Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğünün 31/son maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir....

    a ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, bu taşınmazın aile konutu olup ipoteğin tesisi sırasında eş rızasının alınmadığını, ipotek tesis edilirken faiz oranı %27 olarak belirtilmiş olduğu halde takipte %33 ve % 58,80 temerrüt faizi talep edildiğini, belirterek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı tarafından verilen cevap dilekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi talep edilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu aldırılmış olup 29.08.2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda talep edilebilecek alacak miktarları belirlenmiş olmakla ve ...'...

      İdare Mahkemesi’nin 2005/1412 Esas sayılı dosyası ile açtığı davada hükmedilen manevi tazminatın tahsili için Kayseri 1. İcra Müdürlüğünün 2007/3265 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, kurum tarafından ödemenin yapıldığını ve olayda kusuru bulunan davalıdan kurum zararının rücuen tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; müvekkilinin kurum aleyhine açılan davadan haberdar olmadığını, tarafı olmadığı kararın kendisi için hüküm ifade etmeyeceğini ve olayda kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının kusurlu olduğu kanaatiyle istemin kabulüne karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde 9.917,58 TL alacağın faiziyle tahsilini, 2.514,92 TL faiz alacağının faiz işletilmeksizin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, alacak ve faiz istemlerinin toplamı üzerinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 26....

        Davacının alacağı imar uygulaması nedeniyle konulan ipotek bedelinin artırılması isteğiyle açtığı davada verilen karara dayanmaktadır. Bu nedenle borcun doğum tarihi olarak çekişmesiz bedelin davacıya ödenmesi tarihinin esas alınması gerekir....

          Somut olayda davacı ipotek borçlusu, vekil olan davalı ...’ün amcası ve üvey babasıdır. Vekil ile ipotek lehtarı ve davacı ipotek borçlusunun oğlu ........ arasında ticari ilişkiler bulunmaktadır. İpoteğin var olan ticari ilişkilerin yürütülmesini teminen kurulduğu, bu ilişkilerin varlığından da davacı ve davalı ipotek borçlusu...’in haberdar olduğu dosya kapsamından anlaşıldığından burada ipoteğin vekalet akdinin kötüye kullanılarak tesis edildiğini kabule olanak yoktur. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, ipotek şerhinin terkinine ilişkin asıl davanın reddedilmiş olması da usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden ipotek borçlusu ...’in asıl davayla ilgili temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-İpotek borçlusu ve karşı davanın davalısı ...’in birleştirilen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Birleştirilen dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibine itirazın kaldırılmasına ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte, taşınmazı ipotekle yükümlü olarak satın alan borçlu taşınmaz malikinin, kendisine gönderilen hesap kat ihtarnamesine süresinde itiraz etmesine rağmen ilamlı takip yapıldığını ve limitin aşıldığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ipotek limitinin aşıldığına ilişkin şikayet hakkında bir inceleme yapılmaksızın şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.Mahkemece borçlunun, ipotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayeti ile ilgili olarak HMK'nun...

              A.Ş.’den almış olduğu ticari krediye, taşınmaz ipoteği vermek suretiyle kefil olduğu, asıl borçlu davalının kredi borcunu ödememesi üzerine davacı adına kayınpederi olan dava dışı ...tarafından 19.3.2001 tarihinde kredi 2008/7073-8706 hesabına 4.400.000.000 TL ödemenin yapıldığı, yapılan bu ödemenin, davalıdan rücuen tahsili için de eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu ödemenin, dava dışı ...tarafından davacı adına yapıldığı hususu, alacaklı ... A.Ş.’nin 9.6.2003 tarihli yazısı ile de kabul edildiği gibi, daha önce dava dışı ...tarafından ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2003/70 E. 2003/471 K. sayılı, alacağın rücuen tahsiline ilişkin dava da, “ödemenin kefil ... adına yapıldığı” gerekçesiyle husumet nedeniyle reddedilerek kesinleşmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, alacağın tahsiline dayalı ödenen kredi borcunun asıl borçlu ve ipotek verenden rücuen tahsili istemine ilşikin olup, taraflar tacir değildir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  İpotekli taşınmazın malikinin üçüncü kişi olması hâlinde üçüncü kişi de ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabilir. Bu hâlde asıl borçlu da gerek yalnız başına gerekse üçüncü kişi ile birlikte ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabilir. Somut olayda ipotek veren üçüncü kişi mecburi takip arkadaşı olarak takipte gösterilmemiş olsa bile ipoteğin iptali için dava açabilir ve ayrıca borçlu olmadığının tespitini de isteyebilir. Açtığı davada ipotek hakkına veya güvence altına aldığı alacağa itirazlarını ileri sürebilir. İpotek veren üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurarak takip talebinde gösterilmediği iddiası ile süresiz şikâyet yolu ile icra takibini iptal ettirme hakkı bulunmaktadır. İpotekli takip sonucunda kendisine ait taşınmaz satılacağı için ipoteğin fekki istemini içeren menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır....

                    Davalı, davacının istemi üzerine arsayı haricen satın aldığını, davacının durumu bildiğini, arsa malikinin bilgisi ile davacının arsa üzerine bina yaptığını, ancak kadastro geçtiğinde arsa malikinin ilave para istediğini, parayı verenlere devri yaptığını, davacı vermediğinden devri yapmadığını, olayda kendi kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 8 000 000 TL nin ödeme tarihlerinden, 13.240,00 YTL munzam zarar ile 19.019,00 YTL ev ve müştemilat bedelinin dava ve ıslah tarihlerinden faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya arsa alımı için gönderdiği paranın arsa sahibine ödenmeyip davalı yedinde kaldığını, açtığı tapu iptali tescil davasının reddedilip kesinleştiğini, taşınmazı satın aldığı inancı ile yaptığı ev nedeniyle de zarara uğradığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu