Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin İstanbul 19.Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, huzurdaki davanın taşınmaz aynından kaynaklanan tapu iptal ve tescil ile intifa haklarının iptali olduğunu, mahkemenin dayanak gösterdiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararını da yanlış yorumladığı gerekçeleriyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Asıl dava tapu iptal ve tescil, birleşen davalar intifa hakkının terkini talebine ilişkindir....

D A N I Ş T A Y DOKUZUNCU DAİRE Esas No : 2005/552 Karar No: 2006/499 Kararın Düzeltilmesini İsteyen : … Vakfı Vekili : … Karşı Taraf : Yenimahalle Belediye Başkanlığı/ANKARA Vekili : … İstemin Özeti : 1997-2001 yılları için ödenen emlak vergisi ile 1999 yılı ek emlak vergisinin düzeltme-şikayet yolu ile iadesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ile ödenen ......

    Davacı tarafından keşide edilen 31/10/2008 tarihli ihtarnamede intifa bedelinin ödenmesi için süre öngörülmediğine göre davacının intifa hakkı bedelinin ödenmesi yönünden kanuna uygun olarak talepte bulunduğu kabul edilemez. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      II.CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; intifa hakkının sona erme nedenlerinin somut olayda gerçekleşmediğini, davacının müvekkili aleyhine 2013 yılında boşanma davası açtığını, intifa hakkının 2011 yılında tesis edildiğini, davanın ise 2017 yılında açıldığını, intifa hakkının aile içinde alınan kararla davalı adına tesis edildiğini, intifa bedelinin davacının hesabına yatırıldığını ve davacının bedeli dava dışı Mustafa'ya verdiği talimatla çektiğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullanmadığını, intifa bedelinin davalının hesabına yatmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

        ./... arsa paylı Zemin Batar Kat ... no.lu dükkan niteliğinde bağımsız bölümde yer alan taşınmazın 8 yıllık intifa hakkının ... Anonim Şirketi 'ne sermaye artırımına esas olmak üzere verilmesine dair ... Belediye Meclisi'nin .../.../... tarihli .../... sayılı kararının alındığını bildirerek söz konusu taşınmazın 8 yıllık intifa hakkı değerlerinin bilirkişi marifetiyle tespitini ve sermaye artışına esas olmak üzere TTK 343. Madde uyarınca onaylanmasını talep etmiştir. Karşı taraf ... Sanayi ve Teknik Hizmetler AŞ'ye tebligat yapılmış, dosyaya beyanda bulunulmamıştır. Tespite konu ... İli ... İlçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde kayıtlı .../... arsa paylı ... Kat ... no.lu dükkan niteliğinde bağımsız bölüm sayılı taşınmazın tüm takyidatlarını gösterir tapu kaydı , plan örneği, imar durumuna ilişkin kayıtlar celbedilmiş, talep konusu taşınmaz tapu kaydının incelenmesinde İzmir ... İcra Dairesinin 01.10.2021 tarih, .../......

          sayılı dosyasında davacının, intifa bedelinin kullanılmayan kısmına tekabül eden alacağından, teminat bedellerinin mahsubu sonrası bakiye kısmı talep ettiği nazara alındığında, nakde çevrilmiş olan banka teminat mektubu bedelinin intifa bedelinin kullanılmayan kısmından mahsup edildiğinin kabulü gerekirken işbu davaya konu fatura alacağından düşülerek sonuca varılması doğru olmamış, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir. V. KARAR Açıklanan sebeple; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.03.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi. KARŞI OY 1. Dava, itirazın iptali ile İİT istemlerine ilişkindir. 2....

            Ancak; 1-Dava konusu irtifak hakkının Tedaş adına tesisi ile tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken intifa hakkı Medaş yararına olmak üzere Tedaş adına irtifak hakkı tesisine karar verilmesi, 2-Bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın ...Karayoluna ve ....Sanayi Bölgesine sınır olması, çevresindeki sanayiye yönelik yatırımlar ve yerleşim yerlerine yakınlık gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden değer belirlenmiş ise de, taşınmazın konumu ve il merkezine yakınlığı ile yapılaşma olanakları da dikkate alınarak en az %300 oranında objektif değer artışına neden olabileceğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Ayrıca, 3-Anayasa Mahkemesi 1....

              Özel Organize Sanayi Bölgesine sınır olması, çevresindeki sanayiye yönelik yatırımlar ve yerleşim yerlerine yakınlık gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde %100 oranında objektif değer artışına neden olabileceği gözetilerek değer belirlenmiş ise de, taşınmazın konumu ve il merkezine yakınlığı ile yapılaşma olanakları da dikkate alınarak en az %300 oranında objektif değer artışına neden olabileceğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Ayrıca, 3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir....

                Türk Borçlar Kanununun kira artışına ilişkin 344. maddesindeki düzenleme kiracıları koruyucu nitelikte olup, kamu düzenine ilişkindir. Olayımıza gelince; intifa hakkı sahibi olan kiraya veren ...’in tapuda kayıtlı intifa hakkının 11.01.2013 tarihinde terkin edildiği anlaşılmakta olup, bu tarihten öncesine ilişkin kira bedelinin tespitine karar verilmesi mümkün değildir. O halde Mahkemece; sözleşmede artış şartı bulunduğundan, 03.09.2013 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu nazara alınarak 11.01.2013 tarihinden itibaren dönem sonu olan 31.12.2013 tarihine kadar geçerli olacak şekilde ve TBK'nun 344. maddesinin 1. ile 2. fıkraları gereğince bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla, en son ödenen aylık kira bedelinden az olmamak üzere endekse (ÜFE) göre artış yapılarak kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

                  Davalı vekili, müvekkili ile davalı arasında akdedilen protokole göre sözleşme süresinin en fazla 5 yılla sınırlı olabileceğini, bu nedenle intifa bedelinin 12 yıl için verildiğinin iddia edilemeyeceğini, Rekabet Kurumu hükümlerince de bu sürenin en fazla 5 yıl olabileceğini, davacının verdiği intifa bedelinin 5 yıllık süre için olduğunu, sözleşme süresi boyunca da müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu