Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğine ilişkin şikayet ise sadece kredi borçlusu tarafından ileri sürülebilineceği, resen inceleme konusu yapılamayacağı, davacı ipotek maliki tarafından ileri sürülemeyeceği, ipotek malikinin hesap kat ihtarına itiraz hakkının bulunmadığı,davacının ipotek maliki sıfatını haiz olup tarafına ihtarname tebliğ edildikten sonra takip başlatıldığından, takipteki sıfatı ipotek veren olduğu, ipotek, limit ipoteği olmakla taşınmaz maliki 3. kişinin sorumluluğu limit ile sınırlıdır. İpotek, bedelinin ödenmesi ile 3. Kişi şikayet edenin ,ipotek malikinin sorumluluğu sona ermekle,; İİK'nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/1- 2 maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talep edilmediği anlaşılarak davanın reddine" karar verilmiştir....

Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir. Somut olayda; davacı ... A.Ş'nin TTK'nın 1472. Maddesi uyarınca halefi olduğu sigortalısı ... tacir olmadığı gibi sigortalı araç da hususi kullanım amaçlı otomobildir....

    Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir. Somut olayda; davacı T1 TTK'nın 1472. Maddesi uyarınca halefi olduğu sigortalısı Tülay Yılmaz tacir olmadığı gibi sigortalı araç da hususi kullanım amaçlı otomobildir....

    İpoteğin amacı alacağı teminat altına almaktır.Bu yüzden de ipotek, teminat altına aldığı alacağa bağlıdır.Teminat altına alınacak bir alacak kesin olarak mevcut değil ise ipotek hakkı da alacağa bağlılığı dolayısıyla mevcut değildir.(Prof.Dr.M.Kemal Oğuzman-Prof.Dr.Özer Seliçi Eşya Hukuku 1982, s.906 vd.) İpotekli taşınmazların devride mümkündür. Ancak ipotekte, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi uyarınca tapu siciline güven ilkesi yalnız taşınmaz rehninin kapsamı ve varlığı ile sınırlıdır.İpoteğe ait tescil alacağın varlığını ispat etmez. Rehnin sağladığı alacak tapu siciline güven ilkesinin kapsamı dışında kalır. Bu nedenle , ipotekli taşınmazın devri halinde, borçlu yeni alacaklıya karşı alacağın doğmadığını, geçersiz olduğunu, ödeme ile sona erdiğini ileri sürebilir. B.K.m.167 ( A....

      Tescil ancak rehinli alacaklının ayni hakkının varlığına bir delil teşkil eder ve bu hususta bir karine yaratır.Rehinli alacaklı, rehin hakkını kullanmak için kişisel alacağını ... etmelidir.İpoteğin amacı alacağı teminat altına almaktır.Bu yüzden de ipotek, teminat altına aldığı alacağa bağlıdır.Teminat altına alınacak bir alacak kesin olarak mevcut değil ise ipotek hakkı da alacağa bağlılığı dolayısıyla mevcut değildir.(Prof.Dr.M.Kemal Oğuzman-Prof.Dr.Özer Seliçi Eşya Hukuku 1982, s.906 vd.) İpotekli taşınmazların devride mümkündür. Ancak ipotekte, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi uyarınca tapu siciline güven ilkesi yalnız taşınmaz rehninin kapsam ve varlığı ile sınırlıdır.İpoteğe ait tescil alacağın varlığını ... etmez. Rehnin sağladığı alacak tapu siciline güven ilkesinin kapsamı dışında kalır. Bu nedenle , ipotekli taşınmazın devri halinde, borçlu yeni alacaklıya karşı alacağın doğmadığını, geçersiz olduğunu, ödeme ile sona erdiğini ileri sürebilir. B.K.m.167 ( A....

        Davalı vekili, haksız fiile dayanan davanın ticari niteliği olmadığını, davacının alacak hakkının zamanaşımına uğradığını, olay yerindeki kazı işlerinin ihale yoluyla iki ayrı şirkete bırakıldığını ve davalıya husumet düşmeyeceğini, zarar ile fiil arasında illiyet bağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davalının ... 1. ... Müdürlüğü'nün 2013/3370 sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, işyeri ... poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesine göre rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

          Davacı vekili müvekkilinin 1451 ada 100 parselde bulunan A Blok Zemin Kat 17 No'lu bağımsız bölümü 31/01/1989 tarihinde satın aldığını, taşınmazda davalı tarafından konulmuş ipotek bulunduğunu, davacının ipoteğin kaldırılması için davalıya ulaşamadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, ipoteğin satış bedeli için konulduğunu kendisine ödeme yapılmadığını, ipotek bedelinin yatırılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin 1 yıl süreli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, bedelsiz olarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Taşınmaz üzerine konulan 19.06.1970 tarihli ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriği incelendiğinde, ipoteğin, taşınmazın satış bedeli kadar 10.000,00 ETL için tesis edildiğinden bu bedelin ödenmeden ipoteğin kaldırılması mümkün değildir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/810 KARAR NO : 2022/874 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30.06.2021 NUMARASI : 2020/512 ESAS - 2021/432 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Ilgın Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda esas ve karar numarası yazılı bulunan dosyasından verilen 30.06.2021 tarihli karara karşı, davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında Konya İli Ilgın İlçesi 103 ada 4 parsel ve Konya İli Ilgın İlçesi 197 ada 327 parsel numaralı taşınmazlar üzerine birinci derecede ipotek tesis edilmiş olduğunu, taraflar arasında yapılan bu ipotek tesisinin usul ve esas yönünden geçersiz olduğunu, geçerli bir tescil için, taşınmaz malikinin tescil talebinin...

            İpotek sözleşmelerinde şekle ilişkin şartın yanında gerek alacak gerekse taşınmaz maliki yönünden bazı koşulların mevcut olması gerekir. 7. Öncelikle ipotekle güvence altına alınmak istenen alacak mevcut veya doğacak bir alacak niteliğini taşımalıdır. 4721 sayılı Kanun'un 881 inci maddesi bu hususu “Hâlen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir” şeklinde düzenlemiştir. Bu noktada ipotek sözleşmesinin kurulabilmesi için alacak miktarının mutlaka belirli ve değişmez nitelikte olmasının gerekli olmadığı gözden kaçırılmamalıdır (TMK md. 882/1). 8. Miktarı ipoteğin tesisi anında belli olan alacaklar için ana para ipoteği (sabit ipotek, adi ipotek, karz ipoteği, kesin borç ipoteği), miktarı ipoteğin tesisi anında belli (muayyen) olmayan fakat ilerde gerçekleşecek alacaklar için ise üst sınır ipoteği (limit ipoteği, azami meblağ ipoteği, maksimal ipotek) kurulur (TMK md. 851)....

              Kat 24 nolu meskenin tamamı müvekkili T1 adına kayıtlı iken, 28/11/2016 tarihinde, T1 adına T2'e vekaleten, T2'in borcunun teminatı olarak davalı T4 lehine 100.000,00 TL (yüzbinTL) bedel ile 1. derecede, faizsiz ve 6 ay süre ile ipotek tesis edildiğini, müvekkilleri aleyhinde, İpotek alacaklısı/davalı olan T4 lehine olmak üzere 26/09/2019 tarihinde, İstanbul Anadolu 14. İcra Dairesi 2019/30011 Esas sayılı icra dosyası üzerinden İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İcra Takibi başlatıldığını, bu kapsamda, müvekkillerine İcra Emri gönderildiğini, icra emrinin hukuka ve kamu düzenine açıkça aykırılık arz ettiğini, ipotek borçlusu ile ipotekli taşınmazın malikinin farklı kişiler olduğunu, borçlunun T2 olduğunu, T1'ın borca karşılık ipotek konulan taşınmazın maliki olduğunu, asıl borçlu başka kişi, ipotek veren başka kişi olduğunda ipotek veren 3. Kişi konumundaki T1'a TMK.'nun 887....

              UYAP Entegrasyonu