirket tarafından hesap kat ihtarına süresi içerisinde itirazda bulunulduğunun ileri sürülmediği, bu nedenle borcun asıl borçlu şirket yönünden kesinleştiği, Davacının ipotekli taşınmazın maliki olduğu, dava dilekçesinde ihtarnamenin kendilerine usulsüz tebliğ edildiği iddiasına yer verilmediği, incelenen ihtarnameye göre ihtarnamenin davacı şirkete tebliği edildiği bu hali ile ipotek malikine muacceliyet ihtarnamesinin tebliğ edildiği, istinaf dilekçesinde tebligatın usulsüz olduğuna yer verilmiş ise de dava dilekçesinde bu iddiaya yer verilmediğinden bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmediği, Davacının ipotek maliki olduğu, asıl borçlu tarafından süresinde borca itirazda bulunulmaması halinde ipotek malikinin açtığı dava sonucunda icra emrinin iptali veya düzeltilmesi söz konusu olamayacağı, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun...

    İpotek sözleşmelerinde şekle ilişkin şart yanında gerek alacak gerekse taşınmaz maliki yönünden bazı koşulların mevcut olması gerekir. 23. Öncelikle ipotekle güvence altına alınmak istenen alacak mevcut veya doğacak bir alacak niteliğini taşımalıdır. TMK’nın 881. maddesi bu hususu “Hâlen mevcut veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak ipotekle güvence altın alınabilir” şeklindeki düzenlemiştir. Bu noktada ipotek sözleşmesinin kurulabilmesi için alacak miktarının mutlaka belirli ve değişmez nitelikte olmasının gerekli olmadığı gözden kaçırılmamalıdır (m. 882/1). 24. İpoteğe konu taşınmaz ile ilgili koşullara gelince; kural olarak bu taşınmaz ipoteğe sebep olan borcun borçlusuna aittir. Ancak bu zorunlu değildir; borçlunun borcu için bir başkası da taşınmazını ipotek gösterebilir....

      Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Bütün bu açıklamaların doğrultusunda İpotek, kesin borç (karz) ipoteğine ilişkin bulunduğundan, ... 17. İcra Müdürlüğü’nün 2014/425 E sayılı dosyasında ipotek borçlusu davalı tarafından dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin bedelinin ödenerek İİK m.153 gereği ipotek kaydının terkinini talep ettiği, bu dosyadaki bilirkişi raporunda ipoteğin kesin borç ipoteği olduğu belirtilerek ana para ve gecikme faizi ile birlikte toplam ödenmesi gereken bedelin 0,66 TL olarak belirlendiği, ipotek borçlusu davalı tarafından 5,00 TL’nin depo edildiği, ipotek alacaklıları davacıların ise ipotek bedeli olan 5,00 TL ‘yi almaktan imtina ettiği değere itiraz ettikleri anlaşılmaktadır....

        Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ile müvekkil arasında çek ilişkisinden kaynaklanan alacak borç ilişkisi sona ermiş, taraflar karşılıklı birbirlerini ibra etmiş, yine taraflar birbirlerine karşı herhangi bir hak ve alacakları kalmadığını da beyan ve taahhüt ettiklerini, ipoteğin, alacağın varlığına bağlı olduğundan Türk Borçlar Kanunun 131. maddesi gereği alacağın son bulması ile ipotek hakkının da ortadan kalkacağını, Türk Medeni Kanununun 883. maddesi uyarınca borçlunun borcunu ödemesi ile taşınmaz malikinin, alacaklıdan ipoteğin kaldırılmasına razı gelmesini isteyebileceğini, ancak alacaklının, borcun ödenmesine rağmen tapudaki ipoteğin terkininden kaçınırsa borçlunun, dava yoluyla tescilin terkinini sağlayabileceğini, ipotek borcunun tamamen ödenmiş olması halinde, tesis edilmiş olan ipotek kaydının kaldırılması işlemini yerine getirme borcunun, tüm masraflar kendisine ait olmak üzere alacaklı veya alacaklılara ait olduğundan, daha önce müvekkili ile ipoteğin alacaklılar arasında ipoteğin...

          İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının aynı parsele ilişkin 02/07/2014 tarihli parselasyon işlemine karşı açtığı, ......

            Bu nedenlerle davalı - alacaklı vekilinin ve davacı - ipotek veren taşınmaz malikinin sair istinaf başvuru sebepleri incelenmeksizin, davacı - ipotek veren taşınmaz malikinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nun 353/1- a.6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın açıklanan hususlar yönünden yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı - ipotek veren taşınmaz malikinin istinaf başvurusunun kabulüne, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin HMK'nun 353/1- a.6. maddesi gereğince İstanbul 9....

            e karşı açtığı davanın reddine, davacının, dahili davalı ...'a karşı açtığı davanın kabulü ile ....155,00 TL maddi tazminatın ....05.2009 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile dahili davalı ...'dan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...-)Dava işyeri ... poliçesi nedeniyle rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde işyeri ... sözleşmesi gereğince ... şemsiyesi altına aldığı işyerinin üst kattaki daireden sızan sular nedeni ile meydana gelen zararı sigortalısına ödediğini ileri sürerek üst kattaki dairenin kat malikinden rücuen alacak isteminde bulunmuştur. Bu tür davalarda görevli mahkemenin sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre belirlenmesi gerekir(....03.1944 tarih, 1944-... sayılı İBK)....

              İzmir İflas Müdürlüğü tarafından mahkememize gönderilen 28.03.2023 havale tarihli yazı cevabında davacı ... tarafından iflas dosyasına gönderilen 21.04.2021 tarihli dilekçede belirtilen dava dosyasına konu alacak yönünden alacak kaydının yapıldığı bildirilmiştir. Davanın alacak davası olduğu, davalı şirketin iflasına karar verildiği ve iflas dosyasının açıldığı, yargılama sırasında dava konusu alacağın asıl alacak ve işlemiş faizi ile birlikte iflas masasına kaydının yapıldığı, davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dava konusu alacak İzmir İflas Müdürlüğü'nün ......

                Somut olayda, bağımsız bölüm malikinin halefi olan davacı ... şirketi, davalı bağımsız bölüm malikinin dairesinden gelen su sızıntısı nedeniyle oluşan zararın rücuen tahsilini talep etmekte olup, bu şekilde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun 21. Ve 22. Maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  ün de ipotek verdiğini, kullanılan kredinin asıl borçlu şirket tarafından ödenmemesi üzerine müvekkili ve davalı kefiller aleyhine başlatılan takipte müvekkili tarafından 19.09.2008 tarihinde 300.000,00 TL. ödeme yapılarak ibraname alındığını, kredi borcunu ödeyen müvekkili kefilin rücuen davalı kefillerden hisseleri oranında tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu