"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını , bu kapsamda davalıya ait taşınmaz üzerinde 2022 yılına kadar lehlerine intifa hakkı verildiğini ve intifa bedelinin peşin olarak ödendiğini, Rekabet Kurulunun bayilik sözleşmelerini 5 yıl ile sınırlaması sonucu intifa süresininde 5 yıl sonra sona ermesinin doğal sonuç olduğunu ve 2011 yılı sonrası için ödenen intifa bedeli yönünden davalının sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek davalıya ödenen intifa hakkının bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....
nın mahkemece davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahallesi 1622 parsel sayılı parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ...'nın mahkemece davaya edilmesi üzerine taraf teşkili sağlanmışsa da davalının hissesine düşen kamulaştırma bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir....
Mahallesi 1616 parsel sayılı parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ...'nın mahkemece davaya dahil edilmesi üzerine taraf teşkili sağlanmışsa da davalının hissesine düşen kamulaştırma bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; her ne kadar davacı, 50 adet kurucu intifa senedinin sahibi olduğu ... A.Ş.'nin davalı şirket ile birleşmesi sonrasında belirlenen satın alma bedelinin düşük olduğunu iddia ederek kurucu intifa senedinin gerçek değerinin tespiti talepli eldeki davayı ikame etmiş ise de, TTK'nın 140/5. maddesinde devralan ortaklığın, devrolunan ortaklığın intifa senedi sahiplerine senedin türüne göre ve tabi olduğu hükümleri dikkate alınarak ya eşdeğerde konusu olan intifa senetleri vermek veya bunları birleşme sözleşmesi tarihindeki gerçek değerlerine göre satın alıp bedelini ödemek zorunda olduğu hüküm altına alınmış olup, davacının davalı tarafından davaya konu intifa senedinin gerçek değerinin ödenmesine dair ...davası açma imkanının bulunduğuna şüphe bulunmamakta olup TTK'da birleşme halinde intifa senetlerinin gerçek değerinin mahkemece tespit edileceğine ilişkin özel bir düzenlemenin de bulunmadığı nazara alınarak (karş....
İdari Dava Dairesinin ... gün ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirketin sahibi olduğu, Erzurum İli, Tortum İlçesindeki maden ruhsat bedelinin ödenmediğinden bahisle davacıya 62.108 TL para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Bu durumda; dava konusu işleme esas tespitin yapıldığı 05/09/2019 tarihi itibarıyla projenin tamamlanan kısmının maliyet bedelinin yüzde ikisi oranında para cezası verilmesi gerekirken, proje bedelinin tamamı üzerinden verilen para cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine ilişkin İdari Dava Dairesi kararının belirtilen gerekçeyle bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyoruz....
Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde " Nadire Odman, T2 Melike T3 ve T4 a ait hisselere 7/16 hissesinin Nısıf İntifa hakkı Nevber Odman ' a aittir" belirtmesinin yine Nadire Odman, T2 T3 ve T4 a ait hisselere 1/16 hissesinin Nısıf İntifa Hakkı Nevber Odman' a aittir " belirtildiği anlaşılmaktadır.bu nedenle taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi aleyhine intifa hakkı kurulan davacılar adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde adı geçen paydaşlara ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu hususta bir işlem yapılmadan eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Türk Medeni Kanununun 794. maddesi hükmüne göre intifa hakkı taşınır, taşımaz, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir ve aksine düzenleme olmadıkça bu hak sahibine konusu üzerinde tam bir yararlanma yetkisi sağlar. Yasanın 795. maddesi hükmünce kural olarak da taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulur. Kuruluş şekillerine göre intifa hakkının, sözleşmeyle kurulan intifa hakkı, kanuni (yasal) intifa hakkı hükmen kurulan intifa hakkı olmak üzere üç türü vardır. Somut olaydaki istemin dayanağı; 09.03.1998 günlü görev verilmesine ilişkin imtiyaz sözleşmesinin 21/a maddesidir. Gerçekten; bu hüküm «.. taşınmazların mülkiyeti hazineye, kullanım hakkı sözleşme süresinin sonuna kadar şirkete ait olacaktır….» şeklindedir. Davada, 09.03.1998 günlü sözleşmeye dayanılarak hükmen intifa hakkı tesisi istendiğinden, bu sözleşmenin hüküm ve sonuç meydana getirmesi gerekir....
nun ise bu pay üzerinde intifa hakkı sahibi olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle bu bağımsız bölüm için bilirkişi kurulunca belirlenen bedelin intifa hakkı sahibi ... adına bankaya bloke edilerek nemalarından yararlanmasına ve intifa hakkı sona erdiğinde ise çıplak mülkiyet sahibi ... 'na ödenmesine ve davacı ... 'nun taşınmazın el atılan bölümündeki payının iptali ile terkinine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı idareden tahsiline karar verildiği ve pay sahibi olmayan ...'...